MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, infaz sisteminde köklü değişiklik gerektiğini belirterek, “Özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili mevzuat ve uygulama temelinde bir çok reforma imza atılmış ancak daha yapacağımız işlerimiz var. İnfaz hukuku, ceza yargılamasının bittiği yerde başlar. Önümüzdeki günlerde en çok duyacağımız kelime infaz ve infaz hukuku olacaktır. Her zaman söylediğimiz gibi yamalı bohçaya dönmüş infaz kanununu yeni baştan yapmalıyız” dedi.
Feti Yıldız, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada infaz sisteminde köklü değişiklikler yapılması gerektiğini belirterek, “Yeni bir infaz yasası şarttır” dedi.
Yıldız, cezanın amacının toplumu suçtan korumak, ıslahın amacının ise hükümlü veya tutuklunun tekrar suç işlemesini önlemek olduğunu vurgulayarak, bu iki amacın birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. İnfazın temel ilkelerini hatırlatan Yıldız, “Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin kurallar hükümlülerin ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, doğum, felsefi inanç, milli veya sosyal köken veya siyasi veya diğer fikir yahut düşünceleri ile ekonomik güçleri ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılmaksızın ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınmaksızın uygulanır” dedi.
Tutuklamanın ağır bir tedbir olduğunu ancak masumiyet karinesini ortadan kaldırmadığını belirten Yıldız, “Tutuklamanın bir araç olduğu, geçiciliği ve orantılı olması izahtan varestedir” ifadelerini kullandı. Özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili mevzuat ve uygulama temelinde birçok reforma imza atıldığını ancak yapılması gereken işler olduğunu vurgulayan Yıldız, “İnfaz hukuku, ceza yargılamasının bittiği yerde başlar. Önümüzdeki günlerde en çok duyacağımız kelime infaz ve infaz hukuku olacaktır. Her zaman söylediğimiz gibi yamalı bohçaya dönmüş infaz kanununu yeni baştan yapmalıyız” dedi. Yıldız, sade, anlaşılır, infaz eşitliğini ve adaletini sağlayacak, ıslah edici fonksiyonları gözeten bir sistemin önemine işaret etti.
31 Temmuz 2023 tarihli düzenlemenin uygulamada farklı infaz rejimlerine neden olduğunu söyleyen Yıldız, “Suç tarihleri aynı olmasına rağmen gerek Yargıtay, gerek istinaf gerekse ilk derece mahkemelerinde farklı tarihlerde verilen kararlar sebebiyle suç tarihleri aynı olmasına rağmen anayasadaki eşitlik ilkesine de aykırı şekilde farklı infaz rejimlerinin uygulanmasına neden olmuştur. Büyük adaletsizlik yaşanmaktadır.” dedi.
Dünyadaki farklı uygulamalara da değinen Yıldız, bazı ülkelerde hapis cezalarının yarısının cezaevinde, kalan kısmının ise topluma uyum sağlamak amacıyla dışarıda infaz edildiğini, Türkiye’de ise kural olarak hapis cezalarının yarısı, bazı suçlarda ise üçte ikisi veya dörtte üçünün cezaevinde infaz edildiğini hatırlattı. Yıldız, “Bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu açıktır” diyerek açıklamasını tamamladı.