İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “rüşvet”, “FETÖ/PDY’ye yardım”, “siyasal ve askeri casusluk” suçlamalarından yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında 10 Ağustos’ta evinden gözaltına alınan avukat Rezan Epözdemir, “rüşvete aracılık etmek” suçundan sabaha karşı tutuklandı. Hâkimlik, savcılığın Epözdemir hakkındaki, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme” ile “FETÖ/PDY terör örgütüne yardım etme” suçlarından “yurt dışına çıkış yasağı” talebini ise reddetti.
“Rüşvet” suçu soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve Bakırköy Adliyesi’nde yazı işleri müdürü olarak görev yapan dönemin Makaron dosyasına da bakan eski savcı Cengiz Çallı’nın katibi Kürşat Yılmaz ise etkin pişmanlık ve ikrar yönündeki ifadesi kapsamında serbest bırakıldı.
Eski savcı Cengiz Çallı daha önce rüşvet aldığı gerekçesiyle meslekten atılmıştı ve halen yargılaması devam ediyor. Söz konusu Makaron soruşturması 2021 yılında yapılmıştı ve bu soruşturma sırasında savcı Cengiz Çallı’nın rüşvet aldığı iddiasıyla yeni bir soruşturmaya konu olmuş, bunun sonucunda savcı Çallı önce İstanbul’!dan uzaya tayin edilmiş, sonra meslekten atılmıştı.
Bu soruşturmada Atalay Demirbaş adlı kişi, savcıya rüşvet verirken suçüstü yakalanmıştı. Rezan Epözdemir soruşturmasında da savcılığın başlıca tanığı bu Atalay Demirbaş’tı. Demirbaş ifadesinde şöyle demişti:
“2017-2018 yıllarında kamuoyunda change araç dosyası olarak bilinen operasyonda şüpheli sıfatım bulunduğu için 7 aracıma el konulmuştu. Bu araçlardan biri resmi prosedüre uygun şekilde ithal edilmişti. Yani bu dosya ile alakası yoktu. Bu süreçte dosyanın savcısı Cengiz ÇALLI olarak değişti. Cengiz ÇALLI’dan araçların üzerindeki şerhin kaldırılarak tarafıma teslimi hususunda talepte bulundum. Cengiz ÇALLI talebimi reddedince en azından dosya ile alakası olmayan resmi prosedüre uygun şekilde ithal edilmiş aracımın tarafıma teslimini talep ettim. Talebim yine reddedilince Cengiz ÇALLI’ya ben bu araçları nasıl geri alacağım bana bir yol gösterin diye sordum.
“Bunun üzerine Cengiz ÇALLI bana avukat olarak Rezan EPÖZDEMİR isimli şahsı önerdi. Rezan EPÖZDEMİR ve Cengiz ÇALLI ile tanışıklığımız bu münasebet ile başladı. Cengiz ÇALLI’nın tavsiyesi üzerine görüşmek üzere Rezan EPÖZDEMİR’in o tarihlerde Etiler’de bulunan ofisine gittim.
“Epözdemir’e 50 bin Euro verdim, şerh kaldırıldı”
“Burada Rezan EPÖZDEMİR bana dosya savcısı Cengiz ÇALLI’nın arkadaşı olduğunu, Cengiz’in araç şerhlerinin kaldırılması sebebiyle 50.000 Euro para talep ettiğini, bu parayı Cengiz ÇALLI ile bölüşeceklerini söyledi. Benden talep ettikleri 50.000 Euro’yu vermem durumunda işlemleri hızlı bir şekilde halledeceğini söyledi.
“Ben de mecbur kaldığım için bu parayı vermeyi kabul ettim ve daha sonra bu dosyadaki işlemler için Rezan EPÖZDEMİR’e vekalet verdim. Parayı Florya/Yeşilköy’de bulunan ofisimde Rezan EPÖZDEMİR’e tarihi tam olarak hatırlamamakla birlikte yaklaşık 1 hafta içerisinde elden teslim ettim. Paramın tesliminden birkaç gün sonra yukarıda bahsetmiş olduğum yasal olarak ithal soktuğum Mercedes marka aracın üzerindeki şerhi kaldırdılar.
