pes etmeyip, denemeyi sürdürüp sonunda başarıya ulaşanlar hayatın her alanında var. Ben bir yazar olduğumdan örneklerimi yazı dünyasından seçtim. İsterseniz siz ilgi duyduğunuz başka alanlardan da örnekleri bulabilirsiniz. Hangi dala bakarsanız bakın kuralın değişmediğini göreceksiniz, bu hayatta başarılı olabilmenin değişmez koşulu bıkmadan, yılmadan pes etmeden denemek başlarda. Bu kural bilim dalında, tıpta, mühendislikte ve biraz sonra göreceğiniz gibi yazarlıkta da değişmiyor. Hangi alanı seçerseniz seçin kural böyle. Baştaki umutsuzluklara, karamsarlığa, başarısızlıklara rağmen direnenler, pes etmeyenler sonunda hep başarıyorlar.
John Grisham ve J. K. Rowling kitaplarını hiç okumamışsanız bile adlarını mutlak duymuş olmanız gereken meşhur yazarlar. Bir tanesi hukuk alanında yazdığı macera romanlarının çok satmasıyla ve bazılarının film yapılmasıyla büyük paralar kazandı, diğeri ise Harry Potter ile kendisine neredeyse bir imparatorluk kurdu.
Şimdi sıkı durun John Grisham’ın ‘A Time to Kill’ adlı sonunda çok satan, çok başarılı olan romanı öncesinde tam 26 ayrı kitap şirketi tarafından beğenilmeyerek reddedilmiş. 10’uncu reddedilmede yazar pes edip denemeyi bıraksaydı ne olurdu bilemiyorum. Yazarın ikinci çalışması ‘The Firm’ ise başta hiçbir basımevi tarafından beğenilmemişti. Kitabın kopyası tesadüfen bir film yapımcısının eline geçince ve onun şirketi bunu film yapmak isteyince daha önce çalışmayı beğenmeyenler birden ilgi göstermeye başladılar da tarihin en çok satan kitaplarından bir tanesi de ancak böyle basılabildi.
J. K. Rowling’ in ilk Harry Potter çalışması başta 9 ayrı kitap şirketi tarafından reddedilmişti, 10’uncusu tarafından basılınca ve Hary Potter efsanesi ortaya çıkınca daha önce kitabı basmayı kabul etmeyenler kim bilir kendileri hakkında neler düşünmüşlerdir.
İki büyük yazarın da başarısı başta gelen umutsuzluklara pes etmemeleri ve direnmeleriydi. Sonunda ilk çektikleri acıları bankaya para işlemi yapmaya giderken düşünüp şimdi belki gülümseyerek hatırlıyorlardır.
Yazar John Kennedy Toole’un hikayesi biraz acıklı, o başta romanını bastıramamaktan depresyona girip intihar etti. Ama annesi oğluna inanıyordu o direndi ve uğraşmayı sürdürdü. Sonunda da Conferederacy of Dunces adlı roman basılınca hem fiction dalında Pulitzer kazandı hem de 2 milyon adet baskıya ulaştı. Bunu bilince keşke yazar da hayata sarılsaydı diye düşünüyorsunuz.
Örnekleri arttırabilirim ama sanıyorum sadece bu örneklerden bile demek istediğim oldukça açık ve net olmalı.
Bu da benim tavuk suyu çorba türünden hayat tavsiyesi girişimim.