Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fahiş fiyatlar aracılığıyla milletin lokmasına el uzatan piyasa fırsatçılarına nasıl göz açtırmıyorsak, tüm umudunu Türk ekonomisinin tökezlemesine bağlamış siyasi fırsatçılara da pabuç bırakmıyoruz. Vatandaş hizmet beklerken halkın kaynaklarını sömürenler belediyeleri aile çiftliğine çeviren muhterisler için deniz bitmiştir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “2026 senesini ekonomide de reform yılı olarak görüyor, hayata geçireceğimiz reformlarla ilgili hazırlıkları hızla tekemmül ettiriyoruz.” dedi.
Erdoğan, Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından konuştu. Ahlat’ta bu seneki toplantıda, ekonomideki güncel gelişmeler başta olmak üzere Gazze soykırımı dahil birçok konuyu ele aldıklarını aktardı.
İsrail’in Gazze’deki Nasır Hastanesi’ne düzenlediği saldırıda 5’i gazeteci en az 20 Filistinlinin şehit olduğunu anımsatan Erdoğan, “Gözü dönmüş Netanyahu hükümeti insanlık adına ne varsa yok etmek için saldırılarına aralıksız devam ediyor. Bu kapsamda önümüzdeki dönemde ülkemizin Gazze’deki katliamı durdurmak, Gazzeli mazlumlara daha fazla yardım ulaştırmak ve insanlık cephesini harekete geçirmek için atacağı ilave adımları değerlendirdik.” diye konuştu.
Erdoğan, son 2,5 yıldır uyguladıkları makroekonomik istikrar ve reform programının stres testlerinden başarıyla geçmeye devam ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İstanbul merkezli suç örgütüne yönelik operasyon sonrasında muhalefetin ekonomimizi hedef alan sabotaj girişimleri hamdolsun tutmadı. Milli markalara dönük boykot çağrıları ise milletimizin basireti sayesinde kendi ellerinde patladı. Merkez Bankamızın rezervleri üzerinden oluşturmaya çalıştıkları algıda da başarısız oldular. Ülkemizi yıpratmak amacıyla yurt dışına düzenledikleri şikayet turlarından ise elleri boş döndüler. Ne karşılarında süklüm püklüm oldukları Batılı aktörler bunlara itibar etti ne de ülkelerini kötüledikleri yabancı basın kuruluşları bunları umursadı. Sonuçta kaybeden ülkemiz ve hükümetimiz değil, Türkiye’yi yabancılara şikayet eden acizler oldu. İşte en son Merkez Bankası rezervlerimiz 176,5 milyar dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdı. Borsamızdaki toparlanma son haftalarda hız kazandı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iç ve dış borçlanma maliyetlerinin düştüğüne, Türk lirasına olan güvenin hızla yükseldiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
“Enflasyondaki düşüş 14 aydır aralıksız devam ediyor. Enflasyon beklentileri de tüm kesimlerde iyileşiyor. İhracat tarafında 25 milyar dolarla tarihin en yüksek rakamını hamdolsun yakaladık. Yıllık bazda ihracatta 270 milyar dolar sınırını zorluyoruz. Turizm rakamlarını son Kabine Toplantı’mızda paylaşmıştım. Orada da ilk 6 ayda 25,8 milyar dolarla rekor kırdık. Sanayi üretim endeksinde de tablo gayet olumlu. Haziran ayında sanayi üretimimiz bir önceki aya göre yüzde 0,7, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 8,3 oranında artış kaydetti. İstihdam verilerinde de hamdolsun bir sorun gözükmüyor. İşsizlik oranımız 26 aydır yüzde 8,6 ile tek hanelerde seyrediyor. Yani bölgemizdeki sıcak çatışmalara, küresel ekonomideki belirsizliklere ve malum çevrelerin menfi kampanyalarına rağmen ekonomi programımızın meyvelerini birçok alanda topluyoruz. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. Türkiye ekonomisi yapısal dönüşümünü tamamlayacaktır.”
“2026 senesini ekonomide de reform yılı olarak görüyor, hayata geçireceğimiz reformlarla ilgili hazırlıkları hızla tekemmül ettiriyoruz.” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Eylül ayının ilk haftasında 3 yıllık vizyonla hazırlanan Orta Vadeli Program’ı kamuoyumuzla paylaşacağız. Şunu buradan bir kez daha ilan etmek isterim. Fahiş fiyatlar aracılığıyla milletin lokmasına el uzatan piyasa fırsatçılarına nasıl göz açtırmıyorsak tüm umudunu Türk ekonomisinin tökezlemesine bağlamış siyasi fırsatçılara da evvelallah pabuç bırakmıyoruz. Vatandaş hizmet beklerken halkın kaynaklarını sömürerek semirenler ve belediyeleri aile çiftliğine çeviren muhterisler için artık deniz bitmiştir. Haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı mücadelemiz hız kesmeden aynı kararlılıkla devam edecektir.”
Ulaştırma yatırımlarında yeni hamleler içinde olduklarını belirten Erdoğan, 22 Ağustos Cuma günü Türkiye ile birlikte Güney Kafkasya için stratejik önemi haiz bir projenin temelini attıklarını hatırlattı. Erdoğan, Zengezur Koridoru’nun kapısını açacak olan Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demir Yolu Hattı’nın yapım çalışmalarını başlatmanın gururunu yaşadıklarını söyledi.
Zengezur geçişinin tüm bölge için bir barış projesi olduğuna işaret eden Erdoğan, “Projenin tüm unsurlarıyla hayata geçmesiyle Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan arasında ekonomik işbirliği yeni bir boyut kazanacaktır.” diye konuştu.
Erdoğan, bu projenin bel kemiği olan 224 kilometre uzunluğundaki Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demir Yolu’nu çift hatlı, elektrikli ve sinyalli olarak inşa edeceklerini kaydetti.
Hat sayesinde yılda 5,5 milyon yolcu ve 15 milyon ton yük taşınacağını, toplam 2,4 milyar avroluk projenin hizmete girmesiyle Çin’den İngiltere’ye uzanan uluslararası ticaret hattının daha verimli hale geleceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Proje ayrıca Hazar ile Akdeniz havzalarını birleştirerek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizin üretim kapasitesine, ihracatına, ulaşım altyapısının gelişimine büyük katkı sağlayacaktır. Hem ülkemiz hem bölgemiz için büyük önem arz eden Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demir Yolu Hattı’nın şimdiden hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.”
Yaz Kur’an kurslarına bu sene gösterilen teveccühten duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, 30 Haziran’da başlayıp 15 Ağustos’ta sona eren kurslara katılan 2 milyon 540 bin öğrenciyi canıgönülden tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu rakam geçen seneye kıyasla yüzde 11 oranında artış anlamına geliyor. Biz ‘Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir’ müjdesine mazhar olmaya çalışan bir şuura sahibiz. Minarelerimizden günde beş vakit -ı Muhammediler yükseldiği, camilerimizin kubbeleri Kur’an tilavetleriyle çınladığı müddetçe, Allah’ın izniyle Türkiye ayaktadır, özgürdür, istiklal ve istikbali güvence altındadır. Hiç kimse bu hakikati değiştiremeyecektir. Sadece bu yıl, 2,5 milyon evladımızın hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’in nuruyla nurlanmasına vesile olan saygıdeğer hocalarımıza, Kur’an kursu öğreticilerimize, müezzinlerimize yürekten teşekkür ediyorum.”