“Daha sonra hem Cengiz ÇALLI ile hem de Rezan EPÖZDEMİR ile yakın bir ilişki kurdum. Bu süreçte sık sık hem Rezzan’ın ofisine hem de Cengiz ÇALLI’nın adliyede bulunan odasına ziyaretlerde bulundum. 2021 yılında medyaya makaron operasyonu olarak yansıyan dosyaya kadar başka bir rüşvet olayına şahit olmadım. Ancak Cengiz ÇALLI ve Rezan EPÖZDEMİR çok samimi bir ilişki içerisindeydiler. Birlikte gece kulüplerine, yemeğe gidip geliyorlardı. Rezan EPÖZDEMİR Cengiz ÇALLI’yı sık sık odasında ziyaret ediyordu. Hatta duyduğum kadarıyla Cengiz ÇALLI’nın makam koltuğunda dahi oturuyordu.”
“Cengiz ve Rezan makaron dosyasında tahliye için 150 bin dolar istedi”
Atalay Demirbaş, 2021 yılındaki makaron soruşturmasıyla ilgili de iddialarda bulundu.
Kendi telefonunda yapılan inceleme sonucunda, Nisan 2021’de “rüşvete aracılık etme” suçlamasıyla hakkında yakalama kararı çıkartılan N.E.’nin kendisiyle irtibata geçtiğini belirten Atalay Demirbaş şunları söyledi:
“2021 yılında yapılan Makaron operasyonunda az önce bahsettiğim change araç dosyasında da şüpheli olan N… E…’in de içerisinde olduğu yanlış hatırlamıyorsam 19 kişiye operasyon yapıldı. Operasyon dosyası o dönem Bakırköy Adliyesinde savcı olarak görev yapan Cengiz ÇALLI’daydı. N… E… bana senin Cengiz Çallı ve Rezan’la aran iyidir, görüş dosyada bize yardımcı olsunlar dedi. Bunun üzerine ben hem Rezzan ile hem de Cengiz ÇALLI ile görüştüm. Cengiz ve Rezan bana 150.000 dolar rüşvet karşılığında tahliye yapabileceklerini söylediler. Durumu N… E…’e ilettim. Kendisi tahliye karşılığında 150.000 dolar rüşvet vermeyi kabul etti.
“Anlaşmamıza göre bu paranın 75.000 doları önce kalan 75.000 dolar ise tahliyeden sonra verilecekti. Bu görüşmeden birkaç gün sonra Cengiz ÇALLI benim Şenlikköy Mahallesi Ekşinar Sokak Ekşinar Konaklarında ikamet ettiğim evimden 75.000 doları elden aldı. Parayı aldıktan sonra bana aldığı parayı Rezzan’a teslim etmek üzere ofisine gideceğini söyledi.”
“Whatsapp’taki görüşme paranın Cengiz tarafından benden alınıp Rezan’a teslim edilmesiyle ilgili”
Atalay Demirbaş, Cengiz Çallı ile arasındaki “75 bin hazır” ve Rezan’a haber vereyim” ifadeleri geçen Whatsapp yazışması hakkındaki soruya da şöyle yanıt verdi:
“İhbar dilekçesinde geçen okumuş olduğunuz 07/07/2021 tarihli Whatsapp mesaj kayıtlarında geçen ‘75.000 şuan hazır bende Rezan’a haber vereyim’ şeklindeki görüşme bu paranın Cengiz tarafından benden elden alınıp Cengiz tarafından Rezzan’a teslim edilmesi hususuna ilişkindir.
Bu görüşmede Rezzan olarak geçen kişi Rezan EPÖZDEMİR’dir. Bu paranın tesliminden sonraki süreçte kalan 75.000 doları da elden 2 kez Cengiz ÇALLI’nın odasında, bir kez de dışarda yemekte Cengiz ÇALLI’ya elden teslim ettim. Bu paranın tamamı tahliye karşılığında Cengiz ve Rezan’ın ortaklaşa aldıkları rüşvet parasıdır.
Makaron dosyasında Rezan herhangi bir şahıs adına dosyaya vekalet sunmadı. Cengiz ile olan yakın münasebetini kullanarak tahliyeyi sağladı ve rüşvetten payına düşen 75.000 doları elden teslim aldı.
