Gezi davası nedeniyle tutuklu olan Osman Kavala’nın lise yıllarından sınıf arkadaşları 27 Temmuz Cumartesi günü Robert Kolej’de düzenlenen 50. yıl mezuniyet töreninde buluştuktan sonra 28 Temmuz Pazar günü öğle saatlerinde Silivri’ye giderek dayanışma açıklaması yaptı.

Marmara (Silivri) Cezaevine çıkan yolun bitişiğinde toplanan mezunlar “50. yılda yanındayız, aramızdasın” yazılı bir pankart önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı tiyatro sanatçısı Nihal Geyran Koldaş okudu.

“Kavala’nın yalnız olmadığını duyurmak için buradayız”

1975 mezunları adına yapılan açıklamada Osman Kavala’nın haksız yere tutuklu bulunduğu ve 2 bin 826 gündür özgürlüğünden mahrum bırakıldığı vurguladı. Kavala’nın 1 Kasım 2017’de tutuklanmasından bu yana geçen sürede ağır bir mağduriyet yaşadığı hatırlatıldı. Mezunlar Kavala’nın sivil toplum alanındaki katkılarına, cezaevindeki duruşuna ve insan hakları mücadelesine övgüyle değinerek, onun yalnız olmadığını, desteğin sürdüğünü ifade ettiler.

Yüksek mahkeme kararlarının uygulanması çağrısı 

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Sevgili Osman, senin hayatın diğerkâmlığın, başka insanların, toplumun iyiliğine adanmışlığın en etkileyici öykülerinden birisidir. İlk tutuklandığın gün masumiyetinden ne kadar eminsek, bugün de aynı yerde tereddütsüz duruyoruz.”

Mezunlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kavala hakkında verdiği iki ayrı ihlal kararına da dikkat çekerek, Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmelere ve Anayasa’nın 90. maddesine işaret etti. AİHM kararlarının uygulanması gerektiğini ifade ettiler:

İlk tutuklandığın gün masumiyetinden ne kadar eminsek bugün de tereddütsüz aynı yerde duruyoruz. Üstelik maruz kaldığın mağduriyetin hukuken dayanaksızlığı artık evrensel hukuk tarafından da teyit edilen bir gerçek.

Mahkûmiyetinin vahim bir haksızlık olduğu yolundaki görüşlerimiz AİHM’nin verdiği kararlardan da güç alıyor. Biz, ülkemizin yetkisini tanıdığı bu yüksek mahkemenin senin hakkında verdiği bu kararların uygulanmasını talep ediyoruz.

AİHM, hakkındaki delilleri ayrıntılı bir şekilde inceledikten sonra aldığı iki ayrı kararla tutukluluğunun ve verilen mahkûmiyet cezasının hukuka aykırılığını tescil ederek ihlal verdi ve ivedilikle tahliye edilmen gerektiğine hükmetti.

Anayasamızın 90. maddesi de temel hak ve özgürlükler söz konusu olduğunda Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmelerin ulusal kanunların üstünde olduğunu belirtiyor. Bu madde, ülkemizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ve bu sözleşmeyi uygulayan AİHM’nin içtihatlarını da kapsıyor kuşkusuz.

Bunları söylerken, hukuk çizgisinde duruyoruz, AİHM kararlarının ve anayasamızın bu hükmünün uygulanmasını talep ediyoruz.

Sınıf arkadaşları, Kavala’yla aynı sıraları paylaşmanın kendileri için bir onur olduğunu dile getirerek, onun duruşundan, mesajlarından ve sivil topluma katkılarından duydukları gururu dile getirdi. İngiliz yazar Antony Barnett’in Kavala için kullandığı “Kendi ligini yaratmış biri” ifadesi de anımsatıldı.

Tüm düşünce mahkumlarına selam

Açıklama, yalnızca Kavala için değil, aynı zamanda ifade özgürlüğü nedeniyle cezaevinde bulunan tüm tutuklulara destek mesajlarıyla sona erdi. Mezunlar, “Buraya gelerek yalnızca Osman için değil, onun gibi haksız yere tutuklu bulunan herkes için adalet talep ediyoruz” dedi.