YeniŞafak ile Mehmet Şimşek savaşı kızıştı: Karşılıklı açıklamalar havada uçuşuyor
19 Eylül 2025

Yeni Şafak Gazetesi’nin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in politikalarını hedef alan manşetlerine bir yenisi daha eklendi. Bakanlık konuya ilişkin çok geçmeden açıklama yaptı. Gazete manşetinde “Krizin ana nedeni Maliye’nin göz yumduğu vergisiz döviz düzeni” diye yazdı. Maliye ise açıklamasında özetle “Vergi alıyoruz, bazen bu vergi yüzde 40’a kadar geliyor” dedi.

Yeni Şafak’ın manşetten verdiği “Krizin ana nedeni Maliye’nin göz yumduğu vergisiz döviz düzeni” haberinde, “Gelir Vergisi Kanunu 75, 80, 82. maddeleri kapsamında döviz kazançlarının vergiye tabi olması gerekirken, Maliye Bakanlığı bu hükümlere rağmen bireylerin yüklü miktardaki döviz kazançlarından vergi almıyor. Yıllardır süren vergisiz döviz düzeni, Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı ekonomik çalkantıların ana nedeni olarak öne çıkıyor. Ekonomiyi kıskaca alan vergisiz döviz düzeni enflasyonu körüklüyor, faizleri yükseltmek için koz olarak kullanılıyor” denildi.

Haberde, şu ifadeler yer aldı:

“Türk Lirası’nın değerini eriten ve itibar kaybına neden olan vergisiz döviz düzenine son verme görevi Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda olmasına rağmen bu konuda idari sorumluluktan kaçınılması dikkat çekiyor. Bireysel döviz kazançlarından %25 vergi uygulanırsa, spekülasyon son bulur, dövize talep azalır, Türk Lirası’na güven artar, faiz baskısı düşer ve enflasyonun ateşi söner. Bugüne kadar birçok finansal krizin tetiklemesine neden olan vergisiz döviz düzeninin devem etmesi, yeni krizler çıkarmak için tetikte bekleyen çevrelerin elinde koz olaya devam edecek.”

Bu manşet sonrasında Hazine ve Maliye Bakanlığından y azılı bir açıklama yapıldı. Açıklama şöyle:

“Yeni Şafak gazetesinin bugün gündeme taşıdığı “vergisiz döviz” iddialarının bilgi eksikliğinden kaynaklandığı değerlendirilmiş; kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini teminen aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür.

Döviz alımlarında, ticari olup olmadığına veya kazanç sağlanıp sağlanmadığına bakılmaksızın, işlem tutarı üzerinden binde 2 oranında kambiyo vergisi alınmaktadır.

Bireysel döviz işlemlerinin vergi dışı bırakılması söz konusu değildir. Bu tür İşlemlerden elde edilen kazançlar kapsam ve mahiyetine göre vergilendirilmektedir.

Gelir Vergisi Kanununda vergiye tabi gelir unsurları açıkça belirtilmiş olup, gerçek kişilerin bu unsurlar kapsamında elde ettiği gelirler vergilendirilmektedir. Ticari bir organizasyon içinde ve devamlılık arz edecek şekilde gerçekleştirilen yabancı para alım satım işlemlerinden sağlanan kazançlar ticari kazanç olarak vergiye tabidir. Ayrıca, sermaye tahsis ederek yabancı para alım satımı yapan gerçek kişilerin elde ettiği kur farkı kazançları da ticari kazanç kapsamında vergilendirilmektedir.

Gelir İdaresi Başkanlığımızın internet sitesinde bu konuda çok sayıda özelge bulunmaktadır. Her iki durumda da gerçekleştirilen yabancı para alım satım işlemlerinden kaynaklanan kazançlar artan oranlı vergi tarifesine göre yüzde 40’a varan oranlarda vergiye tabi tutulmaktadır.

Bakanlığımız bu konudaki denetim ve tarama çalışmalarını aralıksız şekilde sürdürmektedir. Ancak emekli ikramiyesinin ya da maaşının bir kısmıyla döviz alan vatandaşın, yabancı para alım satımı dolayısıyla gelir vergisine tabi tutulması söz konusu değildir. Vatandaşlarımız sahip oldukları yabancı paraları bozdurabilir ve ihtiyaçları doğrultusunda döviz alabilirler. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Yeni Şafak bunu ilk kez yapmıyor

Yeni Şafak gazetesi, Bakan Mehmet Şimşek’i daha önce de hedef almıştı. “Yüksek faize rağmen enflasyon yüzde 38” başlıklı haberinde, “Ekonomi yönetiminin yaklaşık iki yıldır yürüttüğü ortodoks politikalara rağmen enflasyonla mücadelede istenilen sonuç alınamadı. Yüksek faize ve alınan onca kısıtlayıcı tedbire rağmen enflasyon, 22 ay önceki seviyesi olan yüzde 38’e ancak düşürülebildi” denilmişti.

Ayrıca, “Faiz arttı dolar yükseldi enflasyon azdı: Üretim düştü sanayi duruyor” başlıklı manşette çıkan haberde eleştiriler şöyle sıralandı:

“Türkiye; Haziran 2023’ten önce yaşanan Kovid-19 salgını, Rusya- Ukrayna Savaşı, 6 Şubat depremleri ve iki ayrı seçime rağmen düşük faiz sayesinde üretimini, istihdamını ve ihracatını artırarak büyümeye devam etti.

Yaşanan onca olumsuz hadise karşısında tökezlemeyen Türkiye, son 24 aydır yüksek faizle boğuşuyor. Ekonominin önündeki tek engel olarak görülen yüksek faize dayalı Ortodoks para politikası, enflasyonla mücadelede istenilen sonucu vermek bir yana ülkeye ağır yük bindirdi.

Mayıs 2024’te yüzde 75,45 ile zirveyi gören enflasyon kemer sıkma politikaları uygulandığı halde ancak yüzde 37,86’ya düşürülebildi. Yüksek faiz binlerce işletmenin kapısına kilit vurmasına, emek yoğun sektörlerde de işten çıkarmalara yol açtı.”

ÇOK OKUNANLAR