Ayrıca Rezan ve Cengiz ile olan sohbetlerimizde Cengiz’e koruma kararı kapsamında verilen 2 araçlık koruma şerh kararının birinin Rezan tarafından kullanıldığını, makaron olayında rüşvet iddialarının ortaya çıkması üzerine bu iddiaların ortaya çıktığı gün Cengiz’in koruması olan Emre isimli koruma Polisi tarafından Rezan’ın aracında kullanılan şerhin iptal edildiğini duydum. Yine sohbet esnasında Cengiz’in ismini hatırlamadığım oğlunun Rezan’ın yanında staj yaptığını duydum. Rezan’ın adliyede Cengiz’in odasına çok rahat bir şekilde girip çıktığını, bu esnada Cengiz’in UYAP ekranını kullanarak bahsettiğim dosyalar dışında benim bilmediğim diğer dosyalarda taraflar hakkında sorgulamalar yaptığını, tarafların adres ve kimlik bilgilerine ilişkin araştırmalar yaptığını biliyorum. Ayrıca Rezan’ın Bodrum’da bulunan Vogue isimli otelin vekili olduğunu, bu otelle ilgili yayınlanan bir habere ilişkin erişim engeli kararına ihtiyaç duyduğunu, Cengiz ÇALLI’nın yetkisiz olmasına rağmen erişim engeli kararını aldığını, bu karar karşılığında Cengiz ve Rezan’ın otelde ücretsiz tatil yaptığını kendilerinden duydum. Cengiz ÇALLI’nın o dönem katipliğini yapan Kürşat isimli şahıs ile korumalığını yapan Emre isimli şahsın tüm bu anlattıklarıma dair bilgi sahibi olduklarını biliyorum.”
Bu ifadede geçen WhatsApp yazışmalarının Rezan Epözdemir’in telefonunda da olup olmadığını kontrol etmek isteyen polis, Epözdemir’in telefonunun şifresini alamadığı için bunu yapamadı. Ama zaten bundan 4 yıl önceye ait yazışmaların telefonda hala duruyor olması da beklenmiyordu.
Epözdemir’in ifadesi
Ünlü ceza avukatı Rezan Epözdemir’in ifadesi poliste alınmadı, sadece savcılıkta alındı. Dün akşam saatlerinde medyaya bu ifade sızdı. Buna göre Epözdemir’in ifadesi şöyleydi:
“Cengiz ÇALLI isimli şahıs 2007 yılında Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığında Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapmaktaydı. Ben de aynı dönem İstanbul Barosu’nun aynı bölgede temsilcisiydim. Tanışıklığımız burada başlamıştır. Ayrıca Cengiz’in 2020 yılından itibaren vekaleti bendedir. Bu vekaletlerin bir örneğini dosyaya sunuyorum.
Cengiz ÇALLI isimli şahıs ile tatile ya da mesai dışında yemeğe gittiğimi hatırlamıyorum. Cengiz ÇALLI’nın soruşturmasını yürüttüğü hiçbir dosyaya vekalet sunmadım. 2021 yılı Nisan ayı sonrasında işlerimin çok yoğunlaşması sebebiyle Cengiz ÇALLI’yı makamında ziyaret etmedim. Ancak bu tarihin öncesinde adliyeye gittiğimde uzun süredir olan tanışıklığımız sebebiyle kendisini ziyaret ederdim. Ayrıca birlikte yapılan tatil ya da birlikte yenilen yemek taraflar arasında bir dosya ilişkisi yoksa hukuki bir sorun değildir.”
Öte yandan Epözdemir’e Çallı ile tatile gittiği tatillerin parasını kendi cebinden ödediği yönelik iddialar hakkında soru yöneltildi. Epözdemir soruya şu yanıtı verdi:
“Cengiz ile bir tatile gidip gitmediğimi hatırlamamakla birlikte dijital materyallerde çıkan Cengiz ÇALLI’nın tatil ücretlerinin bana fatura edildiğine dair belgeleri görmedim ve bu deliller yetki sebebiyle hukuksuz delildir. Bu nedenle bu soru hakkında söyleyeceğim başka bir şey yoktur.”
