Türk sivil siyaseti inanılması zor günlerinden birini yaşadı. İstanbul’da olmayan bir yetkiyi kullanarak CHP il örgütünü görevden alan, yerine de kayyum atayan 45. Asliye Hukuk Mahkemesi dün de bu kayyum yönetiminden kurtulmak isteyen CHP’nin olağanüstü il kongresini durdurmaya kalkıştı. Mahkemenin kararı üzerine acilen toplanan Ankara’daki Yüksek Seçim Kurulu son iki hafta içinde aynı konudaki üçüncü kararını aldı ve CHP delegelerinin kongrelerini yapabileceklerine bir kez daha karar verdi.
Siyasi Partiler Kanunu’na göre partilerin ilçe ve il kongreleri ile genel kongreleri YSK’nın görevlendirdiği hakimlerin denetiminde yapılıyor ve dernek, kooperatif gibi sivil toplum örgütlerinin kongrelerini denetleyen Asliye Hukuk Mahkemelerinin parti kongreleri hakkında yetkisi yok. Ama buna rağmen İstanbul’daki 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP’nin üzerinden iki yıl geçen İstanbul il kongresiyle ilgili kendisine yapılan bir iptal başvurusunu kabul etti, sonra da herhangi bir soruşturma yürütmeden, CHP’nin İstanbul il yönetiminin savunmasını bile almadan dosya üzerinden bir karar alarak mevcut il yönetimini görevinden alıp yerine kayyum atadı.
2 eylül günü mahkemenin aldığı bu karar Türkiye’de zaten oldukça gergin olan siyaset-yargı ilişkilerini daha da gerdi. CHP bir yandan bu mahkeme kararına karşı istinafa itirazda bulunurken bir yandan da siyasi partilerle ilgili konuların esas hukuki sorumlusu olan Yüksek Seçim Kurulu’na başvurdu. YSK’nın delegelerin delegelik sıfatlarının devam ettiğine ve parti kongrelerinin yapılabileceğine karar vermesinin ardından CHP İstanbul’daki delegelere arasında imza toplayarak olağanüstü kongreye gitmeye karar verdi. Böylece mahkemenin kayyum atama kararının kadük kalması, CHP’nin seçtiği yeni yönetimin partiyi devralması hedeflendi.
İşte bu kongre dün sabah saatlerinde Beşiktaş’taki Süleyman Seba Sanat Merkezi salonunda başladı. Divan başkanı seçildi, divan verilen bir önerge üzerine aynen CHP’nin Ankara’daki kurultayında olduğu gibi eski CHP İstanbul il başkanı Özgür Çelik ve yönetimi için güvensizlik oyu verildi ve kağıt üzerinde bu yönetim sona erdirildi, ardından adaylık için başvurular başladı. Seçime Özgür Çelik tek aday olarak katıldı, yönetim listesi ise blok liste olarak hazırlandı.
45. Asliye Hukuk’tan sürpriz: Kongreyi durdurun
Kongre normal mecrasında devam ederken İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi çarpıcı bir karar aldı ve il kongresinin durdurulmasını emretti. Mahkemenin kararında şu ifadeler yer aldı:
“6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’na göre verilen bu karar kesin olmamakla beraber verildiği anda uygulamaya geçirilen bir tedbir kararıdır. Mahkememizde devam eden yargılama sürecinde ilgili ara karar hakkında henüz istinaf yargılaması süreci başlamamış olup mahkememizce verilen karar güncel ve geçerlidir. Mahkememizce verilen tedbir kararı kanun yolu merci olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılmadan veya değiştirilmeden 24 Eylül tarihinde CHP İstanbul İl Kongresi seçimlerinin yapılması mahkeme kararımıza aykırı olup çalışmaların durdurulması gerekmektedir.”
Mahkeme bu kararını uygulanması için İstanbul Valiliğine ve ayrıca Sarıyer İlçe Seçim Kuruluna gönderdi. Bu haberin duyulmasından kısa süre sonra davacı Özlem Erkan’ın avukatları beraberlerinde icra dairesinden memurlar olduğu halde kongre salonuna gelip kongreyi durdurmaya çalıştı.
YSK’dan tokat gibi karar
Ancak mahkemeden gelen bu yazıyı alan Sarıyer İlçe Seçim Kurulu o sırada Ankara’daki Yüksek Seçim Kurulu’na başvurup nasıl davranması gerektiği konusunda görüş istemişti. YSK öğlen saatlerinde olağanüstü toplandı ve toplantının ardından son derece sert bir karar aldı.
YSK Başkanı Ahmet Yener tarafından açıklanan karar şöyle:
“Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Olağanüstü İl Kongresi’nin, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2025’e 254 sayılı ara kararı uyarınca durdurulduğuna ilişkin müzekkerenin bugün Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’na tebliği üzerine, Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’nca başlamış olan kongre sürecinin devam edip etmeyeceği hususunda kurulumuzdan görüş sorulmuştur.
Kurulumuz saat 13.30’da yapmış olduğu toplantı sonucunda, daha önce 2025’e 302, 315 ve 316 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi başlamış olan bir kongre sürecinin durdurulması, Anayasa’nın 79 ve seçim hukukuna ilişkin yasa maddeleri uyarınca mümkün değildir. Kurulumuz yapmış olduğu toplantı sonucunda başlamış olan İstanbul Olağanüstü Kongresi’nin devamına karar vermiştir.”
Özgür Çelik yeniden seçildi ama…
Kısacası YSK, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin kongreyi durdurmaya kalkmasının Anayasaya aykırı olduğuna karar vermişti. Kongre devam etti, Özgür Çelik 583 delegeden 414’ünün oyunu alarak yeniden il başkanı seçildi.
