Aile trajedisinde mutlu son: İpek Kıraç’ın baba öpücüğü sevinci
18 Ağustos 2025

Her ailede büyük küslükler ve büyük barışmalar yaşanabilir ama o aile Türkiye’nin belki en zengin ailelerinden biriyse ve küslük kamuoyu önünde ve mahkemelerde açılan karşılıklı davalarla ilerliyorsa, ister istemez kamuoyunun ilgisi de artar.

İpek Kıraç, Koç Holding’in kurucusu Vehbi Koç’un kızı Suna Kıraç ile profesyonel hayatının tamamını Koç Holding’de geçirmiş, burada en üst görevlere kadar yükselmiş, sonra emekli olunca kendi holdingini kurup başarılı bir iş yaratmış olan İnan Kıraç’ın kızı.

Suna Kıraç’ın uzun süren hastalığı sonrası hayatını kaybetmesi ve Koç Holding’in yönetimini elinde tutan şirketteki hisselerinin tamamını kızına bırakması sonrası baba kızın arası resmen açılmaya başladı. İnan Kıraç o dönemde kızı aleyhine ve eşinin vasiyetine karşı miras davası açtı ama mahkeme bu davayı reddetti, Suna Kıraç’ın vasiyetini onayladı, o hisseler İpek Kıraç’a geçti, İpek Kıraç da Koç Holding yönetimine girdi.

Ancak miras davasının reddedilmesi sonrası İpek ve İnan Kıraç’ın arası açılmaya devam etti. Paris’teki bir evle ilgili olarak yaşananların ardından İnan Kıraç sert bir karar alarak kızını evlatlıktan reddetti, onu kendi mirasından mahrum bırakmak için, zamanında eşiyle birlikte kurduğu vefa ilave olarak kendi adına bir vakıf daha kurdu ve bütün mal varlığını bu vakfa devretti.

İnan Kıraç’ın bu kızını mirastan mahrum bırakmak için kurduğu vakfın yönetici ise, İnan Kıraç’ın bir süredir flört ettiği Emine Alangoya idi.

Emine Alangoya, uzun yıllar boyunca Koç Holding’de, Koç Ailesinin finans işlerine bakmış bir yöneticiydi. Bütün Koç Ailesi gibi Suna Kıraç da, İnan kıraç da yıllarca Alangoya’yla birlikte çalışmışlar, Suna Kıraç’ın hastalığı döneminde Alangoya sık sık Kıraç’ların Vaniköy’deki evine gelmişti.

Suna Kıraç’ın ölümünün ardından çok sarsılan İnan Kıraç’ın Emine Alanya ile yakınlaşması herkes tarafından biliniyordu, çift zaten sosyal ortamlara birlikte, bazen el ele gidiyordu.

İnan Kıraç’ın Alangoya ile yakınlaşırken kızından uzaklaşması, kızını evlatlıktan reddetmeye kadar işi vardırması ise İnan Kıraç’ı yakından tanıyan pek çok kişi için şaşırtıcıydı. Bunlara ağabeyi Can Kıraç da dahildi. İnan Kıraç’ın o dönemde sadece kızıyla değil hayattaki pek çok yakın arkadaşıyla ve ağabeyiyle de arası açılmış, araya derin küslükler girmişti.

Sonra 2024 sonunda esas şok edici gelişme yaşandı, İnan Kıraç ile Emine Alangoya gözlerden uzak sessiz biçimde evlendi. Bu evlilik, İpek Kıraç’ın e-devlet’ten kendisiyle ilgili bir belgeyi çıkarmak istemesi sırasında fark edildi; çünkü İnan Kıraç hala İpek Kıraç’ın babasıydı.

Bu evlilik, yıllardır sessiz duran İpek Kıraç için bardağı taşıran son damla oldu ve genç kadın, babasına karşı hukuken harekete geçmeye karar verdi. İki ayrı dava açtı. bunlardan birincisinde, babasının akli melekelerinin yerinde olmadığını, imza atma ehliyetinin bulunmadığını öne sürüyor ve babasına vasi atanmasını istiyordu. İkinci dava ise bu birincinin doğal devamıydı, babasının Emine Alangoya ile olan evliliğinin iptalini istiyordu.

