NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Polonya’nın hava sahasının Rusya tarafından ihlal edilmesinin ardından müttefik ülkelerle birlikte “Eastern Sentry” (Doğu Gözcüsü) adını verdikleri yeni bir girişimi başlattıklarını duyurdu. Fransa, Almanya ve Danimarka da Polonya’nın hava savunmasını güçlendirmek için savaş uçakları ve diğer askerî varlıklar sağlayacak.
Britanya’nın da Rus insansız hava araçları ve füzelerle daha iyi mücadele edebilmek için kuzeydeki Arktik’ten güneydeki Karadeniz ve Akdeniz’e kadar kademeli olarak genişletilecek olan Eastern Sentry misyonuna katkıda bulunması bekleniyor.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, “Daha geleneksel askeri yeteneklerin yanı sıra, bu çaba, insansız hava araçlarının kullanımıyla ilgili özel zorlukları ele almak için tasarlanmış unsurları da içerecek.” dedi.
Danimarka girişime iki adet F-16 jet uçağı ve bir adet hava savunma fırkateyni, Fransa üç adet Rafale savaş uçağı ve Almanya dört adet Typhoon savaş uçağı ile katkıda bulunacak.
Rus insansız hava araçları, 9 Eylül’ü 10 Eylül’e bağlayan gece Polonya’nın hava sahasına girmişti.
Rutte, NATO’nun kuruluş antlaşmasının 4. maddesi uyarınca olayın istişare edilmesi talebi üzerine ertesi gün bu konuyu müttefik ülkelerle görüştüklerini vurgulayarak şöyle konuştu:
“NATO, doğu kanadımızdaki duruşumuzu daha da güçlendirmek için Doğu Gözcüsü’nü başlatıyor. İlerleyen günlerde başlayacak olan bu askeri faaliyet, Danimarka, Fransa, İngiltere, Almanya ve diğerleri de dahil olmak üzere müttefiklerden gelen çeşitli unsurları içerecek. Daha geleneksel askeri yeteneklerin yanı sıra bu girişim, İHA’ların kullanımıyla ilgili özel zorlukları ele almak üzere tasarlanmış unsurlar da içerecek.”
Doğu kanadındaki savunma stratejisinde köklü değişiklik
Avrupa Müttefik Yüksek Komutanı (SACEUR) Orgeneral Alexus G. Grynkewich de bu girişimi “tamamen yeni bir savunma tasarımı” olarak tanımlayarak şöyle açıkladı:
“Daha önce doğu kanadında kendimizi organize etme şeklimiz, farklı noktalarda ayrı hava devriyeleri ve birkaç ayrı noktada kara tabanlı hava savunma sistemleri uygulamaktı. Tehditleri gördükçe, her bir ülkeyle ayrı ayrı çalışıyoruz. Bu, kapsamlı ve entegre bir yaklaşım olacak ve ek kaynaklarla, hattaki boşlukları doldurabileceğiz. Belirli bir tehdit anında savunma yapmak için kuvvetlerimizi ihtiyaç duyduğumuz yerlere yoğunlaştırabileceğiz. Tüm doğu kanadında çok daha iyi bir iletişim kuracağız, böylece bu savunmaya gerçekten entegre bir yaklaşım olacak.”
