Türk savunma sanayiinin dev devlet şirketi Aselsan için dün çok büyük bir sıçrama günüydü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler dahil pek çok devlet yetkilisinin katıldığı bir törenle önce Aselsan TSK’ya Çelik Kubbe Hava Savunma Sistemi için ürettiği bileşenlerden 47 unsuru daha teslim etti. Aselsan’ın büyük bir yatırımla kurduğu 14 yeni tesisin açılışı yapıldı. Ayrıca Aselsan’ın 1,5 milyar dolarlık yatırım yapacağı Oğulbey üretim tesislerinin de temeli atıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sistemler sistemi Çelik Kubbe ile hava savunmasında artık farklı bir klasmana çıkacağız” dedi.
Törende ilk kürsüye gelen isim olan ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, bugün tarihi bir adım attıklarını belirterek, “6 bin 500 dönümlük, yeni Oğulbey yerleşkemizde, 1,5 milyar dolar değerindeki yatırımı heyecanla başlatıyoruz.” dedi.
Hava savunmadan radara, elektronik harpten haberleşmeye, akıllı mühimmattan elektro-optiğe kadar birçok kritik teknolojide dünya liginde olduklarına dikkati çeken Akyol, bu birikimin, artık “Çelik Kubbe” mimarisinde vücut bulduğunu söyledi.
Akyol, tarihin akışını değiştiren dönüm noktaları olduğuna işaret ederek, 2004 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde alınan Savunma Sanayi İcra Komitesi kararlarının, Türkiye’nin kaderini değiştirdiğini anımsattı.

Ahmet Akyol
3 önemli hamle
ASELSAN’ın son 20 yılda aştığı her kritik eşiğin, o gün Erdoğan’ın ortaya koyduğu stratejik duruşun eseri olduğunun altını çizen Akyol, “Bugün, sizin o gün yaktığınız meşaleyi üç büyük hamleyle, daha da ileriye taşıyoruz. İlk olarak, Çelik Kubbe kapsamında, 47 araçtan oluşan hava savunma, radar ve elektronik harp sistemlerini şanlı ordumuza teslim ediyoruz. Sadece bir başlangıç olan bu teslimatlarla, gök vatanımız daha güvenli olacak. Bu sistemlerden daha fazla üretmek, yeni yetenekler kazanmak ve kahraman ordumuzu bu sistemlerle donatmak için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, başta ROKETSAN ve TÜBİTAK olmak üzere tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Akyol, Çelik Kubbe ile de entegre çalışacak olan AKINCI SİHA’dan dünyanın en iyi kamerası ASELFLIR-600 ile çekilen görüntüleri, bu tören boyunca anbean yayınladıklarını bildirdi.
Sahada zor şartlar altında olduğu gibi bu mutlu günlerinde de birlikte çalıştıkları BAYKAR’a teşekkür eden Akyol, “Bugün ikinci olarak, seri üretim kapasitemizi yüzde 40 artıran, 14 yeni tesisimizi açmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Üçüncü ve tarihi bir adım olarak, 6 bin 500 dönümlük, yeni Oğulbey yerleşkemizde, 1,5 milyar dolar değerindeki yatırımı heyecanla başlatıyoruz.” ifadesini kullandı.
Yurt dışından ASELSAN’a gelen mühendis sayısı gidenlerin 2 katıAkyol, ASELSAN’ın, kendilerine milletin emaneti olduğunu dile getirerek, şirketin halkın bağışlarıyla kurulduğunu ve dualarıyla yükseldiğini anlattı.
İşte bu ruhla, ASELSAN’ı, küresel bir teknoloji devine dönüştürme yolunda sağlam adımlarla ilerlediklerinin altını çizen Akyol, şunları kaydetti:
“Son iki yıldır, dünyanın en hızlı büyüyen 10 savunma şirketinden biriyiz. Şili’den Endonezya’ya, Güney Afrika’dan Polonya’ya, 25 ülkedeki varlığımızla, ihracat odaklı büyümeyi temel önceliğimiz haline getirdik. Bu yılın ilk 6 ayında, geçen yılın tamamını geride bırakarak 1,3 milyar dolarlık ihracat sözleşmesi imzaladık. Sadece mühendislik gücümüzle değil, finansal performansımızla da öne çıkıyoruz. Bu yıl, Borsa İstanbul’un en değerli şirketi haline geldik. Bu yıl yurt dışından ASELSAN’ımıza gelen mühendis sayısı, yurt dışına gidenlerin tam 2 katına ulaştı. Bu tablo, Milli Teknoloji Hamlesine gençlerimizin nasıl sahip çıktığının en somut örneğidir. Genç ve dinamik ekibimizle, sizin liderliğinizde, Türkiye Yüzyılına damga vurmaya hazırız, kararlıyız.”
