İçinde yaşadığımız evrenin bir başlangıcı olduğu fikri, Albert Einstein’ın genel görelilik teorisinden kaynaklanıyor. Bu teoriye göre günümüzde muazzam bir hızla genişleyen evren, başlangıçta bugünkünden çok küçüktü, sonra bir “Büyük Patlama” oldu ve evren ortaya çıktı, genişlemeye başladı.
Peki ne zaman oldu bu “Büyük Patlama”? Evrendeki madde miktarına, evrenin genişleme hızına vs bakarak yapılan hesaplar, “Büyük Patlama”nın bundan 13.8 milyar yıl önce gerçekleştiğini söylüyor.
Evrenin doğumunu ve gelişimini araştıran fizik dalı olan astro-fizik, işte bu hesabı yaptıktan sonra bir de evrenin gelişim modelini ortaya çıkardı. Bugün dünyanın bütün astro-fizikçileri bu modele bakarak düşünüyor, hesap yapıyor. Ama daha birkaç yıl önce insanlığın uzaya gönderdiği yeni teleskop James Webb Uzay Teleskopu çalışmaya başladığı ilk günden beri bu klasik evren modelinin yanlış olabileceğini düşündüren buluşlar, gözlemler yapıyor.
Çünkü bu modele göre evrenin erken zamanları denen ilk yüzmilyonlarca yılda ancak yeni yeni yıldızların ortaya çıkması, bazı yıldız kümelerinin belirmesi gerekiyor. Çünkü evren aradan yüzmilyonlarca yıl geçmesine rağmen aslında hala daha çok sıcak ve bu sıcaklık da, atomaltı parçacıkların bir araya gelip hidrojen atomunu ortaya çıkarmasına, yeterince hidrojenin bir araya gelip yıldız haline gelmesine engel.
Ama James Webb Uzay Teleskopu evren bilimcilerin “Çok erken” dediği dönemlerden bırakın yıldızları devasa galaksiler gözlemlemeye başladı önce. Ve şimdi, evrenin doğumundan 500 milyon yıl sonradan kalma bir de kara delik gözlemlediler. Oysa kara deliklerin çok daha ileri bir zamanda ortaya çıkmaları gerekiyordu.
Bilim insanlarından oluşan bir ekip, James Webb Uzay Teleskobu ile yapılan gözlemlerin bulgularını sunarak, şimdiye kadar bulunan en eski kara deliği tespit ettiklerini bildirdi.
Araştırmacılara göre keşfedilen kara delik, evrenin 13,8 milyar yıl önce ortaya çıktığı gizemli olay olan “Büyük Patlama”dan sadece 500 milyon yıl sonra var oldu. Uzmanlar, kara delik ve ait olduğu galaksiye “CAPERS-LRD-z9” ortak kod adı verildiğini açıkladı. James Webb’in bu çalışmaya katkısı, ilkel galaksileri sürekli olarak tespit etmesi ve bilim insanlarını evrenin tarihi ile evrimini yeniden yazmaya zorlayarak kozmolojide devrim yaratması nedeniyle hayati önem taşıyor.
Texas Üniversitesi’nden gök bilimci Anthony Taylor, “Kara delikleri ararken, pratik olarak gidebileceğiniz en uzak nokta burasıdır. Mevcut teknolojinin sınırlarını gerçekten zorluyoruz ” dedi.
“CAPERS-LRD-z9”, “küçük kırmızı nokta” adı verilen bir galaksi türü olarak biliniyor. Bu isim, küçük olmaları ve James Webb’in güçlü kızılötesi cihazları tarafından tespit edildiği gibi kırmızı ışık yayıyor gibi görünmeleri nedeniyle verildi. “Küçük kırmızı noktalar”, parlak bir şekilde göründüğü için içlerinde çok sayıda yıldız olabileceği tahmin ediliyor. Ancak bunlar, yaygın kozmolojik teoriye göre henüz çok fazla yıldızın olmadığı evrenin çok erken dönemlerinde oluştular.
Texas Üniversitesi’nden gök bilimci Steven Finkelstein, “Bu küçük kırmızı noktaların keşfi, James Webb’in ilk verilerinde büyük bir sürprizdi çünkü Hubble Uzay Teleskobu ile gördüğümüz galaksilerin hiçbirine benzemiyorlardı. Şimdi bunların ne olduğunu ve nasıl oluştuğunu anlamaya çalışıyoruz ” açıklamasında bulundu. (DHA)