Bugün itibariyle yurt dışına çıkış vergisi artıyor. Bir süredir 710 TL olan vergi miktarı, artık 1.000 TL. Bu bir ara zam. 2026 senesi için (yani birkaç ay sonra) yeniden değerleme oranında tekrar artış olacak. Böylece, yurt dışına çıkış “harcının” 150 TL olmasına üzüldüğümüz Mart 2022’den beri zam oranı yaklaşık 7 kat oldu.
Yurt dışına çıkış “harcı”, aslında bir “vergi”
Adına aldanmamak gerekir, yurt dışına çıkışlarda alınan bu miktar bir “harç” değil, bir “vergi”. “Harç” devlet tarafından sağlanan birtakım kamu hizmetlerinden yararlanmak isteyen kişilerin ödediği bir tutar olarak tanımlanabilir. Noter harcı, pasaport harcı, tapu ve kadastro harçları akla ilk gelen örneklerden.
İlgili mevzuatta yer aldığı üzere, yurt dışı çıkış “harcı”, yurt dışına çıkış yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından çıkış başına tahsil edilen bir meblağ. Yapılan bu ödeme karşılığında alınan herhangi bir kamu hizmeti mevcut değil. Pasaport ve vize hazır, uçak bileti satın alınmış, bütün bu işlemler yapılırken gereken bedel ve vergiler ödenmiş durumda. 1.000 TL yalnızca ülkeden çıkış için tahsil ediliyor. “Ülkeden çıkış” da bir hizmet sayılmaz. Amaç daha fazla harcama yapabilen kişilerden ek bir vergi tahsil edilmesi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “İmkânı olanlar yurt dışına gidiyor, imkânı olmayan birisi yurt dışına gidebilir mi?” şeklindeki açıklaması da bu yorumu destekliyor.
Ödemekten kaçınırsanız yurt dışına çıkmanızı engelleyecek tek vergi…
Yurt dışı çıkış vergisinin ödenip ödenmediği çıkış kapılarında görevli emniyet mensuplarınca denetleniyor. Bir süredir süreç zaten dijital olarak işliyor ve ödemeler sistem üzerinden kontrol ediliyor. İlgili mevzuata göre, memurların görevi yalnızca ödemenin yapılıp yapılmadığını denetlemek. Diğer vergi borçlarında olduğu gibi, yurt dışı çıkış vergisi borcunun ödenmediğinin tespit edilmesi halinde yurt dışına çıkışın engellenmesi söz konusu değil.
Zira, Anayasamızın 23. maddesi uyarınca seyahat özgürlüğü sadece suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesi önlemek amacıyla kanunla sınırlanabiliyor. Yurt dışı çıkış vergisini ödemekten kaçınmak ceza kanunlarımız uyarınca herhangi bir suç teşkil etmediğine göre seyahat özgürlüğünün bu temele dayanarak kısıtlanması da aslen mümkün değil. Yapılabilecek olan, kişinin yurt dışına çıkışına izin vermek ve daha sonrasında kendisinden bu borcu tahsil etmeye yönelik gerekli adımları atmak.
Fakat uygulamada denetim esnasında yurt dışı çıkış vergisini ödemediği tespit edilen kişi, görevli emniyet mensubunca ödeme yapılabilecek noktalara yönlendiriliyor ve ancak ödeme tamamlandıktan sonra çıkmasına izin veriliyor. Böylesi bir uygulama yürürlükteki mevzuata aykırı. Bu nedenle uçağa alınmayan ya da uçağını kaçıran kişiler dava açabilirler.
Yurt dışına çıkış vergisi zaten temelinde seyahat özgürlüğüne aykırı
Yurt dışına çıkış vergisinin salt varlığının dahi seyahat özgürlüğüne aykırı olduğunu belirtmek mümkün. Anayasa Mahkememizin bu yönde bir kararı yok. Fakat, örneğin, 1988’de görevli Fransız mahkemesi Fransız Polinezyası’nda alınan son derece cüzi miktardaki çıkış vergisinin temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı nitelikte olduğuna açık bir şekilde belirtti ve ilgili vergi kaldırıldı.
Verginin miktarı arttıkça seyahat özgürlüğünü kısıtlayıcı etkisinin de artacağı ise tartışmasız. Yurt dışı çıkış vergisinin artışı bu hızla devam ederse, yakında vergi miktarı yurt dışı uçuşlarda tek yön bilet fiyatına yaklaşabilir. Bu da seyahat özgürlüğüne ciddi bir kısıtlama getirildiği anlamına gelir. İlgili vergi alınmaya devam edilecekse, miktarının düşük kalması büyük önem taşıyor.
Vergi alınmaya devam edilecekse, tahsil yöntemi değiştirilebilir
Mevcut gündem ve açıklamalardan anlaşılan o ki yurt dışı çıkış vergisi bir süre daha hayatımızda kalacak. Bu durumda uygulamada yaşanabilecek sorunların giderilebilmesi için tahsil yönteminde değişiklik yapılması gözden geçirilebilir. Örneğin, ilgili meblağ uçak bileti alımı esnasında tahsil edilebilir ve yurt dışına çıkış yapılmadığı durumlarda iadesi gerçekleşebilir.
Mevcut tahsil yöntemi ile devam edilmesi halinde de denetime yönelik uygulamanın değişmesi gerekir. Denetimi yapan emniyet mensupları kişilere verginin ödenmesi gerektiğini hatırlatıp gereken yönlendirmeleri yaptıktan sonra hemen o anda ödeme yapıp yapmama inisiyatifi kişilere bırakılmalı. Arzu eden geri dönüp ödemesini tamamlayabilir. Hatırlatma ve yönlendirmeye rağmen ödeme yapmayan kişilerin ise çıkışlarına izin verilmesi gerekir. İsimleri zaten sisteme kaydediliyor. Son derece etkin bir şekilde denetlenen bu vergi, getirdiği maddi yüke ek olarak, kişilerin ülkeden çıkarken ek bir stres yaşamalarına yol açmamalı.