‘Bahar’ın ikinci sezonu, Reha ve Gülçiçek’in (Hasan Şahintürk, Füsun Demirel) düğününe gölge düşüren bir haberle final yapmıştı. Yeni sezonda düşen uçak sonucu doktorlar Timur ve Tolga’nın (Emre Karayel) öldüğünü öğrendik. Bölümü üç ay sonrasından açtığımızda aileyi yasla başa çıkmaya, Bahar’ı da (Demet Evgâr) herkese destek olmaya çalışırken bulduk. Bir yandan da yeni doğan torunlarıyla ilgilenen Bahar tüm bu nedenlerle ikinci kez ara verdiği mesleğine döndüğünde kötü bir sürprizle karşılaştı: Başhekimler tarafından zorbalanmakla lanetlenen kadıncağızın yeni belası, fakülte yıllarından tanıdığı meslektaşı, yeni başhekim Harun (Mert Turak). Karakter sevimsizlik ile seyir zevkini birleştirerek Timur’u mükemmel ikame etmiş!

Taze evli taze ebeveynlerden taze boşanma

Aşktan haber bekleyenleri bekletmeyelim, Seren ve Aziz Uras (Nil Sude Albayrak, Demirhan Demircioğlu) cephesinden başlayalım. Evleneli ve ebeveyn olalı üç dakika geçmeden birbirlerinin ruhunu emmeye başlayan çiftimiz bu süreçte sorunlarını halletmek yerine harlamış. Babasının ölümü, zıvanadan çıkmaya hazır Aziz Uras’ı hepten sevimsizleştirmiş. İlişkinin olgun tarafı olarak evliliğini ayakta tutmaya çalışan Seren ilk bölümden havlu atınca, yeni gelen asistan Maral da (Hayal Köseoğlu) ayağının tozuyla Aziz Uras’a yürüyünce anlaşıldı ki ihanet ihtimali yine kapıda.

Bu da mı gol değil be!

Gelelim herkesin beklediği Bahar-Evren (Buğra Gülsoy) aksına. Bir ayrıl bir barış derken ilişkileri don lastiğine dönen ikili meğer tekrar sevgili olmuş. Her ara verdiklerinde mutlaka bir teselli ilişkisi yaşayan Evren’in son manitası Naz’a (Esra Ruşan) ne oldu derseniz, meğer olan olmuş dostlar! Bu süreçte Naz’ın babası vefat etmiş de Evren onu ‘teselli etmiş’. Sonuç? Nur topu gibi hamilelik klişemiz hayırlı olsun. Bahar’ın bu bebek haberini Evren’den öğrenemeyeceğini ve yine Aşil topuğu olan güvenden vurulacağını biliyorduk da bu kadar hızlı olacağını beklemiyorduk!

Dizi yansıması

 🔴 Bakmayın hamilelik klişesine kızdığımıza, o olmasa da bizimkilere mutluluk yine haramdı. Üç bölümde bir güya uyanış yaşayan Bahar her mutluluk fırsatında Timur’a takılıyordu, adam öldü gitti, şimdi de hayaleti Bahar’la. Bahar bu yas sürecinde ilişki yaşadığı için tuhaf hissediyormuş, çocuklar nasıl tepki verir bilemiyormuş, muş, muş, muş… Bize asıl fenalık geçirteni çocuklar bahanesi. Aziz Uras çekirdek ailesinin derdine yansın bu bir, Umay (Alisa Sezen Sever) zaten Bahar ne yapsa memnun olmayan bir ergen bu da iki.

 🔴 Umay’ın çok da üstüne varmayalım. Kızcağız ayrılık acısı çekerken üstüne babasını kaybetti. Öğrendik ki yas süreciyle başa çıkamayıp hayattan elini ayağını çekmiş, ruh gibi dolanıyor. Üstüne üniversite sınavını kazanamamış.

 🔴 Umay için vurucu darbe ise Aziz Uras’ın, abiliğini ona değil de üvey kardeşleri Parla’ya (Sena Mia Kalıp) göstermesi oldu. Parla, Umay’ın aksine sınavı kazanmış, hem de tüm ailenin nişanesi olan tıp bölümünü. Aziz Uras’ın Parla’yı bu yolculuğunda abi olarak desteklemesinde hiç sorun yok, ancak aniden babasına dönüşerek Umay’ın bu aileye yakışmadığını ima etmesi tatsız oldu.

 🔴 Bahar’a göre çocukların bu davranışları yasla başa çıkma mekanizmaları. Bu hatırlatma oldukça önemli: Herkesin kayıpla başa çıkma şekli farklıdır. Bahar’ın deyişiyle Aziz Uras, gidenle (babasıyla) olan kavgasını kalanlarla veriyor. Umay iyileşmek için kabuğuna çekiliyor.

 🔴 Bir diğer yas türü de Çağla’nınki (Elit Andaç Çam). Gönül işlerinde mutluluğu buldu derken uçak kazasında nişanlısı Tolga’yı kaybeden Çağla, Bahar’ın deyişiyle kaybı yok sayanlardan. Öğrendik ki bu süreçte kliniğini kapatmış, merhum nişanlısının çalıştığı hastaneye adım atamıyor ve Bahar’la birlikte yaşıyor. Yani kaçıyor. Çağla bu bölümde tam acılarıyla yüzleşecekti ki yine Bahar’ı avutan bir dekor olmaya başladı. Umuyoruz ki ilerleyen bölümlerde Çağla’nın yası derinlemesine işlenir.

 🔴 Peki yeni başhekim Harun kimdir nedir, açalım. Fakültede Bahargilin sınıf arkadaşı olan Harun, bir kadavra üzerinde deneysel çalışmalar yaparken Bahar tarafından gammazlandığı için atılmış, eğitimini yurt dışında tamamlamış.

