İsrail ordusunda görevli askerler, Gazze’deki savaş suçlarını itiraf etti: “Kedi-fare oyunu gibi. Saymayı bıraktım, artık kaç kişiyi öldürdüğümü bilmiyorum.”
İsrail, 16 Eylül’de Gazze’ye kara harekatı başlattı, kente hava saldırıları da artıyor.
İsrail gazetesi Haaretz, Gazze’de görev yapan İsrailli askerlerin itiraflarını ‘Ahlaki yaralanma ve zihinsel zorlanma İsrail askerlerini yıkıyor’ başlığıyla haberleştirdi.
Habere göre bölgede uzun süre kalan çok sayıda asker ‘zihinsel bitkinlik’ nedeniyle ordudan ayrılmak istediğini bildirdi. Bazı askerlerinse ‘keyfi öldürmelere artık dayanamadığı’ ifade ediliyor.
Adı açıklanmayan kaynaklar, binlerce İsrail askerinin Gazze’ye dönmemek için geri görevlere geçtiğini veya ordudan ayrıldığını söyledi.
Haberde askerlerin itiraflarına da yer verildi.
‘Terörist olmadığını anladık’
Nahal Tugayı’nda görevli bir asker, ‘Yoni’ takma adıyla Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Lahiya bölgesinde 2 Filistinli çocuğu öldürdüğünü itiraf etti:
“Filistinlilere ait yapıları yıkan iş makinalarını korumakla görevliydim. Beyt Lahiya’daki yıkım sırasında askerlerden biri ‘Terörist var’ diye bağırdı ve etrafa ağır silahlarla rastgele ateş açtık. Bu saldırıda iki Filistinli çocuğu öldürdük.
Çılgına dönüşmüştük ve makineli tüfekle ateş etmeye başladım, yüzlerce mermi attım. İleri baktığımızda orada (terörist olmadığını) ve hata olduğunu anladık. Belki 8-10 yaşlarında iki çocuğunun cesedini gördüm. Her yerde kan vardı, çok sayıda mermi izi.
Her şeyin benim yüzümden olduğunu, bunu benim yaptığımı biliyordum. Kusmak istiyordum. Birkaç dakika sonra bölük komutanı geldi ve sanki insan değilmiş gibi soğuk bir şekilde, ‘Bir imha bölgesine girdiler, bu onların suçu, savaş böyle bir şey’ dedi.
O olaya dair anılarım canlanıyor. Yüzleri (öldürdükleri iki Filistinli çocuğu kastediyor) gözümün önünde canlanıyor ve onları asla unutabileceğimi sanmıyorum.”
Yoni bu saldırıdan sonra askeri psikologla görüşüp geri destek veren bir birime geçmiş.
‘Kedi-fare oyunu gibi’
Aynı tugaydan ‘Benny’ takma adını kullanan bir keskin nişancıysa yardım almaya çalışan Filistinlileri nasıl katlettiklerini anlattı:
“Gazze’nin kuzeyine gönderilen yardım tırlarını korumakla görevliydim. Belirlenen çizgiyi geçmeleri halinde Filistinlileri aştıkları takdirde onları vurma iznimin olduğu bir çizgi var. Kedi-fare oyunu gibi.
‘Kaç kişiyi öldürdüğümü bilmiyorum’
Her seferinde farklı bir yönden gelmeye çalışıyorlar ve ben keskin nişancı tüfeğiyle oradayım, komutanlar bana ‘Onu vurun, onu vurun’ diye bağırıyor. Her gün 50-60 mermi atıyorum, artık öldürdüklerimi saymıyorum. Kaç kişiyi öldürdüğümü bilmiyorum, çok sayıda. Çocuklar.
‘Komutanlar ruhuma ne yaptığını umursamıyorlar, onlar için sadece bir aracım’
Çoğu kez ateş etmek istemedim fakat komutanlar baskı yaptı. Tabur komutanı telsizden ‘Neden onları indirmiyorsunuz? Bize doğru geliyorlar. Bu tehlikeli’ diye bağırırdı. Komutanlar, çocukların ölmesini umursamıyor, ruhuma ne yaptığını da umursamıyorlar. Onlar için ben sadece bir aracım.
Filistinlileri öldürdükten birkaç gün sonra psikolojik etkiler hissettim. Bu, zamanla daha da yoğunlaştı. Beni öldürüyor, hayatımı mahvediyor. Tüm bu ölüm düşünceleri aklımdan çıkmıyor. Kötü bir koku alıyorum ve zihnim bunu hemen ceset kokusu olarak yorumluyor.
‘Üç kez altıma işedim’
Üç kez dört yaşında bir çocuk gibi altıma işedim. Bir keresinde kendi ailemi öldürdüğümü bile rüyamda gördüm. Gecede beş altı kez uyanıyorum. Öldürdüğüm herkesi tekrar görüyorum. Anlamalısınız ki, bir keskin nişancı pilot gibi değildir; kurbanlarını dürbünle görür. Bu korkunç, açıklaması imkansız.”
Orduda bir dakika bile kalamam, bunu (Gazze’deki saldırılar) arkadaşlarımı ve ailemi koruduğumu düşündüğüm için yaptım ama bu bir hataydı. Subaylara inanmıyorum, hükümete inanmıyorum. Tek istediğim ordudan ayrılıp hayatıma başlamak.”
7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail saldırısı altındaki çoğu kadın ve çocuk en az 65 bin Filistinli öldürüldü. Gazze’deki sağlık bakanlığına göre kentte açlık ve yetersiz beslenmeden ölenlerin sayısıysa 450’ye yaklaştı. Bunların 148’i çocuk.
Birleşmiş Milletler (BM) destekli Küresel Açlık İzleme Sistemi (IPC) ağustosta Gazze’de en şiddetli düzey olarak bilinen beşinci seviyede kıtlık tespit ettiklerini duyurmuştu.