Yöneticileri hakkında gözaltı kararı çıkarılan ve tüm şirketlerine el konulan Can Holding’in 11 ayrı ülkede 1 milyar dolarlık kaçak sigara piyasasını yönettiği, holdingin patronları Murat Can ve Mehmet Şakir Can’ın isimlerinin, daha önce Avrupa Sahtecilikle Mücadele Ofisi’nce başlatılan bir soruşturmada “küresel baron” olarak geçtiği iddia edildi.
İstanbul’da Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında Can Holding yöneticileri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ’ın da aralarında olduğu 10 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiş, 6 kişi gözaltına alınmıştı. Can Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ, tedavi için gittiği hastanede gözaltına alınırken, “suç örgütü kurmak”, “kaçakçılık”, “dolandırıcılık” ve “kara para aklama” suçlamalarından yapılan operasyon kapsamında Can Holding’e ait Bilgi Üniversitesi, Habertürk, Bloomberg HT ve Show TV de dahil 121 şirkete el konmuştu.
Gözaltındaki şüpheliler, önceki gün İstanbul Jandarma Komutanlığı’ndaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Küçükçekmece Adliyesi’ne sevk edilmiş; şüpheliler Devran Çimen, Devran Can, Mehmet Kaya ve Kemal Çimen, “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” ve “aklama” suçlarından, şüpheli Cemal Can, “suç işlemek amacıyla örgüte üye olma” suçundan tutuklanmıştı. Şüpheli Kenan Tekdağ’a ise ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol uygulanmıştı.
Sabah gazetesinde yer alan habere göre, soruşturma devam ederken, Can Holding’in suçlandığı “sigara kaçakçılığı” ile ilgili yeni iddialar ortaya atıldı. Holdingin 11 ayrı ülkede 1 milyar dolarlık kaçak sigara piyasasını yönettiği öne sürülürken, haklarında yakalama kararı çıkarılan Murat Can ve Mehmet Şakir Can’ın daha önce Avrupa Sahtecilikle Mücadele Ofisi’nce (OLAF) başlatılan bir soruşturmada “küresel baron” olarak isimlerinin geçtiği iddia edildi.
“150 konteyner kaçak sigarayı AB’ye soktular” iddiası
İddiaya göre, her şey 2020’de Belçika Gümrük Soruşturma Dairesi’nin (FOD Antwerp) Hannover merkezli bir şirkete gönderilmek üzere inşaat malzemeleriyle dolu olduğu iddia edilen 3 konteynerin izini sürmesiyle başladı. Konteynerler Türkiye’den deniz yoluyla Belçika’nın Anvers kentine, ardından Duisburg limanına taşınmıştı. Bir lojistik şirketi tarafından teslim alınan 3 konteynerin Moers yakınlarındaki bir depoya aktarıldığını belirleyen polis, depoya baskın düzenledi.
Konteynerlerden biri gaz beton bloklarla, diğer ikisi ise kolilerle doluydu. Sadece gaz beton blokların bulunduğu konteyner gümrüğe usulüne uygun olarak beyan edilmişti. İki konteynerde yapılan aramada 39 milyon 980 bin adet gümrüksüz ve vergisiz sigara ele geçirildi. Olayla ilgili 6 kişi gözaltına alındı.
Sigaraların Türkiye ve İran’daki lisanslı üretim tesislerinde üretilip, denizaşırı limanlara ihraç edildiği, ardından AB üye ülkelerine gönderilerek burada satıldığı belirlendi.
“Üst düzey yöneticiler Türkiye’de” tespiti
28 Ocak 2025’te 150 konteyner kaçak sigarayı Avrupa Birliği’ne soktuğu tespit edilen aralarında Türklerin de bulunduğu 18 kişi hakkında Bielefeld Cumhuriyet Savcılığı’nca yakalama kararı çıkartıldı.
Bazı konteynerlerin Hollanda geçici depolama tesislerinde boşaltıldığının kanıtlanmasının ardından, Hollanda makamları (FIOD Rotterdam) soruşturmaya dahil oldu. Hollanda, Almanya ve Belçika’da yapılan baskınlarda 1,5 milyon kaçak sigara ve 51 ton tütün ele geçirildi.
18 kişi tutuklanırken, uluslararası kaçakçılık şebekesinin üst düzey yöneticilerinin Türkiye’de olduğu belirlendi.