Erdoğan: Başka bir lige geçtik
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ASELSAN Gölbaşı Yerleşkesi’nde düzenlenen, “Gelecek 50 Yıla Atılan Temeller”, Çelik Kubbe Teslimatları, Tesis Açılışları ve Oğulbey Teknoloji Üssü Temel Atma Töreni’nde konuştu.
“Bugün ilk olarak 460 milyon dolar değerinde dosta güven düşmana korku verecek toplam 47 araçtan oluşan Gök Kubbe sistemlerini kahraman ordumuza kazandırıyoruz. Son yıllarda etrafımızda yaşanan sıcak çatışmalar, hava savunma ve radar sistemlerinin ne kadar mühim olduğunu ortaya koydu. İşi şansa bırakma gibi bir lüksümüzün olmadığının gayet bilincindeyiz. Çünkü, kendi radarını, kendi hava savunma sistemini, elektronik harp yeteneklerini geliştiremeyen hiçbir ülke açık ve net söylüyorum, mevcut güvenlik sınamaları karşısında bilhassa bölgemizde geleceğine güvenle bakamaz.
Masada olmakla menüde olmak arasındaki ince çizgiyi belirleyen unsur, hava savunma ve taarruz kabiliyetlerinizdir. Bu anlayışla, gerekli adımların öncesinde atmaya başladığımız bu inşa ve ihya sistemi hamdolsun ciddi yol alıyor. Çok kısa sürede tüm engellere rağmen çok ciddi yol aldık. Bugün gerçekleşen teslimatlar verdiğimiz mücadelenin boşa gitmediğinin en somut delilidir.”
Salona gelmeden önce sistemleri yerinde görme ve inceleme fırsatı olduğunu dile getiren Erdoğan, “Şunu açık yüreklilikle ifade etmek isterim ki adeta bir gövde gösterisine tanık oldum. Ürünlerimiz karşısında bu milletin bir ferdi olarak kıvanç duydum.” diye konuştu.
Teslim edilecek bir adet siper uzun menzilli hava savunma sistemi ve ona bağlı 10 aracın ülkenin hava savunmasında bir dönüm noktası olduğuna dikkati çeken Erdoğan, üç adet hisar orta menzilli hava savunma sistemi ve toplam 21 aracın caydırıcılığının orta menzilde daha da güçlendireceğinin altını çizdi.
“Çelik Kubbe ile hava savunmasında artık farklı bir klasmana çıkacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “KORKUT hava savunma sistemi ile erken ihbar radarlarımız sahada gözümüz ve kulağımız olarak görev yapacak. Yedi adet PUHU ve iki adet REDET elektronik harp sistemi ise bu alanda ülkemizi bir üst lige taşıyacak. Emeği geçenleri canı gönülden tebrik ediyorum. Elbette burada durmayacak daha fazla sayıda sistemi yeni yeteneklerle birlikte geliştirecek ve envantere kazandırmayı sürdüreceğiz. Sistemler sistemi Çelik Kubbe ile hava savunmasında artık farklı bir klasmana çıkacağız.” ifadelerini kullandı.
ASELSAN’ın Çelik Kubbe’de sistem geliştirmenin yanı sıra kritik bir rolü daha bulunduğuna işaret eden Erdoğan, sahadaki bütün sistemlerin birbiriyle anlık haberleşmesini ve entegre çalışmasını sağlayacak yapay zeka destekli komuta kontrol yazılımını da ASELSAN’ın geliştirdiğini kaydetti.
Erdoğan, Çelik Kubbe’nin omurgasını oluşturacak bu yazılım sayesinde sahadaki yüzlerce hava savunma sisteminin tek bir sistem gibi hareket edeceğini bildirdi.
“Oğulbey Teknoloji Üssü 1,5 milyar dolarlık yatırım büyüklüğüyle son yılların en büyük sanayi yatırımlarından biri olacaktır”
Erdoğan, savunma sanayisinde üstünde titizlikle durulması gereken alanların en başında seri üretim konusunun geldiğini, geliştirilen yüksek teknolojili ürünlerin çok daha hızlı, verimli ve yüksek adetlerde üretilmesi gerektiğini belirtti.
