Hep “Gazze şeridi” diye okuyorsunuz, haritaya bakınca da zaten deniz kıyısında daracık bir şerit gözüküyor. Burası Gazze.

O daracık şeritte 2,5 milyondan fazla Filistinle yıllardır alt alta üst üste yaşamaya zorlanıyor, burada açlık, temel sağlık hizmetlerine ulaşım, uygarlığın temel gereksinimi olan suya ulaşım, ortada bugünkü gibi bir savaş yokken bile hep çok büyük sorundu.

Filistinliler bu zor şartlar altında yaşamaya, çocuklarını olmayan eğitim sistemiyle eğitmeye, onlara daha iyi bir gelecek yaratmaya çalışıyordu.

Derken Hamas’ın 7 Ekim saldırıları ve ardından son derece vahşi savaş geldi.

İsrail, Gazze’de yer alan başlıca iki yerleşim bölgesi olan kuzeydeki Gazze şehri ve Güneydeki daha çok mülteci çadırlarından ve derme çatma binalardan oluşan Han Yunus’u sivil ayrımı gözetmeksizin bombalamaya başladı.

Gazze, daha birkaç ay önce Amerikan Başkanı Donald Trump’ın deyimiyle büyük bir moloz yığınıydı, taş üstünde taş kalmamıştı.

Ama beterin beteri var. The New York Times gazetesi işte bu Gazze şehrinin oldukça geniş bir bölümünün uydu resimlerini kıyasladı. Öyle çok uzak tarihlere de gitmedi, 8 Ağustos günü ile 25 Ağustos günü arasındaki fark bile çok çarpıcı.

8 Ağustosta hala ayakta gözüken şehrin Zeytoun adlı mahallesi 25 Ağustosta tamamen dümdüz edilmiş durumda.

Üstelik bu bombardıman daha İsrail ordusunun Gazze şehrini “tamamen işgal” kararından önce yapılan bombardıman.