İletişim, her kuşakta değişti ama hiç bugünkü kadar baş döndürücü bir hızla evrilmedi. Yeni nesil, cümlelerle değil; emojilerle, üç saniyelik videolarla, kısacık mesajlarla konuşuyor. Bizim uzun uzun anlatmaya çalıştığımız duyguyu, onlar tek bir emoji ile özetleyebiliyor.
Kısalık Çağı
•Telefon görüşmeleri tarihe karıştı, yerini sesli mesajlar aldı.
•Mektupların yerini e-postalar, e-postaların yerini DM’ler aldı.
•Konuşmalar üç saniyelik dikkat süresine göre kısaldı.
Artık kimsenin sabrı uzun cümlelere, büyük açıklamalara yetmiyor. Hız çağında iletişim de hızlandı.
Duyguların Yeni Alfabesi
Yeni nesil, duygularını sözcüklerle değil simgelerle anlatıyor.
•Kalbin yanına konan bir ateş emojisi, aşk ilanı yerine geçiyor.
•Bir göz kırpma, uzun uzun şaka anlatmaya gerek bırakmıyor.
•Sessizliği bile, üç nokta (…) ile hissediyoruz.
Pratik mi? Evet. Ama bazen samimiyet kaybına yol açıyor. Çünkü işaretlerin dili, kelimelerin derinliğini taşımıyor.
İlişkilerdeki Yansımalar
Yeni neslin iletişim tarzı sadece hızla ilgili değil; aynı zamanda mesafeyle de ilgili.
•Tartışmalar yüz yüze değil, mesaj kutularında çözülüyor.
•Ayrılıklar bile tek satırlık mesajlarla yaşanıyor.
•“Ben buradayım” demek yerine, online görünmek yeterli sayılıyor.
Benim Sesli Mesaj Çelişkim
Doğrusu, sesli mesajlara çok kızarım. Toplantıdayken dinleyemem, işin ortasında vakit bulamam, karşımdakine de “lütfen yaz” derim. Ama sonra bir bakarım ki aynı şeyi ben de yapıyorum. “Dar alanda kısa paslaşmalar” dediğim sesli mesaj trafiğinin tam ortasındayım.
Neden? Çünkü bazen sesimdeki nidaların, vurguların duyulmasını istiyorum. Yazıyla yanlış anlaşılmasın diye, sesime güveniyorum. “Kızgın değilim, sadece telaşlıyım” tonunu, bir emojiden çok daha iyi anlatıyor çünkü.
Ama bu da hızın bizi sürüklediği bir çelişki işte: Şikâyet ettiğim şeyi ben de yapıyorum. Onaylamasam da, ben de bu yeni iletişim biçimin parçasıyım.
Geleceğin Sorusu
Yeni neslin iletişim tarzı bize şunu düşündürüyor:
“Hızlı iletişim mi, derin iletişim mi?”
Asıl mesele ikisini dengeleyebilmekte. Çünkü teknoloji değişse de insanın özlemi aynı: Gerçekten anlaşılmak.
Mesaj: İletişim hızlandı, kısaldı, şekil değiştirdi. Sesli mesajlar, emojiler, kısacık notlar derken aslında hepimiz yeni neslin dilini konuşmaya başladık. Belki de mesele, hızın bizi sürüklemesine izin verirken, arada durup göz göze bakmayı, derin bir cümle kurmayı ve gerçekten dinlemeyi unutmamakta.