Konya’daki doktor Kemalist olsaydı ve bir başörtülüyü muayene etmeyi reddetseydi neler olurdu?
28 Ağustos 2025

Sosyal medyada ve haberlerde görmüşsünüzdür, Konya’nın Meram ilçesindeki devlet hastanesinin göz doktoru, karşısına gelen gen. bir kadını muayene etmeyi reddediyor, gerekçesi “çıplakları muayene etmiyorum.” Genç kadına bir de “teşhirci” diyor.

Sağlık Bakanlığı dün kamuoyu tepkilerini dindirmek için hemen bu doktor hakkında soruşturma açıldığını duyurdu. Savcılık ise herhangi bir harekette bulunmadı, aklına ayrımcılık yasağı ile ilgili yasalar, “Halkın bir kesimini diğer kesimine karşı kışkırtma” gibi suçlar gelmedi.

Burada tıp etiğini, doktorların hastalarına bu çeşit bir ayrımcılık yapıp yapamayacağını vs. tartışmanın anlamı yok.

Hep söylüyorum, Türkiye’de adına “siyasi mücadele” denen ve aslında partiler arasında sürdürüldüğü sanılan şeyin özü, olabilecek en geniş anlamıyla bir kültür savaşı aynı zamanda.

Bu kültür savaşı sadece yaşam tarzları üzerinden, bu yaşam tarzlarındaki ayrılıkların altını çizen bir mücadele değil. Neredeyse hayatın her alanına sirayet eden bir geniş kapsamlı topyekûn ahlak savaşı. Birbirine rakip, neredeyse totaliter bir ideoloji gibi hayatın her alanını zapt-ı rapta almayı hedefleyen, birbirine rakip iki ahlakın mücadelesi.

Ben böyle kıyaslamalar yapmayı hiç seven biri değilim ama Konya Meram’daki doktorun videosunu izlerken ister istemez bu durumun tam tersi olsa, yani doktor muhafazakar ahlaktan biri değil de en aşırı laikçi ahlaktan biri olsaydı ve muayene etmeyi reddettiği hastası da askılı bir bluz giyen genç bir kadın değil başı örtülü (laikçi deyimiyle sıkmabaş türbanlı) bir kadın olsaydı ne olurdu diye düşündüm.

Şuna hiç kuşkunuz olmasın: Böyle bir olayın videosu sosyal medyaya düştüğü anda binlerce hesaptan linç çağrıları gelirdi.

Daha videonun sosyal medyaya düştüğü saatlerde bir savcılık hemen o doktor hakkında “Halkı kim ve düşmanlığa teşvik”ten soruşturma açar, hatta doktoru tutuklayıp hapse atardı.

Dün olayın ortaya çıkmasının ikinci günüydü; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün biri Jandarma Okullar Komutanlığı mezuniyetinde, diğeri Aselsan’ın büyük töreninde yaptığı iki konuşmada birden bu konuya damardan girer, o doktoru yerin dibine sokar orada bırakırdı.

Bunların hiçbiri olmadı. Çünkü şu anda ülkemizde o doktor gibi düşünen ahlak iktidarda. O yüzden Meram’daki doktor en fazla kınama cezası alacak, belki o hastaneden başka hastaneye gönderilecek, hepsi bu.

Kültür durağan bir şey olmadığı için aslında sürekli bir mücadelenin alanıdır ama dünyamızın girdiği yeni dönemde sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok yerinde bu mücadeleyi devlet gücünü, polisi-adliyeyi, parasal aktarım mekanizmalarını kullanarak yürütmek isteyen siyasi akımlar var. Ülkemizde Ak Parti iktidara geldiği günden beri bunu yapıyor; devlet gücüyle bize bir ahlak dayatıyor.

ÇOK OKUNANLAR