Soyut dışavurumculuğun büyük ismi ressam Jackson Pallock, kendi resim stilinin cazdan esinlendiğini söylediğinden sadece sevdiğim için değil anlamak için de cazı düşünmem gerektiğine çoktan karar vermiştim.
Çağdaş sanatın ruhuna en uyan caz hangisi olur diye düşünürken ‘Birth of the Cool’ adlı albümü de olduğundan bunun Miles Davis olması gerektiğini düşünmüştüm. Ama sonra çağdaş sanatın asıl ruhuna uygun cazın Ornette Coleman olacağına karar verdim.
Çağdaş sanatçıların hepsi bunun farkında olmasalar bile sanatlarındaki temel teorik yapıyı borçlu oldukları Jacques Derrida’nın da Coleman ile bir mülakat yaptığını bildiğimden nasıl Kütüphanemdeki Sesler kitabımda John Coltrane merkezdeydi ise daha sonraki çalışmada bence Ornette Coleman merkezde olmalıydı.
Eğer onun çalış stilinin çağdaş sanata nasıl bağlandığını ve Derrida’nın neler dediğini öğrenmek de istiyorsanız bu konular maalesef burada giremeyeceğim derecede kapsamlı ve derin meseleler.Coltrane sonrası aşamam olan ‘Kütüphanemdeki İsyan’ kitabımda bu konuları yine ilk kitapta olduğu gibi doğaçlama stilde açtım.
Dün de bu yazıya otururken Ornette Coleman’dan çok etkilenmiş olan Miles Davis’i dinlediğimden siyasetin verdiği karamsarlıktan ruhum biraz kurtulabildi. Hepinize caz dolu günler diliyorum
***
Şunu unutmayın Miles Davis’in trompetiyle bir ‘So what’ demesi bile yüreklerdeki karanlık bulutları biraz dağıtabiliyor.