Efes ve Aspendos’a rakip: İki bin 200 yıllık Assos tiyatrosu geliyor
31 Temmuz 2025

Antik Çağ’da “Troas” diye adlandırılan bölgenin güney ucunda volkanik bir tepenin zirvesi ve yamaçlarında, Midilli Adası’nın karşısında kurulan Assos yüz yıllar boyunca birçok topluma ev sahipliği yaptı.

Antik bir liman kenti olan Assos öğretim merkezi olarak da biliniyor.

İlk çağın ünlü filozofu Aristoteles’in bir felsefe okulu kurduğu, zooloji, biyoloji ve botanik konularında da önemli araştırmalar yaptığı, sur duvarlarıyla korunan, yuvarlak ve kare kulelerle desteklenen antik kentte kazı çalışmaları 1980’den beri yürütülüyor.

Tiyatro, agora (meydan), meclis binası, liman, nekropol (mezarlık alanı) ve gymnasiondan (spor alanı) oluşan antik kentte bulunan Athena Tapınağı, Arkaik Çağ’da inşa edilmiş Anadolu’nun en eski dor (Antik Yunan ve daha sonra Roma mimarisinin en yaygın üç düzeninden biri) düzenli tapınaklarından biri olarak biliniyor.

ABD’li arkeologların 1800’lü yıllarda kazı yaptığı ilk antik kent olan Assos, verilen uzun aranın ardından 1981’de yeniden kazılmaya başlandı.

Çağlar boyunca önemli bir liman kenti olan Assos’ta Türk bilim insanları tarafından yürütülen kazılarda 44. sezon çalışmaları sürdürülüyor.

Restore edilecek tiyatro kentin en etkili yapılarından biri

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Assos Kazı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ve İÇDAŞ’ın ana sponsorluğunda kazıya devam ettiklerini söyledi.

Arslan, kentin en etkileyici yapılarından bir tanesinin tiyatro olduğunu hatırlattı.

Kültür ve Turizm Bakanlığınca hazırlanan tiyatro restorasyon projesinde son aşamaya gelindiğini belirten Prof. Dr. Arslan, “Yetkili kurumlardan onay aldıktan sonra büyük olasılıkla bu yıldan itibaren tiyatro restore edilecek. Bu restorasyon sonrasında da belki Çanakkale ve ülkemizin en önemli destinasyon merkezinden biri haline gelerek, yaz aylarında tiyatro ve konser gösterilerine ev sahipliği yapacak.” dedi.

Nurettin Arslan, özellikle bu tiyatroların Ege Denizi kıyılarında hemen hemen bütün kentlerde var olan resmi yapılar ya da kamusal mekanlardan biri olduğunu ifade etti.

Assos tiyatrosunun Ege Denizi’nin mavi suları ve onun arkasında yükselen Midilli’nin dağlarının seyircilere olağanüstü bir manzara sunduğunu anlatan Arslan, şöyle konuştu:

“Tiyatronun restorasyon projesinin ve ardından uygulama projesinin Geleceğe Miras Projesi kapsamında bu yıl gerçekleştirilmesi planlanıyor. Çanakkale’deki antik kentler arasında iyi korunmuş tekil örnek olan Assos, tiyatrosunun restorasyonunun tamamlanmasının ardından sürdürülebilirlik yönünden sosyal etkinlikler için önemli bir destinasyon merkezi haline gelecektir.”

Tiyatronun Anadolu’nun en iyi korunmuş en eski Helenistik Çağ tiyatrolarından olduğuna değinen Arslan, “Gerek yapının inşa tarihi gerekse konumu bakımından tiyatro mimarisi yönünden dikkate değer bir örnektir.” dedi.

Tiyatroda geçmiş yıllarda mevcut haliyle konser ve benzeri etkinlikler düzenlendiğini anımsatan Arslan, yapının restore edilerek Antik Çağ’daki özgün haline gelmesinin önemli olduğunu vurguladı.

Arslan, mekanın görsel etkisi ve yaklaşık 5 bin kişilik seyirci kapasitesiyle bölgenin önemli etkinlik merkezi haline geleceğini sözlerine ekledi.

Assos Antik Kenti’nde agoranın güneyindeki doğal kayanın yamacına yaslanan tiyatro at nalı planı ile tipik bir Yunan tiyatrosu olma özelliğine sahip.

Milattan önce 4. yüzyılın sonlarında inşa edilen tiyatro, Roma Dönemi’nde bazı eklentiler yapılarak kullanılmaya devam edildi.

Roma Dönemi’nde gladyatör ve hayvan mücadeleleri nedeniyle seyircileri korumak için ilk oturma sıraları kesilen tiyatroya korkuluklar eklendi. Roma İmparatorluğu’nda bazı oturma sıraları kentte faaliyet gösteren taş işletmecileri, demirciler ve dericiler gibi meslek birliklerine rezervasyon edildi. Meslek birliklerinin dışında en üst oturma sıralarından biri de Serapis (Mısır tanrısı) din mensuplarının kullanımına bırakıldı.

Orkestranın güneyinde (proskene) ön sahne olan iki katlı sahne binası bulunuyor. Tiyatroda sadece proskenenin önündeki yarım sütunlar mermerden, diğer bölümler ise andezitten yapıldı.

Tiyatroda 1990’lı yıllardaki restorasyon çalışmalarında eksik bölümler tamamlandı.

ÇOK OKUNANLAR