👉 Harun’un varlığı Bahar’dan intikam almaktan öte bir amaca hizmet ediyor elbette: Bahar’ın ellinci uyanışını tetiklemek. Harun tıpkı fakültede olduğu gibi ukala tavırlarını sürdüren biri ve başkalarına kendini yetersiz hissettirme ustası. Bahar, Harun’la karşılaştığı andan itibaren kendine onun gözüyle bakmaya, kafasında onun eleştirel sesini duymaya başladı ve özgüvenini yine kaybetti. Kendiyle ilgili olumsuz düşünceleri (“Hiçbir şeyi yönetemiyorum, eksiğim”) tetiklendi. Bahar’a kendi sesini hatırlatmaya çalışan isimler ise her zamanki gibi Evren ve Çağla.

🔴 Harun aracılığıyla yalnızca Bahar’a değil, izleyiciye de mesaj veriliyor bize kalırsa: Kendinizden şüphe duymanıza neden olan insanlar olacaktır. İçinizdeki şüpheci sesin gerçekten kendi sesiniz mi olduğunu yoksa bu insanların sesi mi olduğunu ayırt edemezseniz, kontrol onlara geçer.

 🔴 Bölümden bize kalan hayat dersleri bitmedi:

👉 Bahar, insan olmanın ‘rağmen’ demek olduğunu hatırlattı; yani rağmenlere rağmen yaşamak. Bu sahnelere eşlik etmesi için en uygun şarkıyı, Candan Erçetin’den ‘Elbette’yi seçtikleri için diziyi tebrik etmek gerek.

👉 Dizinin sembolik ögeleri sık sık kullandığını biliyoruz. Yeni sembol eksik kalan bir yapboz parçası. Bahar bu son parçayı bulmanın şart olmadığını, hayatımızdaki boşluğu yine bizim doldurabileceğimizi hatırlatırcasına eksik parçayı kızı Umay’a boya ve fırça yardımıyla doldurttu.

Paralellikten tekrarlara

🔴 İlk bölümün teması döngüydü. Bahar, onu tanıdığımız süre boyunca yani iki sezondur yaptığı gibi, mesleğe dönmek ve kendini kanıtlamak temalarıyla yine küllerinden doğdu. Ve hep yaptığı gibi başkalarına da küllerinden doğmaları için destek oldu. Bunu yaparken yine sonsuz fedakârlık tuşuna basıp kendi hayatını askıya aldı ve şimdi bu döngüden çıkmaya çalışıyor.

🔴 Bir daha düşündük de… “İlk bölümün teması bize kalırsa döngüydü” demek, bu denli tekrar içeren bir senaryo için fazla iyimser. Bahar da Evren de aslında bir gram karakter gelişimi gösterememiş. Yanı sıra, önceki sezonlarda kızdığımız hangi klişe varsa bu sezonda da tekrarlanmış. Dizi artık kendi içinde paralellik kurmaktan ziyade, üçüncü sezon ve üçüncü senaryo ekibi değişikliğine rağmen tekrara düşmekten öteye gidememiş, ne dersiniz?

Kimler geldi kimler geçti?

🔴 Geçen sezonun asistanları Yıldırım ve Duru’dan söz edilmedi, buhar olup uçtular. Ancak araba tamircisi olarak tanıdığımız, tıp hayallerini yarım bırakmış Yusuf (Can Kızıltuğ) Bahar’ın motivasyonları sayesinde mesleğe döndü. Kadroda kendisini görmek güzel olacak. Ve fakat bilin hangi hastanede asistanlığa başladı? (Bunu demişken, taze uzman olan Bahar, Aziz Uras, Seren ve Doruk (Ege Erkal) nasıl olduysa mecburi hizmet için başka şehirlere atanmamış, Özel Peran Hastanesi’nde çalışmaya devam edebilmiş. Diyoruz ya, İstanbul’u geçtik Türkiye’nin tek hastanesi.)

🔴 Dizinin pek sevdiğimiz yönetmeni Neslihan Yeşilyurt yerini bu sezon Mehmet Can Bindal’a bırakmış. Neyse ki bir ‘Bahar’ klasiği olan giriş sahnelerimizin tadı tuzu yok olmamış! ‘Kızıl Goncalar’dan sonra oyunculuğunu bizden esirgemeyen, rahatlıkla bukalemun oyucu diyebileceğimiz Mert Turak çok yerinde bir transfer olmuş. Hem yeni gelen diğer oyuncular ile senaristlere, hem de izleyiciler olarak bizlere güzel bir sezon diliyoruz.

Künye
Yayın mecrası: Show TV
Yapım:  MF Yapım
Yapımcı: Asena Bülbüloğlu
Yönetmen: Mehmet Can Bindal
Senaryo: Rana Mamatoğlu, Bekir Baran Sıtkı
Müzik: Aytekin Ataş
Oyuncular: Demet Evgâr, Buğra Gülsoy, Ecem Özkaya, Mert Turak, Elit Andaç Çam, Hayal Köseoğlu, Esra Ruşan, Demirhan Demircioğlu, Nil Sude Albayrak, Alisa Sezen Sever, Hasan Şahintürk, Sena Mia Kalıp, Ege Erkal, Can Kızıltuğ, İrem Kahyaoğlu, Dorukcan Sarıduman, Öykü Su Okur, Nazlıcan Galip, Mert Öner, Füsun Demirel, Hatice Aslan. (Konuk) Şükrü Türen, Yeşim Çelebi, Efe Halil Ürgen, Eren Çiğdem.

https://10haber.net/kultur-sanat/bahar-bir-nikah-birkac-cenaze-mi-606587/