Türkiye’de siyasetin en temel hukukunu, seçimlerin bundan 75 yıl önce kurulmuş olan temel düzenini kökünden ilgilendiren çok önemli bir hukuk tartışması yapılıyor. Tartışmanın nedeni, İstanbul’da 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Cumhuriyet Halk Partisi’nin bundan iki yıl önce yapılmış İstanbul il kongresiyle ilgili aldığı karar.

Türkiye’de Siyasal Partiler Kanunu’na göre partilerin il ilçe ve genel kongreleri Yüksek Seçim Kurulu denetiminde, onun atadığı bir hakimin denetiminde yapılıyor ve kongre sonuçlarına itiraz etmenin de, bu itirazları karara bağlamanın da mercii ilçe ve il seçim kurulları ile Ankara’daki YSK.

Kongrelerde seçilenlere delegeler dahil seçildiklerine ve yetkili olduklarına dair belge olan mazbata da yine YSK tarafından veriliyor ve YSK’nın kararları kesinleştikten sonra bunlara Anayasa Mahkemesi dahil hiçbir mahkemede itiraz edilemiyor.

Ancak İstanbul’daki Asliye Hukuk mahkemesi farklı bir yorum yaparak iki yıl önceki il kongresinde “demokratik iradenin sakatlandığına” dair elinde yeterli delil olduğunu söyledi ve “tedbiren” CHP İstanbul il yönetimini görevden alıp yerine kayyım atadı, ayrıca ildeki ilçe kongrelerini de durdurdu.

Bu karar uyarınca dün CHP’nin üç ilçe kongresi ilçe seçim kurulları tarafından durdurulunca CHP çareyi Ankara’daki Yüksek Seçim Kurulu’na başvurmakta buldu. YSK bugün saat 14.30’da toplanacak ve kongreler konusunda kesin bir karar verecek. Bu karar, Asliye Hukuk mahkemesi hakiminin kararıyla çelişecek olursa mevcut hukuk tartışması başka bir boyuta geçecek, Asliye Hukuk’un kayyım atama dahil kararları boşluğa düşebilecek.