Suudi Arabistan Türk şirketleri ‘yap-işlet-devret’e bekliyor
03 Eylül 2025

Suudi Arabistan Ulusal Özelleştirme ve Kamu Özel Sektör İş Birliği Merkezi Danışma Kurulu’nda (The National Center for Privatization and PPP Advisory Board – NCP) yer alan KÖİ Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Vural Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, NCP’nin Suudi Arabistan’daki altyapı yatırımlarını ve özelleştirme projelerini koordine edebilmek için 2017 senesinde kurulduğunu söyledi.

2023 yılında uluslararası danışmanlardan oluşturulan danışman heyetinde bugüne kadar görev aldığını ve 2027 yılına kadar NCP’deki görevine devam edeceğini aktaran Aydın, “Suudi Arabistan’ın önümüzdeki 10 yıl içinde yapacağı altyapı yatırımlarının planlaması, bu projelerin en doğru nasıl yürütülebileceği, yabancı yatırımcının nasıl çekilebileceği, Türk şirketlerinin Suudi Arabistan’da daha fazla nasıl rol alabileceğine ilişkin tartışmalar yürütülüyor.” dedi.

Aydın, Suudi Arabistan’ın Neom projesi ile beraber toplam bir kalkınma hamlesi başlatmış olduğunu ifade ederek, “Bunun içerisinde stadyumlar, altyapı yatırımları, hızlı tren, yeni havalimanları, su tesislerinin yenilenmesi, oteller, köprüler ve yollar da var. Baktığınızda ülkenin aslında tamamına yayılmış bir dönüşüm görüyoruz. Bu dönüşümün önemli bir parçası da Neom. Yani işin aslında ticari ve turistik kısmı diyebiliriz.” diye konuştu.

Suudi Arabistan’ın aslında toplumsal olarak da bir dönüşüm geçirdiğine işaret eden Aydın, “O yüzden bu bölgenin bir çekim merkezi haline gelmesi üzerine yatırımlar var. Neom projesi bu dönüşümün aslında nişanesiydi. Çok da büyük tabii sükse de yaptı. Aslında bu sayede Suudi Arabistan’ın altyapı yatırımları pazarını önemli ölçüde tüm dünyaya yaymayı başardılar. Bu pazarlama sayesinde uluslararası birçok yatırımcı Suudi Arabistan’a yatırıma gelmiş durumda. Altyapı yatırımlarına katılmış durumda. Türk şirketlerini de daha fazla görmeye başladık.” dedi.

“Bir Türk şirketin ismi yeni yapılacak 17 stadyumdan biri için konuşulmaya başlandı”

Eyüp Vural Aydın, Türk şirketlerinin son 15 yıl içerisinde kazandıkları yap-işlet-devret yani KÖİ modeli tecrübelerini Suudi Arabistan pazarında çok önemli bir ölçüde kullanabileceklerini belirterek, stadyumlardan başlamak üzere su arıtma tesisleri, köprüler, yollar, limanlar, turizm tesisleri gibi her çeşit altyapı yatırımlarında Türk şirketlerinin daha da artabileceğine işaret etti.

Avrupa’daki stadyum projesini yapan önemli bir Türk şirketin isminin Suudi Arabistan’da şu anda yeni yapılacak 17 stadyumdan bir tanesi için konuşulmaya başlandığını dile getiren Aydın, “Diğer stadyum projelerinde yine Türk şirketlerinin önemli ölçüde bu ihalelere başvurduğunu biliyorum. Onlara bir şekilde mihmandarlık yapmaya çalışıyorum. Suudi Arabistan pazarı gelecek 10 ila 15 yıl içerisinde yine dünya genelinde önemli bir altyapı yatırım stoku ve fırsatları yaratacağını söylemek hiç yanlış olmayacaktır. Yap-işlet-devret deneyimine sahip Türk şirketleri tecrübe sahibi olduğu bir pazar olan Suudi Arabistan pazarındaki bu gelişmeleri asla göz ardı etmemeli.” dedi.

Neom projesinde 500 milyar dolarlık yatırım aslında bir projeksiyon olduğunu ve bunun tamamının kamu bütçesiyle yapılmasının mümkün olmadığını ifade ederek, “Suudi Arabistan’ın kendi bütçesiyle bunu yapması mümkün değil. Elbette ki burada bir kaldıraç etkisi olarak kamunun bazı yatırımlarını göreceğiz ama asıl önemli yatırımlar özel sektörden bekleniyor. KÖİ modeli bu projeksiyonun da önemli bir parçası olmaya devam edecek.” değerlendirmesinde bulundu.

