Beyaz Saray’da dün hızlı ve yoğun bir diplomasi trafiği yaşandı. Başkan Donald Trump Rusya-Ukrayna savaşı bitsin istiyor, bütün bu trafik o yüzden yaşanıyor.
Anlaşıldığı kadarıyla mesele iki konuda kilitlenmiş durumda: Ukrayna, 2014’te kaybettiği Kırım başta olmak üzere bazı topraklarını Rusya’ya kaybettiğini resmen kabul edecek, sınır yeniden çizilecek. Buna karşılık olarak NATO ülkelerinden 50 bin asker Ukrayna’ya konuşlanacak ve Rusya’ya karşı güvenlik garantisi verilmiş olacak.
Ne Volodimir Zelenski toprak vermek istiyor; ne Vladimir Putin bu savaşın kendisine göre “kök nedeni” olan NATO’nun Ukrayna’ya yerleşmesine razı.
Şunu anladı, Ukrayna NATO üyesi olmayacak ama yine de bir nevi NATO korumasında olacak. Putin bunu kabul edecek olursa Ukrayna’da bir zafer kazandığını iddia edemeyecek.
Ama buna karşılık aynı Putin, 21. yüzyılda savaş yoluyla, silah zoruyla ülke sınırlarını değiştirmeyi başarmış olacak; Ukrayna da buna razı değil ve kendini fena halde yenilmiş hissedecek.
Savaş, kazan-kazan bir formülle değil, aksine kaybet-kaybet bir formülle çözülecek. Dün Beyaz Saray’dan ortaya çıkan manzara bu.
Her iki ülke de savaşı, bu savaşın başladığı 2022 yılına göre daha geride bir pozisyonda sona erdirecek.
Sizce bu barış olsa bile yaşar mı?