Türk usulü siyasi Kırmızı Pazartesi: Herkes henüz görülmemiş CHP davasının sonucundan şimdiden emin gözüküyor
13 Eylül 2025

Cumhuriyet Halk Partisi, 2023 Mayıs ayında yapılan seçimlerde ağır bir yenilgi aldıktan sonra bir iç hesaplaşmaya gitti ve sonunda parti “olağan kurultay” kararı aldı.

Yani tek tek mahallelerden başlayıp ilçelere, oradan da illere kadar kongreler yapıldı, parti bu yenilgi sonrası yoluna nasıl devam edeceğini aradı.

Son derece çekişmeli geçen bu kongre sürecinde tek tek her ilçede ve ilde Kemal Kılıçdaroğlu taraftarları ile “Yenilikçiler” olarak adlandırılan ve başını Ekrem İmamoğlu’nun çektiği gruplar arasında yarışmalar oldu.

Sonunda illerdeki süreç tamamlandı ve Kasım ayında parti 38. olağan kurultayını yaptı. Bu kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kaybetti, Özgür Özel kazandı. CHP’de yönetim değişti.

Kurultayın ardından Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Sırtımdan hançerlendim” demesi, onun kurultay sonucuna rağmen bir siyasi mücadele yürütmeye devam edeceğinin işaretiydi.

Ancak kurultaydan aylar sonra yapılan yerel seçimde Özgür Özel yönetiminin gönülsüzce Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı kabul ettiği Lütfü Savaş bu seçimi kaybedince genel merkeze karşı bayrak açtı ve Kasım 2023’teki kongrede büyük yolsuzluklar yapıldı, delege iradesinin parayla satın alındığı gibi iddialarla yargıya başvurdu.

İşte bu başvuru sonucu iki tane dava açıldı. Bunlardan biri, doğrudan partinin tüzel kişiliğiyle ilgili ve Kasım 2023’teki o kurultayın iptalini öngören bir hukukm davası. Diğer dava ise Ekrem İmamoğlu başta bazı isimleri kurultayda yolsuzluk yapmakla suçlayan bir ceza davası. Bu ceza davasının hangi mahkemede görüleceği hala belli değil, dava aylardır mahkemeler arasında  dolaşıp duruyor, en son Anayasa Mahkemesi de bu konuda bir karar aldı.

Ancak 15 Eylül pazartesi günü bu ceza davası değil, parti kurultayının iptalini söz konusu eden hukuk davası görülecek.

İlginçtir, dava henüz görülmüş değil; dava öncesi İstanbul’da bir başka Asliye Hukuk mahkemesi hakiminin aldığı kayyum kararı YSK kararlarıyla boşa çıkarılmış durumda, yanısıra başka hukuki önemli gelişmeler de var ama CHP içinden ve dışından pek çok kişi günlerdir pazartesi günü Asliye hakiminin ne karar alacağını önceden biliyormuş, hatta bu karar kesinmiş gibi konuşuyor.

O kadar ki, örneğin pazartesi günü eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun partiye kayyum olarak atanacağına dair yaygın bir inanç var. Bu inanç, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’de de var olmalı ki, Özel günlerdir Kılıçdaroğlu’ndan kayyum olmayı kabul etmeyeceğini açıklamasını istiyor. Dün en son bu isteği söyleyenlere Ekrem İmamoğlu da katıldı mesela.

Nobel ödüllü büyük yazar Gabriel Garcia Marquez’in dilimize ‘Kırmızı Pazartesi’ adıyla çevrilen, gerçek adı “Önceden Haber Verilmiş Bir Cinayetin Güncesi” olan romanını hatırlatan bir durum CHP’nin yaşadığı.

Örneğin dün CHP üzerinde etkili bir yauın organı olan Sözcü gazetesinde, gazetenin çok tecrübeli Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk tarafından yazılan bir kulis yazısında, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kayyum olmayı kabul edeceği, ilk beş-altı gün parti binasına gitmyip ortalığın sakinleşmesini bekleyeceği, daha sonra “yatağını da partiye taşıyarak” partiyi “Güvenli liman”a götüreceği yazıldı.

Başka konularda pek konuşmayan Kemal Kılıçdaroğlu dün Sözcü gazetesindeki bu yayını yalanladı, “Yakın çevrem yok, bir mesaj vereceksem kendim veririm” dedi ama pek az kişi ona inandı.

Oysa Kasım 2023’te Özgür Özel’i genel başkan seçen delegeler daha geçen hafta bir dilekçe vererek olağanüstü kurultay istediler ve YSK’nın geçen haftaki kararına göre bu olağanüstü kurultay 21 Eylülde, yani bir hafta sonra yapılacak. O arada partiye kayyum atansa bile bu kurultayda seçilecek yeni yönetim gelecek ve partiyi devralacak.

Ama buna rağmen CHP’de 15 Eylül pazartesi günü bir “Kırmızı Pazartesi” gibi şimdiden yaşanıyor ve bu kurultayın da olamayabileceği, atanacak kayyumun kurultayı engelleyebileceği konuşuluyor.

ÇOK OKUNANLAR