Finansın Yeni Efendileri ve Türkiye:  Bankacılıkta Çin Yüzyılı Başladı
22 Eylül 2025

Dünya ekonomisinin haritası yeniden çiziliyor. Artık yalnızca Washington, Londra ya da Frankfurt değil; Pekin ve Şanghay da oyunun merkezinde. Bankacılık sıralamaları bu kaymanın en somut göstergesi.

2025 itibarıyla dünyanın en büyük bankaları listesinde zirveye dört Çinli dev yerleşmiş durumda: ICBC, Agricultural Bank of China, China Construction Bank ve Bank of China. Ancak beşinci sırada bir Amerikan bankası, JPMorgan Chase var. Avrupa’nın bir zamanların gururu olan bankaları ise artık ilk sıralara yaklaşamıyor, uzaktan izlemekle yetiniyor.

Bu tablo yalnızca bir lig tablosu değil, küresel finansın ağırlık merkezinin Asya’ya kayışının kesin ilanı.

Büyük Çin Ekonomik Alanı

Çin bankacılığının yükselişi tesadüf değil. Arkasında, yalnızca anakaradan ibaret olmayan devasa bir ekonomik makine var: Hong Kong, Makao, Tayvan, Güneydoğu Asya’daki diaspora ve Kuşak–Yol girişimiyle bağlanan onlarca ülke.

Ortaya çıkan “Büyük Çin Ekonomik Alanı” bugün de facto dünyanın en büyük ekonomisi. Bu kadar geniş bir üretim, ticaret ve yatırım ekosistemi elbette aynı ölçekte finansal kurumlar gerektiriyor. Çin bankalarının trilyon dolarlık bilançoları işte bu yapısal ihtiyacın doğrudan yansıması.

Ticaretin ve Yatırımların Omurgası

Çin artık yalnızca dünyanın en büyük üreticisi değil; aynı zamanda en büyük taciri, yatırımcısı ve finansörü. 2024’te toplam dış ticaret hacmi 6,1 trilyon dolara ulaştı. Enerji akışları ICBC ve Bank of China gibi devlerin kredileriyle fonlanıyor. Kritik minerallerden yenilenebilir enerjiye kadar tüm stratejik alanlarda hem üretici hem de işleyici olan Çin, finansmanı da kendi bankaları üzerinden sağlıyor.

Elektrikli araçlar ve bataryalar gibi yüksek teknoloji ihracatı büyümenin yeni itici gücü. Kısacası Çin bankaları artık yalnızca tasarrufları toplayan değil, küresel ticaretin ve yatırımların omurgasını ayakta tutan kurumlar.

Sermaye Akışlarının Yönü

Çin’in yükselişi sermaye hareketlerinde de net biçimde görülüyor. 2024’te ülkeye giren doğrudan yabancı yatırım 116 milyar dolara ulaştı; net FDI düşük seviyelere inse de 59 binden fazla yeni yabancı şirket kuruldu.

Aynı dönemde Çin’in dış yatırımları 177 milyar doları buldu. Avrupa’da azalma var ama Asya, Afrika ve Latin Amerika’da ivme artıyor.

Çin artık yalnızca yatırım çeken değil, yatırım ihraç eden bir finans gücü.

Kuşak–Yol’un Finansal Omurgası

Çin bankaları, Pekin’in küresel vizyonunu da finanse ediyor. Kuşak–Yol İnisiyatifi projelerine 2013’ten bu yana yüz milyarlarca dolar aktı. Sadece China Development Bank ve Exim Bank of China’nın kullandırdığı kredi miktarı 400 milyar doları aştı.

Afrika’daki otoyollar, Asya’daki enerji hatları, Orta Doğu’daki limanlar, Latin Amerika’daki dijital altyapılar… Hepsi Çin kredileriyle yükseldi. Bu ölçek Batılı kalkınma finans kurumlarının toplam kapasitesini geride bırakıyor.

Dijital Güç ve Teknoloji

Çin yalnızca sermaye ve mal ihraç etmiyor, teknolojide de öncü konumda. Alipay ve WeChat Pay yüz milyonlarca kullanıcıya ulaştı. Dijital yuan konusunda dünyada en ileri aşamada. Elektrikli araçlar, bataryalar ve güneş teknolojileri dış ticarette rekor kırıyor.

Artık finansal güç sadece bilançoyla değil, teknolojiyle ölçülüyor – Çin bu alanda da hızla ilerliyor.

Bankacılık Kültüründe Farklılık

Çin bankaları yalnızca ekonomik değil, jeopolitik araçlar da. Batılı muadillerinden farklı olarak:

•Devlet ve siyaset işin merkezinde,

•Karar süreçleri daha yavaş ama stratejik uyumlu,

•İlişki ağı (guanxi) en az bilanço kadar değerli,

•Due diligence Batı’dan az değil,

•20–30 yıllık projelere finansman sağlamaktan çekinmiyorlar.

Bir Çinli ortakla uyum sağladığınızda yolun yarısını kat etmiş sayılırsınız.

Türkiye İçin Dersler

Türkiye açısından üç mesaj öne çıkıyor: İstanbul Finans Merkezi artık yalnızca Londra ve New York’a değil, Şanghay ve Pekin’e de bakmalı. Çin bankaları enerji, altyapı ve yeşil dönüşüm için önemli bir kaynak olabilir.

Ancak denge politikası şart: Çin’in ölçeğiyle Batı’nın inovasyonu birlikte kullanılmalı.

Çok Kutuplu Finans Çağı

Bugün dünyanın en büyük bankaları Çin’de. Bu, 21. yüzyılın güç kaymasının finansal izdüşümü. Ama küresel finansı belirleyecek olan yalnızca bilançolar değil; güven, şeffaflık, teknoloji ve sürdürülebilirlik de oyunun parçası.

Çin ölçeği yakaladı, Batı inovasyonda önde. Büyük ihtimalle bizi tek kutuplu bir Çin yüzyılı değil; çok kutuplu ve rekabetle iş birliğinin iç içe geçtiği yeni bir finans çağı bekliyor.

Türkiye’nin görevi ise net: Dışarıda kalmadan, iki dünyanın avantajını ustalıkla harmanlamak.

ÇOK OKUNANLAR