Her iki dava da süreç içinde İpek Kıraç’ın istediği gibi sonuçlandı. Hem babasına vasi atandı hem de evlilik iptal edildi. İnan kıraç’a vasi olarak atanan iki avukat, 88 yaşındaki İnan Kıraç’ı hastane kontrolundan geçirmek istedi. Kıraç kendi iradesiyle gelmeyince veya iddiaya göre Emine Alangoya tarafından gönderilmeyince de polis marifetiyle İnan Kıraç evinden alındı ve hastaneye götürüldü.

Daha sonra Kıraç hastaneden de kaçırılmak istendi. Bu gelişmeler üzerine vasiler mahkemeden Emine Alangoya için uzaklaştırma kararı çıkarttırdı ve İnan Kıraç da bir hastaneye yatırıldı. Kıraç’ın tedavisi devam ederken önemli bir gelişme oldu ve İnan Kıraç ile İpek Kıraç’ın arası düzeldi. Burada hamle İnan Kıraç’tan geldi, “Kızımı görmek istiyorum” dedi.

Gerçekte bu barışma haftalar önce gerçekleşti. İpek kıraç sık sık babasını ziyaret etmeye başladı, baba kız arasındaki buzlar tamamen eridi, babası Vaniköy’deki evine çıktı.

Baba kızın barıştığına ilişkin ilk haberi Oksijen gazetesinde geçen hafta Elif Ergün Demiral yazdı. Bu haber de yayınlanınca anlaşılan İpek Kıraç barışmayı kendi ağzından duyurmak ihtiyacı hissetti, dün akşam saatlerinde sosyal medyasından babasını kendisini öperken, kendisini de babasına sarılırken gösteren çok sıcak bir fotoğraf eşliğinde bu haberi duyurdu.

İpek Kıraç’ın sosyal medya paylaşımı şu şekilde:

“Suna’nın Kızları ofisinde köpeğimiz Kahve’yi seviyordum. Telefon çaldı. ‘İpek Hanım, babanız sizi görmek istiyor’…birkaç saniye nefes alamadım. Yıllardır o cümlenin hayali ile yaşıyordum. Babam’ın hayali ile…. Tıbbi ve yasal izinler alındıktan sonra hastaneye nasıl gittiğimi hatırlamıyorum. Kapısını çaldım, yanında doktorları vardı. Göz göze geldik. Yanına koştum. Kucaklaştığımız o ilk an ikimiz de göz yaşlarımıza hakim olamadik…..

‘Seni çok seviyorum, seni çok özledim!’ diyebildim hıçkıra hıçkıra…. Sitemliydi. ‘Neden bu kadar ayrı kaldık, neden bu kadar uzun sürdü?’ dedi. “Aramıza girdiler” diyebildim sadece. O günden beri birbirimizi ne kadar sevdiğimizi, akşamdan sabaha kadar bile ne çok özlediğimizi, beraber olmaktan ne kadar keyif aldığımızı konuşuyoruz… Evet ben babama kavuştum. Evet aramıza fena girmişler ve evet gerçekten çok ciddi bir hastalığı varmış. Keşke daha önce müdahale edip tedavisine başlayabilseydik.

Önemli olan ben babama kavuştum… Evet devam eden bir sürü dava var ve durum çok karışık, ama ben bu güzel hatıraları biriktirebildiğim, Babamın bana tekrar ‘biricik yavrum’ demesini duyabildiğim, onunla zaman geçirebildiğim icin çok ama çok şanslıyım. Hayat çok garip… Neler yaşandı, neler hissedildi ve şimdi nereye geldik… Emin olduğum tek birşey var… Hayat önümüze ne çıkarırsa çıkarsın ben hep Babamı sevmeye, korumaya devam edeceğim…”

ÇOK OKUNANLAR