Cumartesi Anneleri 1069. haftada İbrahim ve Edip Çelik için adalet istedi
20 Eylül 2025

Gözaltında kaybedilenlerin akıbetinin açıklanması ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda basın açıklaması yapan Cumartesi Anneleri, 1069. haftada Hizbullah’ın Batman’da evlerinden alarak kaybettiği İbrahim Çelik ve oğlu Edip Çelik’in akıbetlerini sordu. Açıklamada, “Bugün bir kez daha hatırlatıyoruz: Hakikat ortaya çıkmadan adalet sağlanamaz” dendi.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenmek ve faillerin yargılanması talebiyle 1995 yılından bu yana ‘nda oturma eylemi yapan 1069’uncu hafta eylemlerinde Hizbullah’ın Batman’da evlerinden alarak kaybettiği İbrahim Çelik ve oğlu Edip Çelik’in akıbetlerini sordu.

Jiyan Tosun tarafından okunan basın açıklamasında, “Türkiye’nin dört bir yanında kaybedilen sevdiklerimizi gündemde tutmak, unutturmamak ve bu ısrarı kuşaktan kuşağa aktarmak için mücadelemizi sürdürüyoruz” dendi.

Açıklamada “Tam 31 yıl geçti; tüm başvurulara rağmen etkin bir soruşturma yürütülmedi, failler korunarak cezasızlık zinciri sürdürüldü. Kaç yıl geçerse geçsin İbrahim Çelik ve Edip Çelik için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” ifadelerine yer verildi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

“31 yıl önce Batman’da kaybedilen İbrahim ve Edip Çelik’i unutmadık

1069.haftamızda yine katılımcı sınırlamasıyla bizi Galatasaray Meydanı’ndan ayıran polis bariyerlerinin önündeyiz.

Buradayız. Çünkü gözaltında kaybedilen yakınlarımızın akıbetini öğrenebileceğimiz etkili bir başvuru mekanizması hâlâ yok. Bu nedenle sesimizi duyurmak ve kamuoyu oluşturmak için her cumartesi bir araya geliyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında kaybedilen sevdiklerimizi gündemde tutmak, unutturmamak ve bu ısrarı kuşaktan kuşağa aktarmak için mücadelemizi sürdürüyoruz.

“HAKİKAT ORTAYA ÇIKMADAN ADALET SAĞLANAMAZ”Bugün bir kez daha hatırlatıyoruz: Hakikat ortaya çıkmadan adalet sağlanamaz.

Yalnız kayıp yakınlarının değil, toplumun da gözaltında kaybedilenlere ne olduğunu ve geride kalan bizlerin neler yaşadıklarını bilmesi gerekir. Bunun için geniş yetkilerle donatılmış Hakikat Komisyonlarının kurulması artık ertelenemez bir zorunluluktur.

Bu haftaki buluşmamızda, Hizbullah’ın Batman’da evlerinden alarak kaybettiği İbrahim Çelik ve oğlu Edip Çelik’in akıbetlerini bilmek istiyoruz diyerek buluştuk.

90’lı yıllarda Batman, özel harp stratejisi doğrultusunda faaliyet gösteren Hizbullah’ın merkezi haline getirilmişti. Hizbullah, yüzlerce kişiyi gündüz vakti, herkesin gözleri önünde infaz etti. Evlerinden aldığı ya da sokak ortasında kaçırdığı insanları işkence merkezlerinde sorgulayıp katletti, kaybetti. Tüm bunlar yaşanırken güvenlik ve idari bürokrasinin desteği, göz yumması ve koruması nedeniyle hiçbir engelle karşılaşmadı.

“FAİLLER KORUNARAK CEZASIZLIK ZİNCİRİ SÜRDÜRÜLDÜ”Nitekim dönemin OHAL Bölge Valisi Ünal Erkan, 17 Şubat 1993 tarihli Milliyet gazetesine verdiği röportajda, “Hizbullah tipi örgütleri çözmeye niyetlerinin olmadığını” açıkça söylemişti.

50 yaşındaki, dokuz çocuk babası İbrahim Çelik, Batman’ın Soğuksu Mezrası’nda yaşıyor ve tarımla uğraşıyordu. 10 Temmuz 1994 gecesi, maskeli ve silahlı dört kişi evine gelerek onu “yer gösterme” bahanesiyle zorla yanlarında götürdü.

Durumdan şüphelenen 19 yaşındaki oğlu Edip Çelik, babasını yalnız bırakmamak için peşlerinden gitti. Ancak baba ve oğul bir daha evlerine dönmedi. Endişelenen aile, Jandarma ve Emniyet’e başvurdu. Ardından olayla ilgili Hizbullahçılar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Fakat tüm başvurular sonuçsuz kaldı; İbrahim Çelik ve Edip Çelik’ten bir daha haber alınamadı.

Merese Çelik’in oğlunun ve eşinin bulunması için yaptığı başvurular sonuçsuz bırakıldı. O günden bu yana tam 31 yıl geçti; tüm başvurulara rağmen etkin bir soruşturma yürütülmedi, failler korunarak cezasızlık zinciri sürdürüldü.

Kaç yıl geçerse geçsin İbrahim Çelik ve Edip Çelik için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”

ÇOK OKUNANLAR