Çallı’ya verilen koruma araçlarından birinin kendisinin kullanıp kullanmadığına dair de soru sorulan Epözdemir, şu yanıtı verdi:
“Üzerinden zaman geçtiği için tam olarak hatırlamamakla birlikte ya Cengiz’in eşinin kullanımı için ya da Cengiz’in aracında bir problem olduğu için ivazlı tahsis şeklinde kendisine vermiştim. Bu zaman diliminde önemli bir kısımda aracı kendisi kullanmıştır.”
Ofisinde yapılan aramalarda ele geçirilen ve Çallı tarafından kendisine verildiği iddia edilen 2.490.000 TL değerindeki bonolar hakkındaki soruya ise Epözdemir delillerin hukuksuz yöntemle ele geçirildiğini öne sürerek şu yanıtı verdi:
“Cengiz tarihlerini hatırlamamakla birlikte Dap Yapıdan kendi adına bir daire, Sultangazi’den yine kendisine ancak hatırladığım kadarıyla yeğeni adına ADL isimli alışveriş merkezi içerisinde bir dükkan ve son olarak Avcılar’dan bir daire almıştı. Dap Yapı’dan almış olduğu daireyi daha sonra sattı. Borcunun bir kısmını bana ödedi. Sultangazi’deki dükkanın da önce yarısını aldı daha sonra diğer yarısını almak için yukarıda ki beyanlarımda bahsetmiş olduğum üzere Halkbankası Sultangazi Şubesinde benden borç para aldı.”
Rüşvet suçlamasıyla 2023 tutuklanan Atalay Demirbaş’ı tanıyıp tanımadığına yönelik sorulan soruya şöyle yanıt verdi:
“Atalay DEMİRBAŞ isimli şahıs ile şu an tam tarihini hatırlamadığım bir dönemde ortak bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştım. 2018 yılında Atalay DEMİRBAŞ isimli şahıs bana dosyalarını takip etmem için vekalet verdi. Atalay’ın sahibi olduğu Demand isimli şirketinin idari yargıda bulunan dosyalarına baktım. Bu adamın dolandırıcı olduğunu öğrendikten sonra avukatlığından istifa ettim. Bu vekaletin bir örneğini de dosyaya sunuyorum.
Atalay DEMİRBAŞ’ın adli sicil kaydına bakıldığında da görüleceği üzere kendisi bir dolandırıcıdır. Yargıtay 5 Ceza Dairesinde görülmekte olan dosyada da rüşvet suçundan yargılanmaktadır. Ayrıca Atalay yabancı numaralar üzerinden yaklaşık 5 yıldır benden para vermediğim takdirde bir kumpas ile iftira atacağından bahisle para talep etmektedir.
Bunlara ilişkin kayıtları bu dosyaya daha sonra sunacağım. Bu konuda yapmış olduğum şikayet İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Faili Meçhul Suçlar Soruşturma Bürosunda bulunmaktadır. Dosya numarasını daha sonra dosyaya sunacağım. Ayrıca bu dosyada ki beyanları sebebiyle kendisinden yalan tanıklık ve iftira suçlarından şikayette bulunacağım.”
Savcılığın sevk yazısındaki iddialar
Anadolu Ajansı, Epözdemir hakkındaki savcılığın tutuklama talepli sevk yazısını yayımladı.
Buna göre yazıda, şüpheli Epözdemir’in, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyasında tutuklu bulunan Zekeriye Yurtçak ve Ahmet Mesut Yurtçak’ın tahliyesi ve akabinde “ev hapsi” şeklinde uygulanan adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması hususunda rüşvete aracılık ettiğine ve bu suretle menfaat temin ettiğine ilişkin ihbar üzerine soruşturma yürütüldüğü belirtildi.
Bu kapsamda 7 Temmuz 2021 tarihli bir WhatsApp konuşma kaydına ulaşıldığı kaydedilen yazıda, bu konuşma kaydının soruşturmayı yürüten ve daha sonra aynı olaydaki rüşvet eylemi sebebiyle meslekten ihraç edilen savcı Cengiz Çallı ile tanık Atalay Demirbaş arasında geçtiği ve mesaj içeriklerinde rüşvet olarak alınan paranın “Rezan” isimli bir şahsa götürüleceğine dair ibarelerin bulunduğunun anlaşıldığı ifade edildi.