Erdoğan, ASELSAN’ın ve diğer savunma şirketlerinin son dönemde bu konuya verdiği önemi memnuniyetle takip ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
“Bugün açılışını yaptığımız 280 milyon dolar değerindeki 14 tesisle üretim kapasitemizi ciddi şekilde artırıyoruz. Hizmete aldığımız tesisler arasında hava savunma sistemleri tasarım ofisi, radar üretim ve entegrasyon ilave tesisi, ileri mühendislik malzemeler araştırma geliştirme tesisi, elektro optik sistemler tasarım ofisi, güdümlü mühimmat sistemleri tesisi, Teknopark İstanbul Araştırma Geliştirme Merkezi ve daha birçok kritik altyapı bulunuyor. Bu tesisler, yaklaşık 4 bin kişiye nitelikli istihdam sağlama yanında genç mühendislerimize yeni çalışma alanları açacaktır. Bunların da hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Bugün ayrıca geleceğimizi inşa edecek dev bir yatırımın da temelini atıyoruz. ASELSAN’ın ikinci 50 yılına yakışacak dev bir yerleşkede ilk betonu bugün döküyoruz. Oğulbey Teknoloji Üssü 1,5 milyar dolarlık yatırım büyüklüğüyle son yılların en büyük sanayi yatırımlarından biri olacaktır.”
Bu yatırımın, Cumhuriyet tarihinin tek seferde yapılan en büyük savunma sanayi yatırımı olduğunun altını çizen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Burası ayrıca Avrupa’nın en büyük entegre hava savunma tesisidir. Şunu da özellikle vurgulamak isterim. ASELSAN savunma sanayimizin adeta kalbi durumunda olduğu için bu yatırım tüm sektör için kritik bir eşik olacaktır. Bakınız şu an içinde bulunduğumuz Gölbaşı Yerleşkesi 800 dönüm büyüklüğünde bir alan. Ben 2015 yılında ASELSAN’ın 40. yılında bu yerleşkedeki ilk tesisin açılışını yapmanın gururunu yaşamıştım. O zaman bana bilgi veren arkadaşlarımız, en az 30 senelik büyüme planlarını karşılayacak bir alana kavuştuklarını söylemişlerdi. 10 yıl içinde savunma sanayimiz ve ASELSAN öyle bir büyüme gösterdi ki bugün bu yerleşkenin tamamı dolmuş durumda. Biz de ilgili kurumlarımızla yeni bir yerleşke için gerekli adımları attık. Türkiye Yüzyılı’na yakışan bir vizyonla 900 futbol sahasından daha büyük 6 bin 500 dönümlük bir alanı ASELSAN’a tahsis ettik.”
“Laf üretmiyoruz, icraat yapıyoruz”
Laf üretmediklerini ve icraat yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, burada ASELSAN’dan ikinci bir ASELSAN daha doğduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Oğulbey Teknoloji Üssü, 585 bin metrekare kapalı alan ve 132 bin metrekare temiz oda, laboratuvar ve üretim alanı ile bölgenin en ileri savunma teknolojileri merkezlerinden biri olacaktır. Bu yatırım ASELSAN’ın seri üretim kapasitesini 2 katından fazla arttırarak ülkemizi sadece bölgesinde değil dünyada da öncü bir konuma taşıyacak.Teknoloji üssünün bir an önce tamamlanması için yürütülen çalışmaların takipçisi olacağım. İnşallah, yoğun bir gayretle 2026’nın ortasında ilk tesisi devreye alacağız. Tabii burada yapacağımız iş betonla demirle çimento ile ilgili bir iş değil. Burada yapacağımız iş teknolojiyle, AR-GE ile tasarımla üretimle ilgili bir iş.
Bu tesisler, gençlerimiz için hayallerinin peşinden koşabilecekleri en yüksek teknolojiler üzerinde çalışabilecekleri bir ortam sunacak. Genel müdürümüz konuşmalarında çok sevindirici bir hususu dile getirdi. Yurt dışından ASELSAN’a dönen mühendislerimizin sayısının nasıl arttığından bahsetti. Teknolojiye yatırım yapmanın işte böyle kıymetli bir tarafı var. Olay sadece para değil, insan, insan, insan. Ana muhalefetin başını çektiği bir kesim bu ülkenin pırıl pırıl gençlerine umutsuzluk, karamsarlık kendi ülkesinden adeta nefret etmeyi aşılarken biz gençlerimize yepyeni ufuklar kazandırıyoruz. Birileri Türk gençliğini soygunculara savunmak için sorumsuzca sokağa boykota ve adeta şiddete çağırırken biz TEKNOFEST gençliği olarak meydanlara çağırıyoruz.”
