İstanbul’da yaşayan Emine Eymür, arıları için hemen hemen her hafta sonu yaklaşık 900 kilometre yol katederek Kastamonu’nun Araç ilçesine bağlı Boğdam köyündeki kovanlarının bakımını yapıyor.
Yaklaşık 25 yıldır İstanbul’da yaşayan 4 çocuk annesi Eymür, bir yıl önce arı yetiştiriciliği kursuna katıldı.
Kursun ardından İstanbul’da 5 kovan edinen Eymür, 5 ay önce kovanlarını Kastamonu’nun Araç ilçesine götürdü.
Kısa sürede kovan sayısını 40’a çıkaran Eymür, köyde olmadığı zamanlarda kovanlarını kurduğu kamera sistemi aracılığıyla cep telefonundan takip ediyor.
Arılarının bakımı için hemen hemen her hafta sonu İstanbul’dan Kastamonu’nun Araç ilçesine bağlı Boğdam köyüne gelen Eymür, gidiş geliş 900 kilometre yol katediyor.
Emine Eymür, AA muhabirine, arıların yaşamını çok ilginç bulduğunu söyledi.
Arıların yaşamının kendisini çok meraklandırdığını dile getiren Eymür, “42 günlük hayatta neler yapıyorlar, bir ana arıyla bir kovan nasıl birkaç sene boyunca devam edebiliyor, bunlar benim için önemli ayrıntılardı. Bununla ilgili İstanbul’da kursa yazıldım. Ardından deneyimlemek için 5 kovan arı aldım ve arıcılığa başladım.” dedi.
“Bir merakla başladı bu yolculuk”
Arıcılığı çok sevdiğini ve ilerletmek istediğini dile getiren Eymür, şöyle devam etti:
“İstanbul’da yaşıyoruz ama memleket sevdası bizi bir şekilde buraya sabitledi. Bir ayağımız memleketimizde, gelip gidiyoruz. 5 kovanda bir şeyler öğrenmeye başladım, daha sonra kendi köyümüzde, kendi toprağımızda, kendi doğal ortamımızda, bildiğimiz iklimde devam etmek istedim. Nisan ayında 10 kovan arı aldık, getirdik, tarlamıza koyduk. Şu an 40 kovan arımız var. Arılarımın önüne aromatik bitkiler ektim, lavanta, kekik, biberiye, ada çayı. Onlarla beraber temiz bir ortamda süreci gözlemlemeyi hedefledim. En temizini, en güzelini, en ulaşılabilir olanını yapmak için adımımızı attık. Bir merakla başladı bu yolculuk, bu şekilde devam ediyor.”
Eymür, İstanbul’da yaşadığını ancak hemen hemen her hafta arıları için köyüne geldiğini belirterek, “Tarlaya güneş enerjisi ile çalışan kamera sistemi kurduk, bunu telefonla takip ediyoruz. Bir ayağımız İstanbul’da. Okula giden çocuklarım var, tabii ki süreç hızlı ilerliyor. Bahar döneminde oğul çıkıyor, oğul yakalamak gerekiyor. Buradaki işleri yapıp İstanbul’a gidiyorum. Yeri geliyor çocuklara okuldan izin alıyorum, yeri geliyor babalarına bırakıp geliyoruz. Hafta sonları eşimle gelmeye çalışıyoruz. Bazen ağaçlarda bir gölge görüyorum, ‘Oğul çıkmış herhalde’ diyorum. Bir gün içinde üç oğul çıktı. Hemen aynı gün bindik arabaya, geldik buraya. En azından ertesi günler çıkan oğulları kendim yakaladım.” ifadelerini kullandı.
“Kraliçenin Arıları” ismiyle paylaşımlar yapıyor
Yaşadıklarını sosyal medyada “Kraliçenin Arıları” ismiyle anlattığını belirten Eymür, “Arıcılığa başladım, geldikten bir hafta sonra ilk oğlumu yakaladım. Kraliçesiz bir kovan devam edemeyeceği için kendime ‘Kraliçenin Arıları’ ismini uygun gördüm.” diye konuştu.