Birleşmiş Milletler’in yıllık toplantıları için New York’ta olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü mesaisinin önemli bir bölümü Filistin’e ve Gazze’de yaşananlara ayrılmıştı. Erdoğan BM’de düzenlenen bir Gazze konferansında konuştu, arada ABD’nin etkili haber kanalı Fox News’a çıktı. Erdoğan, Trump taraftarı ve Amerikan muhafazakarlığının sesi olan Fox’ta “Gazze’de yaşanan soykırımdır” dedi. Bu eleştiri bu kanalda pek az duyulan bir eleştiri.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurul Salonu’nda düzenlenen Filistin Meselesine Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansı’na katıldı.
Konuşmasına, konferansın eş başkanlıklarını üstlenen Fransa ve Suudi Arabistan’a şükranlarını sunarak başlayan Erdoğan, “Filistin Devleti’ni tanıma kararı alan ülkeleri tebrik ediyorum. Bu adımın ve izleyen girişimlerin iki devletli çözümün hayata geçirilmesini, hızlandırmasını diliyorum.” diye konuştu.
Bölgede yaklaşık 2 yıldır İsrail hükümetinin artan saldırı sebebiyle büyük bir insani felaket yaşandığını dile getiren Erdoğan, “65 bini aşkın insanın hayatına mal olan Gazze’deki katliam tüm şiddetiyle sürüyor. Elini vicdanına koyan hiç kimse yaşananları kabul edemez. Dahası böyle bir soykırıma sessiz kalamaz. Netanyahu hükümetinin amacı, Filistin Devleti’nin kurulmasını imkansız hale getirmek, Filistin halkını da mümkün olduğunca göçe zorlamaktır.” ifadelerini kullandı.
“Bu olumsuz gelişmelerin ortasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerinin de olduğu bir grup ülkenin Filistin Devleti’ni tanıma kararı alması son derece önemli, tarihi bir karardır.” vurgusunu yapan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Filistin Devlet Başkanı Abbas’ın bugün bizimle birlikte olmasını arzu ederdik. Buna rağmen bugün söz alan tüm katılımcıların, aynı zamanda Filistin halkının da sesi olmasını çok ama çok kıymetli buluyorum. Şu da bir gerçek ki bugün Filistin davası artık dünyaya mal olmuştur. Bu salondaki katılım, bunun en güzel ispatıdır. Avrupa’da, Asya’da, Amerika’da ve Afrika’da sokakta, sosyal medyada, basında ‘Özgür Filistin’ nidalarına daha önce hiç duymadığımız kadar tanık oluyoruz. Şu çelişki buradaki dostlarım dahil kimsenin dikkatinden kaçmamalıdır. Holokost zulmüyle kökü kazınmak istenen bir toplumu yöneten, Netanyahu hükümeti aynı toprağı, suyu, havayı, denizi paylaştığı binlerce yıllık komşularına soykırım uyguluyor. Bu zulmün karşısında durmak, uluslararası toplumun hukuki bir görevi olduğu kadar vicdani sorumluluğudur. Uluslararası toplum Batı Şeria’daki yayılmacılığı, Doğu Kudüs’teki oldubittileri ve bölgede istikrarsızlığı yayma girişimlerini durdurmak zorundadır. Aksi takdirde ne bir uluslararası düzenden ne de evrensel değerlerin savunulmasından söz edilebilir.
Derinleşen işgal ve ilhak politikalarının hedefi açıktır. İki devletli çözüm vizyonunu öldürmek, Filistin Devleti’nin yaşayabileceği zemin bırakmamak, Filistin halkını sürgün etmek ve bölgede yayılmacı emellerini hayata geçirmek. Buna asla izin verilemez.”
Konferansta Filistin Devleti’ni tanıma cesaretini gösteren ülkelerin kararlı, somut ve caydırıcı adımlarla bu tarihi duruşun arkasını doldurmalarını temenni ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ve son olarak, artık ateşkes ilan edilmelidir. Ateşkesin ilanı, Gazze’ye insani yardımların engelsiz şekilde girişinin sağlanması ve İsrail’in Gazze’den güçlerini çekmesi gerekiyor. Gazze, Filistin’in ayrılmaz bir parçasıdır ve Filistinlilere aittir. Filistinlilerin kendi topraklarını nasıl idare edeceklerini de yine kendileri belirleyecektir. Filistin’in, Birleşmiş Milletler’in tam üyeliğinin de artık vakti gelmiştir. Filistin’in ulusal kapasitesinin artırılması, mali ve teknik desteklerin güçlendirilmesi, UNRWA gibi insani yardım kuruluşlarının faaliyetlerinin sürdürülmesi mühimdir. Biz Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğü haiz Filistin Devleti vücut bulana kadar mücadeleye azimle devam edeceğiz. Buradan Filistinli kardeşlerime, özellikle mazlum Gazze halkına en kalbi selamlarımı gönderiyorum.”
Fox News’daki program
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerikan Fox News kanalına bir mülakat vererek uluslararası politika ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bret Baier’in programına katılarak Türkiye’nin özellikle Gazze’deki soykırım ve Rusya-Ukrayna savaşı konusundaki politikalarını değerlendirdi.
