Avrupa Merkez Bankası 3 temel politika faizini değiştirmedi
12 Eylül 2025

Avrupa Merkez Bankası ECB, bankanın refinansman faizini yüzde 2,15, mevduat faizini yüzde 2 ve marjinal fonlama faizini yüzde 2,40’ta sabit bıraktı. Piyasalarda, ECB’nin politika faiz oranlarını Avro Bölgesi’nde enflasyon hedefine yakın olduğu için değiştirmeyeceği tahmin ediliyordu. ECB temmuz ayında ara vermeden önce sekiz kez daha faiz indirimi yapmıştı.

ECB Yönetim Konseyi’nin enflasyonun yüzde 2’lik orta vadeli hedefine yönelik kararlılığının yinelendiği açıklamada, konseyin, hedefe ulaşmak için elindeki tüm araçları kullanmaya hazır olduğu aktarıldı.

ECB’nin açıklamasında, “Yönetim Konseyi, uygun para politikası duruşunu belirlemek için verilere bağlı ve toplantıdan toplantıya bir yaklaşım izlemeye devam edecek. Özellikle faiz kararları, gelen ekonomik ve finansal veriler ışığında enflasyon görünümüne ve bununla ilgili risklerin yanı sıra enflasyonun ana dinamiklerine ve para politikası aktarımının gücü ışığında alınacak. Yönetim Konseyi, belirli bir faiz oranı patikası için önceden taahhütte bulunmuyor” değerlendirmesi yapıldı.

Enflasyon ve büyüme tahminleri güncellendi

Banka, 2025-2027 dönemi için enflasyon ve ekonomide büyüme tahminlerini de güncelledi. Manşet enflasyonun 2025’te ortalama yüzde 2,1, 2026’da 1,7 ve 2027’de 1,9 olması bekleniyor.

Çekirdek enflasyonun 2025’te ortalama yüzde 2,4, 2026’da 1,9 ve 2027’de 1,8 olacağı öngörülüyor.

Ekonominin bu yıl yüzde 1,2 büyümesi tahmin ediliyor. Haziranda 2025 için büyüme yüzde 0,9 olarak öngörülmüştü. ECB’nin gelecek yıl için ekonomik büyüme tahmini de yüzde 1 ile hazirandaki yüzde 1,1’in altında kalırken 2027 için büyüme beklentisi 1,3 ile haziran tahminleriyle aynı oldu.

Öte yandan, Avro Bölgesi’nde temmuzda yüzde 2 olan yıllık enflasyon, ağustosta yüzde 2,1’e yükseldi.

ECB, sağlıklı bir ekonomi için tüm Avro Bölgesi’nde enflasyonun yüzde 2 olmasını hedefliyor.

Lagarde’dan açıklamalar

ECB’nin kararı sonrası açıklama yapan Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa Birliği (AB) ile ABD arasında yapılan ticaret anlaşmasının ardından ekonomik büyümeye yönelik risklerin azaldığını ve dengeli bir hal aldığını söyledi. 

Lagarde, ECB Yönetim Konseyi toplantısında, piyasa beklentileri doğrultusunda üç temel politika faizini sabit bırakma kararı alınmasının ardından Frankfurt’ta düzenlenen basın toplantısında konuştu.

Faiz oranlarını değiştirmeme kararının oy birliğiyle alındığını anlatan Lagarde, Avro Bölgesi’nde enflasyon oranının istedikleri seviyelerde bulunduğunu belirtti.

Lagarde, dezenflasyonist sürecin sona erdiğine işaret ederek, enflasyon görünümünün halen değişken küresel ticaret politikası ortamı nedeniyle belirsiz olduğunu anlattı.

“Ekonomik büyümeye yönelik riskler daha dengeli hale geldi.” diyen Lagarde, “Son ticaret anlaşmaları belirsizliği azaltmış olsa da ticaret ilişkilerinde yeniden kötüleşme, ihracatı daha da zayıflatabilir ve yatırım ile tüketimi aşağı çekebilir.” ifadelerini kullandı.

Lagarde, yılın geri kalanında daha yüksek tarifeler, daha güçlü avro ve artan küresel rekabetin Avro Bölgesi büyümesini yavaşlatmasını beklediğini, ancak söz konusu olumsuzlukların büyüme üzerindeki etkisinin gelecek yıl azalacağını söyledi.

Rusya-Ukrayna savaşı ile Orta Doğu’daki çatışma gibi jeopolitik gerilimlerin ciddi belirsizlik kaynağı olmaya devam ettiğine dikkati çeken Lagarde, jeopolitik gerilimlerin azalması veya kalan ticaret anlaşmazlıklarının hızla giderilmesi halinde güvenin artacağını ve ekonomilerin daha da canlanacağını anlattı.

Hükümetin düştüğü Fransa’da yaşanan belirsizliğe ilişkin bir soru üzerine Lagarde, ülke özelinde yorum yapmayacağını ancak politika yapıcıların, belirsizlik döneminde belirsizliği olabildiğince azaltmak için gereken adımları atmaları gerektiğini söyledi.

Lagarde, AB üyesi ülkelerin uyması ve uygulaması gereken iç kurallar dizisi olduğunu anımsatarak, bütün hükümetlerin söz konusu mali çerçeve temelinde hareket etmeleri gerekeceğini anlattı.

Piyasalardaki gelişmeleri her zaman takip ettiklerine işaret eden Lagarde, mevcut durumda Avro Bölgesi devlet tahvillerinin düzenli ve iyi bir likiditeyle sorunsuz bir şekilde işlem gördüklerini vurguladı.

ECB, Temmuz 2025’ten itibaren “bekle- gör” yaklaşımını sürdürüyor

Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü (IfW) Para Makroekonomisi Araştırma Grubu Direktörü Prof. Dr. Lena Drager, konuya ilişkin değerlendirmesinde, 2024 ortasından bu yana toplam sekiz faiz indirimi yapıldıktan sonra ECB’nin Temmuz 2025’ten itibaren “bekle-gör” yaklaşımını sürdürdüğünü belirtti.

Genel olarak güçlü iç talep ve istikrarlı işgücü piyasaları göz önüne alındığında, şu anda faiz oranlarında ilave indirimin gerekli görünmediğini savunan Drager, “Aynı zamanda, ticaret gerilimleri veya Avro Bölgesi’ndeki durgun ekonomi enflasyonu artırabileceği gibi azaltabileceğinden enflasyonun gelecekteki seyri konusunda belirsizlik devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

ECB’nin faizleri sabit tutma kararıyla gelecekteki gelişmelere her iki yönde de tepki verebilmek için gerekli esnekliği koruduğunu ifade eden Drager, enflasyonun beklenmedik şekilde hızlanırsa veya ekonomik toparlanma beklenenden daha güçlü olursa, 2026’dan itibaren faiz artışı düşünülebileceğini belirtti.

Drager, yeni “ekonomik rüzgarlar” estiğinde para politikasının daha da gevşetilmesinin de mümkün olacağını belirterek, “Ek bir belirsizlik kaynağı ise Donald Trump yönetiminin Fed’in bağımsızlığını zayıflatma girişimleridir. Bu çabalar başarılı olursa ve bunun sonucunda ABD’de enflasyon yeniden önemli ölçüde artarsa bu durum uluslararası finans piyasaları ve dolar kuru üzerinde, dolayısıyla ECB’nin para politikası üzerinde de geniş kapsamlı sonuçlar doğurabilir. Bu, ECB’nin şu anda para politikası için mümkün olan en geniş alanı muhafaza etmesi için bir başka nedendir.” değerlendirmesinde bulundu.

ÇOK OKUNANLAR