İsrail’in Tel Aviv kentinde Türkiye Büyükelçiliği’nde görevli Ömer Sefa Köse, 13 yaşındaki bir kız çocuğunun bulunduğu soyunma kabinini kayda aldığı suçlamasıyla gözaltına alındı. Dışişleri kaynaklarından yapılan açıklamada Köse’nin diplomat değil, bina taşınması için geçici görevlendirildiği belirtildi. Dışişleri kaynakları, kendileriyle henüz bir delil paylaşılmadığını aktardı.
İsrail polisi dün (27 Temmuz Pazar) yaptığı açıklamada, cuma günü Tel Aviv’deki bir plajda soyunma kabinleri üzerinden cep telefonuyla reşit olmayanları filme aldığı ihbarı üzerine 29 yaşında yabancı uyruklu bir kişinin gözaltına alındığını duyurdu.
Jerusalem Post, Times of Israel ve Ynet’te yer alan haberlerde gözaltına alınan kişinin Türkiye Büyükelçiliği’nde görevli Ömer Sefa Köse olduğunu öne sürdü.
İsrail polisinin açıklamasına göre, cuma öğleden sonra Tel Aviv’deki Frishman Plajı’nda bir adamın soyunma odasına girdiği ve cep telefonuyla küçükleri filme aldığı ihbarı yapıldı.
Bunun üzerine sahilde devriye gezen polisler şüpheliyi gözaltına aldı.
Şüphelinin cep telefonunda müstehcen içerikler bulunduğu ve görüntülerin bir kısmının plajdaki soyunma kabinlerinde çekildiği belirtildi.
Polis karakolunda sorgulanan şüphelinin Cumartesi gecesi Tel Aviv Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldığı ve cinsel taciz şüphesiyle gözaltı süresinin 28 Temmuz’a kadar uzatılmasına karar verildiği aktarıldı.
Türk diplomat Ömer Sefa Köse olduğu öne sürüldü. Türkiye’nin diplomatik temsilciliğinin Köse’nin büyükelçilikte ev hapsine alınmasını talep ettiği ancak talebin reddedildiği de iddia edildi.
T24’ten Buse Söğütlü’nün aktardığına göre Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Köse’nin diplomat olmadığının altını çizdi. Dışişleri Bakanlığı kaynakları, “Kançılarya binası (diplomatik bir misyona veya büyükelçiliğe ev sahipliği yapan ana ofis) taşınırken görev yapmak üzere üç haftalığına görevlendirilmiş” ifadelerini kullandı.
Köse’nin iddiaları reddettiğini ifade eden kaynaklar konuyu takip ettiklerini söyledi.
İddiaların ciddi boyutta olduğunu ancak henüz kendileriyle paylaşılan bir delil bulunmadığını söyleyen Dışişleri kaynakları “Gerekmesi halinde Türkiye’de de soruşturma mutlaka yapılacaktır” ifadelerini kullandı.