Yazıda, Atalay Demirbaş’ın aynı olaydaki eylemleri sebebiyle Yargıtay 5. Ceza Dairesinde “sanık” sıfatıyla yargılanması sebebiyle mükerrer soruşturmaya sebebiyet vermemek adına tanık sıfatıyla celbinin sağlandığı kaydedildi.
“WhatsApp kayıtlarına göre adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına ilişkin de rüşvet var”
Atalay Demirbaş iddialarının doğruluğunun tespiti amacıyla Rezan Epözdemir ile Cengiz Çallı’nın HTS/BAZ kayıtlarının temin edildiği belirtilen yazıda, ortak baz verdiğine dair tespitler yapıldığı ifade edilerek, “Her ne kadar şüpheli savunmasında beyanlardaki tarihin uyumsuz olduğunu belirtmişse de dosya kapsamında alınan olaya ilişkin diğer WhatsApp kayıtlarında rüşvetin yalnızca tahliyeye değil, adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına da ilişkin olduğu anlaşılmıştır.” denildi.
“Rüşvet alınan paranın Cengiz Çallı’da kalması karşılığında Epözdemir’e bonoyu verdi”
Yazıda, Epözdemir’in ofisinde toplam bedeli 2 milyon 490 bin lira olan iki bononun bulunduğu anımsatılarak, “Cengiz Çallı ile Epözdemir’in baz kayıtlarına göre, 8 Temmuz 2021 tarihinde gece saatlerinde ortak baz verdikleri hususu göz önüne alındığında bahse konu 9 Temmuz 2021 düzenleme tarihli bononun bu görüşmede düzenlendiğine ve rüşvet alınan paranın Cengiz Çallı’da kalması karşılığında Epözdemir’e bu bonoyu verdiğine dair kanaat oluşturmuştur.” denildi.
“Ele geçirilen bonoların toplam bedeli 2 milyon 490 bin lira”
Epözdemir’in, bonoların Cengiz Çallı’ya daha önce borç vermesi sebebiyle düzenlendiğine dair beyanda bulunduğu kaydedilen yazıda, “Ne borç verildiğine ne de borcun geri ödendiğine dair delil niteliği taşıyan herhangi bir belgeyi ibraz edemediği anlaşılmıştır. Ele geçirilen bonoların toplam bedelinin 2 milyon 490 bin lira olduğu, bonoların düzenlendiği tarihte hakim-savcı maaşlarının ortalama 11-12 bin lira olduğu, kaba bir hesapla Cengiz Çallı’nın aldığı maaştan yaklaşık 18 yıl hiçbir harcama yapmadan ancak ödeyebileceği bir tutara tekabül ettiği, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğu, şüphelinin savunmalarının açıklanan sebeplerle suçtan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilmiştir.” ifadelerine yer verildi.
“Çallı’ya birlikte birden fazla tatile gittiler ve tatil ücretleri Rezan Epözdemir’e fatura edildi”
Sevk yazısında, Epözdemir’in Cengiz Çallı’ya tatile ya da mesai dışında yemeğe gittiğini hatırlamadığını beyan ettiği ifade edilerek, “Şüpheliden ele geçirilen dijital materyaller üzerinde yapılan incelemede birlikte birden fazla kez tatile gittiklerine ve tatil ücretlerinin Rezan Epözdemir’e fatura edildiğine dair belgelere ulaşılmıştır. Tatil ve yemek ücretlerinin Epözdemir tarafından ödendiğine dair tutarlı tanık beyanları da bulunmaktadır.” tespiti yer aldı.
Cengiz Çallı ile Rezan Epözdemir arasındaki ilişkinin normal bir tanışıklıktan öte olduğu aktarılan yazıda, “Şüphelinin yargı camiası içerisindeki başka şahıslar ile benzer irtibat ve eylemlerinin tespiti hususunda kapsamlı soruşturmalar devam etmektedir.” denildi.
Sabaha karşı tutuklandı
Bu sevk yazısına karşı çıkarıldığı mahkemede de kendini savunan Rezan Epözdemir, mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.