Feminist sanatın önemli isminin sergisi Sabancı Müzesi’nde
11 Eylül 2025

Feminist sanatın ve katılımcı, toplum odaklı performans sanatının öncülerinden kabul edilen Suzanne Lacy’nin Türkiye’deki ilk sergisi, katılımı, dayanışmayı ve birlikte öğrenmeyi bir sanat biçimine dönüştüren bu öncü sanatçının uzun soluklu üretiminden bir seçki sunuyor. 

Dünyanın çeşitli ülkelerinde başta kadınlar ve gençler olmak üzere toplumun farklı kesimlerinden çok sayıda gönüllüyü buluşturduğu, insanlarla birer “canlı tablo” oluşturduğu performanslarında kimlik, özgürlük, şiddetin türlü biçimleri, ekonomik zorluklar, yaş alma gibi olguları gündeme getiren sanatçı, Birlikte/Togæther sergisiyle izleyiciyi sanatın ve yaşamın, sanatın ve siyasetin, estetiğin ve etiğin kesişimindeki sorular üzerine düşünmeye çağırıyor. 

Lacy’nin geniş zamana yayılan ve toplumun her kesiminden insanı bir araya getiren performansları müze gibi kurumsal çatıların altına girdiğinde farklı sergileme biçimleriyle yeni bir sanatsal nitelik kazanıyor. Sanatçının SSM’deki sergisi de video enstalasyonları aracılığıyla her biri kamusal alanlarda, yüzlerde gönüllü katılımcı, binlerce izleyici ile gerçekleştirilen bu performansların duygusal hafızasını müzeye taşıyor. 

Suzanne Lacy’nin kariyerinin farklı dönemlerinden yapıtları bir araya getiren sergide Fısıltı, Dalgalar, Rüzgâr (1983-1984), Kristal Örtü (1985–1987) yaşlanma ve yaş alan kadınların kişisel ve toplumsal deneyimlerine odaklanırken; Kapıyla Sokak Arasında (2013) farklı kuşaklardan kadınları eğitim, istihdam, aile, göç gibi olgular etrafında sohbetlerine; Kendi Elinle (2014-2015) ise Ekvador’da on bini aşkın kadının şiddetle ilgili mektuplarını okumak üzere bir boğa güreşi arenasında  toplanan erkekler aracılığıyla, dünyanın dört bir yanında yaşanan kadına yönelik şiddet  olgusunu gündeme getiriyor. Sergide ayrıca Lacy’nin 1970’lerin Amerikan sanat ortamında bir tavır olarak ön plana çıkan feminist sanatın erken örnekleri de yer alıyor. SSM’deki seçki, bu yönüyle, sanatçının yarım yüzyılı aşan üretimini kapsamlı bir biçimde görünür kılıyor.

Serginin basın toplantısında konuşan sanatçı, “Yıllar boyunca farklı topluluklarla çalışırken şunu anladım: Sanat yalnızca imgelerde değil, kamusal alanda kurulan ilişkilerde ve bu ilişkilerin harekete geçirdiği sonuçlarda yaşar. Her projeye sorularla başlarım; insanların kendi koşullarını nasıl kavradıklarını merak eder ve paylaşmayı seçtikleri şeylere gerçekten değer veririm. Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki sergi, farklı bağlamlarda şekillenmiş bu deneyimleri İstanbul’a taşıyor. Burada geçmiş projelerimden bazılarını paylaşıyor, izleyicinin bunları kendi yaşamıyla anlamlı biçimde ilişkilendirmesini umuyorum. Sanat bizi sürekli düşünmeye açmalı; bu nedenle yapıtlarımın Sakıp Sabancı Müzesi’nde bambaşka kitlelerle buluşacak olmasından heyecan duyuyorum.”  ifadeleri kullandı.

Sergi kapsamındaki ilk etkinlik 13 Eylül Cumartesi, saat 14.00’te düzenlenecek sanatçı konuşması olacak; Suzanne Lacy, Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Ahu Antmen ile bir araya gelerek gönüllülüğe dayanan katılımcı sanat pratiğini anlatacak.

Sergiyle birlikte Lacy’nin pratiğini ele alan metinlerin yanı sıra sanatçının farklı dönemlerine ait belgeleri ve görsel arşivini bir araya getiren kapsamlı bir katalog da yayımlanacak.

Ayrıca toplumsal cinsiyet alanında eğitim ve farkındalık çalışmaları yürüten Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi SU Gender ve Sabancı Vakfı ile birlikte çok katmanlı etkinlikler de gerçekleştirilecek.  

Suzanne Lacy: Birlikte/Togæther sergisi, 14 Aralık Pazar gününe kadar Sakıp Sabancı Müzesi Galeri – 2’de ziyarete açık olacak.

ÇOK OKUNANLAR