Erdoğan, gençleri milli teknoloji hamlesinin öncüleri olarak gördüklerinin altını çizerek, “Hangi görüşe, fikre, kökene mensubu olursa olsun sınırlarımız içinde ve yurt dışındaki tüm gençlerimizi dünya markası şirketlerimizde Türkiye’nin müreffeh geleceğini birlikte inşa etmeye davet ediyoruz.” ifadesini kullandı.
“Diplomatik etkinliğimizi artırıyoruz”
Erdoğan, yerli savunma sistemleri sayesinde yurt dışına gidecek büyük bir kaynağın Türkiye’de kalmasının sağlandığını belirterek, “Sistemlerimizi dost ve müttefiklerimizin de kullanımına sunuyor, diplomatik etkinliğimizi artırıyoruz. Geçtiğimiz yıl sektörde 7 milyar doları aşan bir ihracat gerçekleştirdik.Bu senede oldukça iyi gidiyoruz.” dedi.
Savunma ve havacılık ihracatının geçen ay, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 128,9 artışla 989,6 milyon dolara ulaştığını hatırlatan Erdoğan, ocak-temmuz döneminde toplam ihracatın yüzde 38,6 artarak 4 milyar 591 milyon dolara yükseldiğini ifade etti.

Haluk Görgün
Heyecanlı ve gururluyuz
Savunma Sanayii Başkanı Görgün ve ASELSAN Genel Müdürü Akyol, Çelik Kubbe teslimatları, tesis açılışları ve Oğulbey Teknoloji Üssü temel atma töreninin ardından basın mensuplarına değerlendirmede bulundu.
Bugün çok heyecanlı ve gururlu olduklarını belirten Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı (SSB) Haluk Görgün, Çelik Kubbe’nin 47 unsurunun orduya teslimatının arkasında büyük bir emek olduğunu anlattı.
Çelik Kubbe projesinin yıllar boyu Türkiye’nin üstüne koya geldiği savunma hava savunma sistemlerinin, “sistemler sistemi” olan, bütünleşik bir şekilde yapay zekanın yoğun olarak kullanıldığı bir yapı olduğunu vurgulayan Görgün, “Özellikle havadan gelecek tehditleri, saldırıları en erken dönemde tespit etmek, sonra bunları bertaraf edecek önlemleri maliyet etkin şekilde yapay zeka ve karar destek mekanizmalarıyla karar vererek etkin hale getirecek bir sistem. Çelik Kubbe’yi, bugün ordumuza envanterimize teslim eder durumdayız.” diye konuştu.
Görgün, ASELSAN’ın bugün 14 yeni tesisinin devreye alındığına işaret ederek, böylece şirket üretim kapasitesinin yüzde 40 artacağını ve 4 bin yeni istihdam oluşturacağını söyledi.
Oğulbey yerleşkesinin temelinin atılmasının, bugünkü 3. mutlulukları olduğunu dile getiren Görgün, Akyol’un ve ekiplerinin emekleriyle birlikte devletin çeşitli kurumlarıyla sağlanan temaslarla ve nihayetinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın izin ve onayının alınmasıyla bugünlere geldiklerini aktardı.
Çalışanların yüzde 98’i Türk üniversitelerinden
Görgün, ASELSAN’ın savunma sanayisinin omurga şirketi olduğunu ve zaman içinde tüm teknolojik sorumlulukları yerine getirdiğini kaydetti.
Yüksek teknolojileri üretmenin, geliştirmenin, daha iyisini yapabilmenin ancak “insan” ile mümkün olduğunu vurgulayan Görgün, şöyle devam etti:
“Tüm sektörlerde çalışanlarımızın ortalama yüzde 98’i Türk üniversitelerinden mezun. Bizim ihtiyaç duyan sahada, ihtiyaç duyulan teknolojileri geliştirmek için yetenekleri ve yetkinlikleri şimdiden planlamamız gerekiyor. Bu planlama çerçevesinde ihtiyaç duyulan o teknolojiler için yetkinlikleri hazırlayacak birtakım standartlarla, programlarla eğitim kademelerinin her seviyesinde SSB’nin, savunma sanayi teknolojilerinin beklentilerini karşılayacak şekilde çalışmalar yapmak gerekiyor. Yaklaşık 1 senedir biz bütün eğitim kurumlarımızla gerek formal gerek informal eğitim programlarıyla birlikte bu gelecekte ihtiyaç duyulan yetkinlik setlerini hazırlayacak birikimler neler olmalı diye çalışıyoruz. Diğer yandan bir şekilde savunma sanayisinin parçası olmak, katkı sağlamak, yurda dönmek isteyen tüm insan kıymetimize, vatandaşımıza ortam sağlayarak dönüşleri hızlandırıyoruz. ASELSAN, bu dönüşlerin içinde en çok tercih edilen şirketlerimizden. Özellikle son 1,5 yılda yurt dışından dönüşler inanılmaz bir seviyede arttı.”
