DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, PKK lideri Abdullah Öcalan ile ziyarete dair “Önümüzdeki hafta Eş Genel Başkanlarımızdan oluşan bir heyet, İmralı Adası’nı ziyaret edecek. Bunun planlamasını yapıyoruz” dedi.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) alınan kararlara ilişkin Parti Genel Merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Meclis’te kurulan çözüm süreci komisyonuna dair konuşan Doğan, şunları söyledi:
“Komisyonda sorunun çözümüne dair esas muhatapla görüşüp görüşmemesi tartışılıyor”
Böylesi tarihi öneme sahip bir Komisyonun sorunun çözümüne dair üstelik esas muhatapla görüşüp görüşmemesi, önerilerini alıp almaması, bunun için nasıl bir formülasyon bulup bulamayacağı bir yandan tartışılıyor. Şimdi esas muhatapla görüşmeyeceksiniz, fikirlerini, görüşlerini, önerilerini almayacaksınız asıl söze alan açmaya çalışan, bir arada yaşamın teminatlarını oluşturmaya çalışan, liderlik gücü tartışmasız olan Öcalan’la görüşmeyeceksiniz ya da görüşülmeli ve görüşülmemeli mi, bu ülke açısından ne getirir, ne götürür gibi bir tartışmaya boğacaksınız. Odaklanmanız gereken yere dönüp bakmamış olursunuz. Bunu yapmamak gerekiyor. İçinden geçtiğimiz süreçte Komisyonu oluşturan zemine ne yazık ki eski kodlarla yaklaşılıyor. Geleneksel alışkanlıklarla yaklaşılıyor. Yeni, eski alışkanlıklarla inşa edilemez. Ezberlerin dışına çıkmak gerekiyor. Ezberlerin dışına nasıl çıkabilirsiniz. Yeni bir şey yaparak çıkabilirsiniz. Bir dönüm noktası yaratarak çıkabilirsiniz. Tarihte önemli bir iz oluşturabilecek bir girişimde bulunarak çıkabilirsiniz. Oysa hala tercih edilen ne? Tabular. Bu tabu yaratma ya da var olan eski kodlar üzerinden tabuları koruma bu iki anlayıştan vazgeçmek gerekiyor.
“Komisyon bir şekilde Sayın Öcalan ile görüşmenin formülünü bulmak zorundadır”
Niye bu Komisyonun hala bir yol haritası yok? Niye bu Komisyonun yol haritasına ilişkin kamuoyu yeteri kadar bilgiye sahip değil? Şimdi gidilsin mi gidilmesin mi meselesine tekrar dönersek mesela DEM Parti İmralı Heyeti de aktardı. Bunu bizzat Sayın Öcalan diyor ki ‘Komisyona anlatacağım, aktaracağım önemli şeyler var’ dedi ve bunu aracılar vasıtasıyla yapmak istemediğini söylüyor. Doğrudan bunu komisyona aktarmak istiyor. Biz buradan tekrardan DEM Parti olarak sesleniyoruz. Özellikle siyasi karar vericilere ve bugün komisyona başkanlık yapan Meclis Başkanı Sayın Kurtulmuş’a daha fazla geciktirmeden Komisyon bir şekilde Sayın Öcalan ile görüşmenin formülünü bulmak zorundadır. Bu bir gereklilik ve olması gerekendir. Sayın Öcalan bir ada mesafesinde ama burada tartışmalar farklı şekilde sürüyor. Bunu doğru bulmuyoruz ve mutlaka Sayın Öcalan’la görüşmeler yapılması gerektiğini yineliyoruz.”
“Barış ve Demokratik Toplum Grubu hayata, demokratik siyaset alanına nasıl dahil olacak?”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bir yıl önce “Öcalan gelsin Meclis’te konuşsun, umut hakkı tanınsın” sözlerini söylediğini hatırlatan Doğan, “Açıkçası o sözler hepinizi heyecanlandırdı. Niye heyecanlandırdı? Çözüm için heyecanlandırdı. Kalıcı barış için heyecanlandırdı. Demokratikleşme için heyecanlandırdı. Bir arada yaşam umudu için heyecanlandırdı. Bu heyecan kursağımızda kalmamalı” dedi.
Doğan, Bahçeli’nin “O gün orada silahlarını yakıp imha edenlerin dönebilmelerini isterdim” sözlerini ise “Nasıl dönecekler? Sayın Bahçeli, Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Kurtulmuş, Barış ve Demokratik Toplum Grubu hayata, demokratik siyaset alanına nasıl dahil olacak? İktidarından muhalefetine herkes bu sorunun yanıtına ilişkin sorumluluk hissetmeli ve buna ilişkin de çalışmalar yapmalı. Bir yıl geçti geldiğimiz aşamada konuştuğumuz konu bu olmamalıydı” diye değerlendirdi.
“Adem-i merkeziyetçiliği bağımsızlık talebi gibi yorumlamak olsa olsa kamuoyunu yanıltmak olur”
Gündemdeki YPG-PYD SDG ile ilgili açıklamalara ilişkin Doğan şunları kaydetti:
“Artık bundan da vazgeçilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bunu da yine diyelim. Bu dil gerginlik üretiyor. Bu dil tedirginlik yaratıyor. Bu dil güvensizliği pekiştiriyor, güveni değil. Bu dil dostluğun dili değil. Bu dil çözüm arayışının dili değil. Bu dil yeni bir kardeşliğin tarifleneceği dönemin dili değil. Bu dil artık unutulması gereken bir dil. Bu dilden vazgeçilmeli. Türkiye’yi yönetenler, Salih Müslim’in çözüm için gerekirse ‘Türkiye’ye koşa koşa giderim’ mesajını doğru değerlendirmeli ve doğru okumalılar. Örneğin Sayın Hakan Fidan bu tür açıklamalar yapacağına niye Sayın İlham Ahmed ile görüşmez? Beklentimiz bu yönlü ya da AKP Sözcüsü Sayın Ömer Çelik adem-i merkeziyetçiliği bambaşka bir şekilde anlatacağına -ki adem-i merkeziyetçilik, katı merkeziyetçiliğe elbette tercih edilecek bir yöntemdir- ve asla kendisinin tarif ettiği gibi bir şey olmadığını sanıyoruz kendisi de biliyor. Buna rağmen adem-i merkeziyetçilik önerisini bir bağımsızlık talebi gibi yorumlamak ya da böyle değerlendirmek olsa olsa kamuoyunu yanıltmak olur.”
“Önümüzdeki hafta eş genel başkanlarımız başkanlığında oluşacak heyet Öcalan’ı ziyaret edecek”
Doğan, DEM Parti Heyeti’nin İmralı’da Öcalan’ı ziyaret için hazırlıklar yaptığını, doğrudan kendisiyle görüşmeler yapmak istediğini hatırlatarak “Önümüzdeki hafta eş genel başkanlarımızdan oluşan bir heyet, DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu üyelerinden, eş genel başkanlarımız başkanlığında oluşacak bir heyet, İmralı Adası’nda Sayın Öcalan’ı ziyaret edecek. Bir yandan da bunun planlamasını yapmaktayız” dedi.