AKP kurucularından ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, gazeteci Hasan Basri Akdemir’in programında yaptığı açıklamada tutuklu bulunan ve hastanede tedavi gören Beylikdüzü Murat Çalık’ın sağlık durumuna ve tahliyesine ilişkin konuştu. Arınç, “30 yılını ceza avukatlığına vermiş, 50 yılın plaketini almış bir hukukçu olarak söylüyorum. Ben ekonomist değilim kardeşim, hukukçuyum. Benimle hukuk adına konuşun siz. Bu adamın tahliye olması lazım” dedi.

Arınç, programda yaptığı konuşmada, Çalık’ın durumuna ilişkin gözlemlerini şöyle aktardı:

“Şimdi böyle bir insanın durumuna baktım. Hastalığı var, geçmişten nüksetmiş bir hastalık. Annesi pencereden el sallıyor, gözyaşı döküyor. Eşi konuşuyor, iki tane de çocuğu var bildiğim kadarıyla. Ben o gün İzmir’e gittim, başka ziyaretlerim de vardı ama bu işin şovunda değilim. Hastaneye gittim, kurallar gereği Adalet Bakanlığı bana ‘kendisiyle görüşmeyin’ dedi. Hematoloji bölümünde tamamen steril bir ortamda kalıyor. Annesine maskeyle görüş izni veriliyor. Doktorlarla görüştüm, çok güzel doktorlar, Allah onlardan razı olsun. Durumu kritik ama tedavisine uğraşıyorlar.”

Bazı basın organlarının Murat Çalık için “turp gibi” manşeti atmasını eleştiren Arınç, şu ifadeleri kullandı:

“Bir utanmaz gazete var, ahlaktan ve edepten yoksun. Gözlerini hırs bürümüş, manşet atmış ‘Murat Çalık turp gibi’ diye. Buradan söyleyeyim; Murat Çalık turp gibi falan değil. Utanın biraz, Allah’tan korkun. İçimden şöyle bir dua etmek geliyor; siz de onun gibi turp gibi olun. Bu beddua sayılmaz, dua ediyorum. Murat Çalık şu anda mama ile beslenmeye başladı.”

Adlî Tıp Kurumu’nun bu dosyada rolü olmadığını savunan Arınç, sürecin hukuki açıdan yanlış yürütüldüğünü belirtti:

“Adlî Tıp hükmü kesinleşmiş mahkûmların infaz ertelemesine karar verir. Murat Çalık henüz tutuklu, daha hakkında iddianame bile yok. Sadece soruşturma aşamasında. Onun tahliyesi için bir hakim, bir savcı yeterli. Hiçbir sebebe gerek yok.”

Arınç, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“30 yılını ceza avukatlığına vermiş, 50 yılın plaketini almış bir hukukçu olarak söylüyorum. Ben ekonomist değilim kardeşim, hukukçuyum. Benimle hukuk adına konuşun siz. Bu adamın tahliye olması lazım.”