Erdoğan, sunucunun, “Gazze’de yaşananları soykırım olarak değerlendiriyor musunuz?” şeklindeki sorusuna, “Başka türlü bunun izahı mümkün değil. Bu dört dörtlük bir soykırımdır. Bu soykırımın faili Netanyahu’dur.” diye yanıt verdi.
Türkiye olarak tamamıyla bu soykırımın karşısındayız
Netanyahu, çok acımasız bir şekilde bu soykırımda on binleri katletmiştir. Biz Türkiye olarak tamamıyla bu soykırımın karşısındayız.” değerlendirmesini yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de ayrıca 125 binden fazla yaralının da olduğunu ve ciddi sayıda yaralıyı tedavi için Türkiye’ye getirdiklerini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Baier’in, “Hamas’ın elindeki esirlerin serbest bırakılması” konusundaki sorusuna, bu durumun sadece Hamas’ın üzerine yıkılmasının yanlış olduğunu belirterek, “Öbür tarafta Netanyahu’nun yaptıklarını nasıl bir kenara koyabiliriz?” diye cevap verdi.
İsrail’in Gazze’yi vurmasına ilişkin oradaki durumu gösteren birçok fotoğrafı yaptığı konuşmalarda gösterdiğini kaydeden Erdoğan, “Şunu söyleyebilir miyiz: Hamas, silah bakımından İsrail’den daha güçlüdür diyebilir miyiz? Mümkün değil. İsrail bu silahları 7’den 70’e, kadın, çoluk çocuk, yaşlı demeden acımasızca kullanıyor.” şeklinde konuştu.
Gazze’deki insani krizin sona ermesine ilişkin bir soruya yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatırlarsanız Sayın Trump bir ifade kullandı. ‘Rusya-Ukrayna savaşını ben bitiririm’ dedi. Bitti mi? Hala devam ediyor. Aynı şekilde ‘Gazze savaşını ben bitiririm’ dedi. Bitti mi? Hayır.” değerlendirmesini yaptı.
Bir soru üzerine “Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmediğini” ifade eden Erdoğan, “Aksine onları bir direniş örgütü olarak görüyorum.” dedi.
Katliamların karşısındayız
Erdoğan akşam da, Rockefeller Center’da Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından verilen akşam yemeğine katıldı. Burada konuşan Erdoğan, Amerika’daki Türk toplumunun dayanışma ruhu ve birlik içerisinde hareket ettiklerini görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
“Amerika’nın dört bir yanından kilometrelerce mesafe kat ederek, bugün burada bizlerle beraber olmanızı, gönül birlikteliğimizin en güçlü tezahürü olarak görüyorum.” diyen Erdoğan, bu birlik ruhunun daima canlı tutulmasına destek veren tüm sivil toplum kuruluşlarını tebrik etti.
Dünyada yaşanan köklü değişimden dış politikanın da etkilendiğini, dış politika aktörlerinin artık sadece devletlerden, sadece temsilcilerden ibaret olmadığını ifade eden Erdoğan, diaspora gruplarının da bir o kadar etkili olduğuna işaret etti.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türk diasporasının öncü şahsiyetleri olarak bu konuda hepinize önemli sorumluluklar düşüyor. Nüfusu yarım milyona yaklaşan Türk-Amerikan toplumunun yerel ve federal düzeyde siyaset arenasında daha fazla rol alması, böylece temsil seviyesinin artırılması çok önemlidir. Diplomasiden güvenliğe, ekonomiden teknolojiye birçok alanda kutuplaşmanın yaşandığı mevcut ortam, Türkiye ve Amerika dayanışmasını her zamankinden çok daha kritik, çok daha vazgeçilmez hale getirmiştir. Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerletilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkelerimiz arasındaki işbirliği, güvenlik, ticaret yatırımlar enerji ve eğitim gibi pek çok alanda çeşitlenerek derinleşiyor. Başkan Trump’ın ikinci döneminde yönetimin her kademesiyle temaslarımız yoğunlaşmaya, kurumlarımız arasındaki yapıcı diyalog hız kazanmaya başladı. Sayın Trump ile yıllara sari geliştirdiğimiz samimi dostluk sayesinde gündemimizdeki bazı pürüzlerin giderilmesi yönünde karşılıklı bir irade oluştu. Başta Gazze krizi, Rusya-Ukrayna savaşı ve Suriye olmak üzere coğrafyamızdaki gelişmelere dair hem kendisiyle hem de ekibiyle sürekli istişare içerisindeyiz.”
Büyükelçi Barrack’ın bu olumlu atmosfere samimi gayretleri ile ciddi katkısının olduğunu belirten Erdoğan, “İkili ticaret hacmimizi 100 milyar dolara yükseltme, karşılıklı yatırımlarımızı artırma irademiz bakidir. İnşallah perşembe günü Washington DC’de kendisi ile bir araya geleceğiz. Ziyaretimizde birçok kritik konuyu ele alma fırsatı bulacağız.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, özellikle son dönemde İslam düşmanlığı ve kültürel ırkçılığın dünya genelinde endişe verici boyutlara ulaştığına dikkati çekti.
