Hayatı Nasıl Kurgularsan, Öyle Yaşıyorsun
30 Temmuz 2025

Hayat bir film değil belki ama senaryosu yazılmadan güçlü bir sahne çıkmıyor ortaya. Ve eğer rol sana aitse, replikleri de sen yazıyorsun artık.

Bugün nasıl yaşıyorsan, dün düşündüklerinin sonucuyla karşılaşıyorsun. Yarını nasıl yaşayacağını belirleyen şey ise şu anda aklından geçenler, aldığın kararlar, verdiğin yön. Tesadüf diye bir şey yok. Anlamlı bir hayat kendiliğinden inşa edilmiyor.

Tıpkı sağlam bir evin güçlü temellerle ayakta kalması gibi, dolu dolu bir hayat da düşünceyle, vizyonla, niyetle ve ısrarlı emekle şekilleniyor. Kurgusuz bir yaşamda sahne dağınık, tempo yavaş, iz bırakmak imkânsız.

Şu Anda Yazıyorsun

Hayatını kurguluyorsun şu anda. Farkında olarak ya da olmayarak. Her seçim, her “evet”, her “hayır”, her görmezden geliş… Hepsi yeni bir satır ekliyor hikâyene.

Bu bir hedef belirleme meselesi değil sadece.

Nasıl bir insan olarak anılmak istiyorsun?
Hangi değerlerle yaşamak sana huzur veriyor?
Neyin içinde kendini gerçek hissediyorsun?

Cevaplar hemen gelmiyor. Bazen içe dönmek, biraz geri çekilmek, gözlemlemek gerekiyor. Acele etmeden. Çünkü kendini kurgulamak hız işi değil; içtenlik işi.

Dr. John Demartini’nin söylediği gibi:

“Eğer sen kendi hayatının önceliklerini belirlemezsen, başkaları kendi ajandalarını senin üzerine yazar.”

Ve Dr. Joe Dispenza’nın hatırlatiyor:

“Yeni bir gerçeklik yaratmak istiyorsan, önce kim olmak istediğini zihninde inşa et.”

Kedini Yazmazsan Başkası Yazıyor

Bugün dikkat dağıtıcı ne varsa etrafında: sosyal medya, sistemin dayattığı başarı tanımları, toplumun beklentileri, ailenin kalıpları… Eğer farkında olmazsan, kendi hayalini onların sesi bastırıyor.

Akışa bırakmak sanıldığı kadar masum değil.
Bazen “bıraktığın” akış, seni hiç ait olmadığın bir sahneye sürüklüyor.

O yüzden dur ve sor:

Bu hayatın içinde ne hissetmek istiyorum?

Sabahları nasıl bir enerjiyle uyanmak istiyorum?

Hangi insanlarla yan yana olmak beni canlı tutuyor?

Sorular cesaret ister, ama seni sen yapan da o soruların peşinden gitmendir.

Dışın da İçin Kadar Kıymetli

Hayatı sadece içeriden değil, dışarıdan da inşa ediyorsun.
Ne giydiğin, nasıl yürüdüğün, aynaya nasıl baktığın… Hepsi iç dünyana bir şey söylüyor.
Özenli olmak estetik bir gösteri değil sadece; bir saygı biçimi. Kendine duyduğun saygının görünür hali.

Çünkü zenginlik sadece bankada duran para değil; senin duruşunda, ses tonunda, kendine ayırdığın vakitte gizli.

Her sabah, “Ben önemliyim ve hayatım da öyle” diyerek başlıyorsan güne, bilinçaltın da seni buna göre yönlendiriyor.

Yazıyorsun ve Oynuyorsun

Senaryoyu sen yazıyorsun.
Sahneye sen çıkıyorsun.
Ve perde her sabah yeniden açılıyor.

Hayatı nasıl kurguluyorsan, öyle yaşıyorsun.
Tesadüf değil bu. Bir tercih.

O yüzden bu sabah, eline kalemi al.
Kendinle başla. Sessizce. İçten. Derinden.
Ve yazmaya devam et. Cesaretle. Zarafetle. Bilinçle.

Çünkü bu sahnede, hem yazar sensin, hem başrol oyuncusu.

İyi yazarsan, iyi yaşarsın.

ÇOK OKUNANLAR