ABD’nin New York eyaletinde bir yargıç, köpeklerin eyalet yasaları uyarınca ‘yakın aile üyesi’ olarak tanınabileceğine hükmetti.
New York’taki Kings County Yüksek Mahkemesi’nde iki yıldır, bir köpeğin ölümünden kaynaklanan duygusal acının ve insan-hayvan ilişkisinin hukuken nasıl değerlendirileceği tartışılıyordu.
Öyle ki geçen yıl Trevor Deblase adlı bir adam, annesinin gezdirmeye çıkardığı köpeklerinin bir yaya geçidinde araba çarpması sonucu öldürülmesine tanık olmuştu.
Deblase, muzdarip oldukları duygusal acının tazmini için mahkemeye başvurmuştu.
Deblase aynı gün, 4 Temmuz 2023’te Instagram’dan yazmıştı: ”Birkaç saat önce bir adam ‘Dur’ levhasına aldırmadan geçti, az daha anneme de çarpacaktı ama zavallı Duke’uma çarptı ve onu öldürdü.”
ABD merkezli sivil toplum kuruluşu Nonhuman Rights Project’in (NhRP) aktardığına nihayet karar çıktı: Yargıç Aaron D. Maslow, duygusal zararın tazmin edilebileceğine hükmetti.
Böylece bir köpeğin ölümü ilk kez ‘aile bireyinin kaybı’ diye değerlendirildi.
‘Mahkemeler hayvanları mülkiyet unsuru olarak değerlendiriyor‘
Maslow’un kararı büyük ölçüde NhRP’nin davacıları desteklemek için mahkemeye sunduğu iki adet ‘amicus curiae’ye (mahkemeye görüş bildiren üçüncü taraf) dilekçeye dayandırıldı.
NhRP Direktörü Christopher Berry, ‘hayvanlar adına kazanılan hukuki zafer’i şöyle kutladı:
”Mahkemeler çoğu zaman artık akıl erdirilemeyen eski içtihatlara körü körüne sarılarak hayvanları mülkiyet unsuru olarak değerlendiriyor.
Oysa bugünkü karar, adalet sistemine yakışan bir yaklaşımı simgeliyor: Adaleti, eskimiş hukuki kurmacalara değil, olgulara ve sağduyuya dayanarak tesis etmek.
Nonhuman Rights Project olarak verdiğimiz destekten gurur duyuyoruz. Duke’un yasal olarak bir ‘şey’ değil, bir aile üyesi olduğunun kabul edilmesi adaletin gereğidir.”