Siyasi yelpazenin uçlarında barınan marjinal fikirlerin sosyal medyanın da etkisiyle daha geniş kitlelere erişebildiğini belirten Erdoğan, “Bu tehlikeli eğilimlerin, burada yaşayan ve Amerika ile bütünleşen kardeşlerimizi ürküttüğünün farkındayız. Sizin, kültürünüzü, inancınızı ve medeniyet değerlerinizi hiçbir kaygı duymadan yaşamayı sürdürebilmeniz bizim için çok mühim. Amerika, inanç hürriyeti konusunda yıllardır örnek gösterilen bir ülke. Amerika’nın bu özelliğinde bir gerileme yaşanmamasını ümit ediyoruz.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, nefret söylemlerinden beslenenlerin azınlıkta kalması ve siyasete nüfuz edememesi için herkese görevler düştüğüne işaret etti.
Amerika’daki Müslüman toplumuna ve Türk vatandaşlarına güvendiğini vurgulayan Erdoğan, “Amerika’daki İslam toplumunun gücünün dünyadaki tüm Müslümanlar için bir güven ve cesaret kaynağı olacağına inanıyorum. Türkler dahil Amerikalı Müslümanların, İslam’ın kardeşlik, adalet, barış ve dayanışma mesajlarını daha etkin şekilde Amerikan kamuoyuyla paylaştığını görüyorum. Bu çabalarınızı artırarak sürdürmenizi özellikle bekliyorum.” ifadelerini kullandı.
“FETÖ’de iç tartışmalar ve çözülmeler hızlandı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk toplumunun değerli mensuplarının memleketlerine olan vefa, gayret ve azimlerinin gurur verici olduğunu dile getirdi.
ABD’deki Türk vatandaşlarının, ülkelerinin menfaatleri doğrultusunda gösterdiği çabaları yakından takip ettiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye’yi on yıllardır meşgul eden, binlerce canımıza, 100 milyarlarca dolar kaynağımıza mal olan, huzur ve kardeşliğimizi hedef alan terör belasıyla mücadele, bunların en önemlileri arasında yer alıyor. Pensilvanya’daki elebaşının da ölmesiyle FETÖ’de iç tartışmalar ve çözülmeler hızlandı. Ortaya saçılan skandallar bu hain yapının gerçek yüzünün bir kez daha görülmesine vesile oldu. Zamanla örgüt güç kaybetmeye devam edecektir. Biz de hukuk ve demokrasi zemininde FETÖ ile mücadelemizi aynı kararlılık ve hassasiyetle sürdüreceğiz. Ne sınırlarımız içinde ne bölgemizde teröre tahammülümüz yoktur. Bu hedefimiz elhamdülillah adım adım gerçeğe dönüşmektedir. Amerika’da Türkiye aleyhine kampanyalar yürüten gruplar ve lobiler de bulunuyor. Bu yapılar Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlenmesinden rahatsız oldukları gibi sizin de buralarda başarılı olmanızı istemiyorlar. Tek dayanakları Türkiye karşıtlığı olan bu odakların kimler olduğunu, kimlere taşeronluk yaptıklarını hepimiz biliyoruz.”
“Değerlerimiz ve endişelerimiz etrafında kenetlenmemiz gerekiyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye hakkı haykırdıkça, bölgesinde barışı ve adaleti savundukça, Gazze başta olmak üzere mazlumlara sahip çıktıkça, Türkiye’yi ve şahsını susturmaya, yıldırmaya yönelik kampanyaların arttığına dikkati çekti.
Bu kampanyalara prim vermeyeceklerini, baskılara da asla teslim olmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Her kim Tayyip Erdoğan’dan ve Türkiye’den zulme rıza göstermesini, katliamlar karşısında sessiz kalmasını bekliyorsa, hiç boşuna beklemesin. Bizi, doğruları cesaretle dillendirmekten hiçbir güç, lobi, dezenformasyon faaliyeti alıkoyamaz. Her zaman söylüyorum, bugün bir kez daha ifade ediyorum. Biz, yalnızca rükuda eğiliriz, secdede diz çökeriz. Bunun dışında hiçbir zaman eğilmeyiz, bükülmeyiz. Yıpratma kampanyaları karşısında Türk-Amerikan toplumunun dayanışma içerisinde hareket etmesi, ihtiyaçtan öte zarurettir. Farklılıklarımızı mesele etmek yerine, ortak değerlerimiz ve endişelerimiz etrafında kenetlenmemiz gerekiyor. Bir olacağız, birlik olacağız, omuz omuza hareket edeceğiz. Toplu vuran yürekleri topun sindiremeyeceğini akıllarımızdan bir an olsun çıkarmayacağız. Bu istikamette atacağınız her adımda şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da yanınızda olmayı sürdüreceğimizden şüpheniz olmasın. Rabbim birlik, beraberlik ve dayanışmamızı daim eylesin.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a konuşmasının ardından günün anısına hediye takdim edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, iş insanlarıyla hatıra fotoğrafı çektirdi.