“Yerli milli üretmek üzere gayret gösteriyoruz”
Bugün teslim ettikleri sistemlerin sahada önemli bir ihtiyacı karşılayacağına işaret eden Görgün, tedbirlerin mutlaka var olan sistemlere göre kendi kendini yenilemesi gerektiğini söyledi.
Görgün, hacimsel ve fonksiyonelite açısından bunların her birinin dünyanın her tarafında ülkelerin çalıştığı, yatırım yaptığı, ihtiyaç duyduğu sistemler olduğunun altını çizdi.
Her an çözülmesi ve geliştirilmesi gereken bir yapıdan bahsedildiğine değinen Görgün, şunları kaydetti:
“Biz savunma sanayinde Çelik Kubbe projesiyle ihtiyaç duyulan tüm unsurları özellikle yerli, milli data linki de geliştirerek, onların arasındaki koordinasyonu tamamen farklı tehditlerden koruyabilecek şekilde geliştirerek devam ediyoruz. Biz işin savunma sanayi tarafındayız. Üretim tarafındayız. Ülkemizin ihtiyaç duyduğu her sistemi üretmekle sorumluyuz. Başkanlığımız ve sektörümüzdeki 3 bin 500 firma, 100 bini aşkın teknoloji ordusu ihtiyaçları karşılamak, yerli milli üretmek üzere gayret gösteriyoruz.”
“Tek seferdeki en büyük savunma sanayi yatırımı”
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol da ASELSAN’ın Türk milletinin bir emaneti olduğunu vurgulayarak, çok donanımlı bir kadroyla devletin kendilerine koyduğu hedefleri ve milletin beklentilerini en hızlı şekilde karşılamanın gayreti içerisinde olduklarını söyledi.
Mevcut tesis ve altyapı ile Çelik Kubbe’yi örmeye çalıştıklarını ve 47 unsurun bu kapsamda teslim edildiğini hatırlatan Akyol, “Gelecek 50 yılın vizyonunu ortaya koyduğumuz, ASELSAN’ın mevcut kapasitesinin yerleşke olarak 7-8, üretim kapasitesi olarak 2 katı büyüklüğünde bir yeri başlatmış olduk. Avrupa’nın en büyük hava savunma tesisinin, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin tek seferdeki en büyük savunma sanayi yatırımının temellerini Cumhurbaşkanımızla attık.” değerlendirmesinde bulundu.
Akyol, gerçekleştirilen kapasite artırımlarıyla Çelik Kubbe’yi daha hızlı üretmeyi ve zor teknolojileri geliştirmeyi başaracaklarını aktardı.
“Bu sene gelen mühendis sayımız, ayrılanların 2 katına ulaştı”Projelerle ve son teknoloji ürünlerle gençlerin dikkatini çektiklerini belirten Akyol, yurt dışına çıkan mühendislerin tekrar Türkiye’ye döndüğünü ifade etti.
Gençlerin akın akın Türkiye’ye döndüğüne dikkati çeken Akyol, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu sene gelen mühendis sayımız, ayrılanların 2 katına ulaştı. Bu çok sevindirici bir gelişme ve inanılmaz bir başvuru alıyoruz. Aslında milli teknoloji hamlesine ve geliştirdiğimiz ürünlere milletimizin ve gençlerimizin nasıl sahip çıktığını gösteriyor. Bu anlayışla, bu projeler büyüdükçe, teknoloji altyapıları geliştikçe göreceksiniz bütün gençlerimiz burada dünyaya, burada yaptıkları ürünlerle teknolojiyi sunar hale gelecekler. Ben tekrar dönen arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Mevcut yeteneklerin yaygınlaştırılması da yüksek bir tempoyla devam ediyor. Milletimizin beklentilerini karşılayacak imkan ve kabiliyete ulaştığımızı, her geçen gün ve yıl daha fazlasını şanlı ordumuza vereceğimizi rahatlıkla söyleyebilirim.”