Hamburglu Marksistler ne umdular, ne buldular: Marksizm için ‘Anayasaya aykırı’ kararı
15 Ağustos 2025

Almanya’nın Hamburg kentindeki bir mahkeme, Karl Marx okuma grubu ile ilgili bir kararın ayrıntılarında, Marx’ın öğretilerinin “özgür demokratik temel düzene” aykırı olabileceğini savundu.

8 Nisan’da, “Marksist Siyaset ve Kültür Okulu Forumu” (Masch), Hamburg İdare Mahkemesi’nde Anayasa Koruma Devlet Dairesi (LfV) aleyhine açtığı davayı kazandı. Mahkeme, yetkililerin Hamburg merkezli derneği artık “aşırı solcu” olarak sınıflandıramayacağına hükmetti. Bir çeşit iç istihbarat birimi olan LfV, bu derneği marksist olması nedeniyle takip altında tutuyor ve hakkında düzenli olarak rapor yayınlıyordu. Yani mahkeme LfV’ye bundan böyle bu derneği takip edemeyeceğini söylemiş oldu.

Ama bu karar ilk bakışta görüldüğü kadar iyi ve Almanya’da özgürlüklerin alanını genişletici olmaya bilir.

Alman gazetesi taz’ın haberine göre; bu hukukî zafer, “bir bumerang gibi geri tepip” Almanya’daki tüm Marx okuma çevreleri için tehlike oluşturabilir. Bunun nedeni, Hamburg mahkemesinin 10 Temmuz’da yazılı kararında savunduğu hususlar olarak görülüyor. 

Mahkeme, Masch lehine verdiği kararı onadı ve derneğin anayasal koruma raporuna dahil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu açıkladı. Ancak bu kararı, dernek üyelerinin anayasaya fiilen zarar verecek “aktif militan tutum”dan yoksun oldukları gerekçesiyle verdi. 

Mahkeme, Marx’ın ‘özgür demokratik temel düzen’ ile bağdaşmadığını hükmetti

1981’den bu yana faaliyet gösteren Masch, Hamburg’da Marx’ın Kapital adlı eserinin ilk cildini ele alan yıllık okuma gruplarıyla tanınıyor. 

Mahkeme, kararında, Marksist teoriyle ilgilenmenin Federal Almanya Cumhuriyeti anayasasıyla temelde uyumlu olup olmadığı konusunu tartıştı ve “Karl Marx’ın teorilerine odaklanan davacının faaliyetlerinin, özgür demokratik temel düzenle temelde uyumsuz olduğu”  sonucuna vardı.

“Marx söz konusu olduğunda sorun ‘proletarya diktatörlüğü'”

Mahkeme, Marx söz konusu olduğunda sorunun ‘proletarya diktatörlüğü’ kavramında yattığına inandığını bildirdi. 

Bu kavramın anlamının “diğer nüfus gruplarını siyasi karar alma sürecinden ve devlet iktidarının dolaylı olarak kullanılmasından kaçınılmaz olarak dışladığını” savunan mahkeme, proletarya diktatörlüğünün “demokratik olmadığını” aktardı. 

 

ÇOK OKUNANLAR