“Türk şirketleri yaklaşık 100 milyar dolarlık KÖİ deneyimine sahip”

KÖİ Başkanı Aydın, Türk şirketlerinin 15 yıllık tecrübesiyle yaklaşık 100 milyar dolarlık KÖİ deneyimine sahip olduğunu belirterek, Neom projesinin çok daha uzun soluklu bir proje olduğunun ve Suudi Arabistan’ın 2030 vizyonu içerisinde de kalmayacak büyüklükte bir projeksiyon olduğunun altını çizdi.

Suudi Arabistan’da toplam bir altyapı kalkınma hamlesi başlatıldığına işaret eden Aydın, “Suudi Arabistan, bu projeksiyona sahip çıkarak özel sektörü teşvik etme noktasında yatırımları çekmek üzerine faaliyetlere devam ediyor. Türk şirketlerimiz Suudi Arabistan pazarında 40 yıllık bir deneyime sahip. Cidde, Riyad, Tebük, Dammam’da farklı farklı Arabistan’ın illerinde farklı projelerde şu anda birçok projede Türk şirketini görmek de mümkün. Su arıtma tesisinden limana, hava limanından hızlı terene ya da hafif raylı sistemlerdeki tüm altyapı yatırımlarında Türk şirketlerinin ya iş yaptığını ya da işlere başvurduğunu görüyoruz.” diye konuştu.

“Aslında sıfır noktasında değiliz.” diyen Aydın, şu ifadeleri kullandı:

“Bir tarafta gerçekten önemli bir fırsat havuzu var; Suudi Arabistan pazarı. Öte tarafta Türk şirketlerinin biriktirmiş olduğu uluslararası arenadaki iş yapma, altyapı yaratma tecrübesi ve bu işleri yapabilecek entegrasyonu sağlama kabiliyetleri. Bu fırsatlarla bu becerileri bir araya getirebilecek bir köprü oluşturmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde çok daha fazla Türk şirketini Suudi Arabistan’da altyapı yatırımlarını üstlenirken göreceğiz.”

“İşletme kısmında da Türk şirketlerine büyük bir fırsat penceresi var”

Eyüp Vural Aydın, Türk şirketlerinin işletme noktasında ve kamu ile özel sektörün birlikte çalıştığı yerde ortaya çıkabilecek sorunları çözme kabiliyetlerini geliştirdiğine dikkati çekerek, “Aslında bir anlamda bir evrim geçirdi Türk şirketleri. O yüzden bu evrimi bu kabiliyeti yani özel sektörün kamu hizmeti sunma deneyimini Türk şirketleri Suudi Arabistan’da hemen her alanda işletebilir.” diye konuştu.

Türk şirketlerinin hizmet kalitesini artırmış durumda olduğunu ifade eden Aydın, “Suudi Arabistan’da sadece altyapının inşaat kısmı değil aynı zamanda işletme kısmında da Türk şirketlerine büyük bir fırsat penceresi var. Bütün buralarda çok ciddi anlamda turizm ve hizmet sektörüne ilişkin de yatırımlar çoğalacak. O yüzden sadece inşaatı yapmakla kalmamak lazım. İşletmeye girdiğinizde 10 yıl, 20 yıl hatta daha ötesinde o ülkede barınma kalma şansınız olur, fırsatınız olur. O yüzden Türk şirketlerinin bambaşka bir perspektif ile hizmet ihracatında özellikle kamu hizmeti sunma ihracatında yepyeni bir fırsat penceresi doğduğuna inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Aydın, birçok altyapı yatırımında olduğu gibi Suudi Arabistan’daki önemli stratejik altyapılarda bazı finansal kurgularda devlet garantisinin söz konusu olduğuna dikkati çekerek, “Ancak bazı projelerde, havalimanı gibi projelerinde garanti vermeksizin özel sektörün risk almasını bekledikleri projeler de var ama bazı projelerde elbette garanti sunuluyor. Bazılarında ise özel sektörün kendisinin risk alması bekleniyor. Suudi Arabistan pazarını hassasiyetle incelemeye devam etmek lazım.” dedi.

ÇOK OKUNANLAR