Normal prosedür gereği kongreye 2 günlük itiraz süresi var. Bu süre içinde itiraz edilmezse ve Sarıyer İlçe Seçim Kurulu kongre sonuçlarını onaylarsa Özgür Çelik ve yeni yönetimi mazbatalarını alacak ve seçim sonucu kesinleşmiş olacak. Özgür Çelik ve yeni yönetimin mazbatasını almasıyla ortaya çok tuhaf bir durum çıkacak, çünkü bir yanda mahkemenin atadığı bir kayyım heyeti, bir yanda ise seçilmiş bir yeni il yönetimi olacak. Normal şartlarda olağanüstü kongrenin yapılmasıyla 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin aldığı tedbir kararının kadük kalması gerekiyor; çünkü bu karar iki yıl önce yapılan kongreye ilişkin.
Mahkeme aldığı tedbir kararının ancak istinaf tarafından kaldırılabileceğini söylemeye devam ettiği için kayyım Gürsel Tekin ve ekibi görevden çekilmedikçe İstanbul’da ikili bir yönetimin kalmaya devam etmesi, siyasi gerilim yaratması büyük olasılık.
Kayyum kendisi çekilmiyor
Nitekim CHP’ye kayyum olarak atanan Gürsel Tekin dün yaptığı bir açıklamayla görevden ayrılmayı düşünmediğini belli etti. Tekin, “Bizi mahkeme atadı, mahkeme görevden alır” diyor.
Gürsel Tekin, “Ben kongre tartışması içine girmiyorum. Hiç girmedik. Bizim hukuken yapmamız gereken çokça işler var. Halen demirbaşlarımızı alamadık. Halen kasayı alamadık. Bütün buna rağmen, birçok arkadaşlarımızın kötülüklerine rağmen asla bir gün yargıya başvurmadık. Biz burada bağımsız bir kuruluz. Yargının alacağı her türlü karar tabii ki bizi bağlayacaktır. Hiç tartışmasız, yalan da olsa, yanlış da olsa her karar bizi bağlar. Onun için bugün yapılan kongreyle ilgili bir yorum yapmıyorum. Hayırlı olsun. Biz kongre kararıyla gelen bir kurul değiliz. Biz yargı kararıyla gelen bir kuruluz. Yargı kararıyla görevimiz sonlandırılır. Bir an önce de sonlansın talebi içindeyiz” dedi.
Önümüzdeki günlerde hem 45. Asliye Hukuk’ta duruşma yapılacak, Özgür Çelik burada “görevden alınan başkan” sıfatıyla mahkemede savunma yapacak hem de CHP’nin mahkemenin yetkisiz olduğuna dair istinaf süreci devam ediyor.
İmamoğlu’dan kongreye mesaj: Mafyatik yöntemlerle iktidarda kalma peşindeler
İBB Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Kongresi’ne gönderdiği mesajda; “Demokrasiyi, milli iradeyi, hukuku ayaklar altına alan, yargıyı kendi emir eri gibi gören bu bir avuç insan, amaçlarına ulaşabilmek için en büyük engelin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunun farkında. Onun için, ellerindeki tüm imkanları kötüye kullanarak, partimize karşı haksız ve hukuk dışı bir saldırı halindeler. Serbest ve adil seçimlerle değil, yargı kumpaslarına, iftiraya, tehdit ve şantaja dayalı mafyatik yöntemlerle iktidarda kalmanın peşindeler” dedi.
Mektubuna, “Değerleri Cumhuriyet Halk Partililer, benim sevgili yol arkadaşlarım, güzel dostlarım; sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Her birinizi hasretle kucaklıyorum,” sözleriyle başlayan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi, hepimizin canımızdan aziz bildiği, baba ocağımızdır. Partimiz, Cumhuriyetin neferi, halkın hizmetkarıdır. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetidir. Biz, iktidardan düşünce yok olup giden, gelip geçici partilere benzemeyiz. Bizler, Cumhuriyetimizin kurucu ilke ve değerlerini savunmak, hayata geçirmek uğruna siyaset yapan insanlarız. Şartlar ne olursa olsun, davamızdan, partimizden vazgeçmeyiz, yolumuzdan dönmeyiz, döndürülemeyiz. Bu gerçeği bir kez daha kanıtlayan, bütün baskılara, zorbalıklara karşı cesaretle direnen, demokrasi, adalet ve hürriyet mücadelesinden asla taviz vermeyen tüm Cumhuriyet Halk Partililerle gurur duyuyorum.
“Şantaja dayalı mafyatik yöntemlerle iktidarda kalmanın peşindeler”
İstanbul, bu mücadelenin en önemli merkezlerinden ve partimize yönelik hukuk dışı saldırıların en büyük hedeflerinden biridir. O nedenle, bu dönemin en ağır yüklerinden biri İstanbul il örgütümüzün sırtındadır. Sizler bu yükü dirençle, metanetle, sağduyuyla taşıyorsunuz. Her birinize yürekten teşekkür ediyorum, sizlerle gurur duyuyorum. Sevgili dostlar; içinde bulunduğumuz tablo nettir: Demokrasiyi zamanı geldiğinde inilecek bir tramvay olarak gören bu iktidar, bir daha asla seçimle iktidara gelemeyeceklerini anlayınca, demokrasi yolculuklarını bitirmeye karar verdi. Demokrasiyi, milli iradeyi, hukuku ayaklar altına alan, yargıyı kendi emir eri gibi gören bu bir avuç insan, amaçlarına ulaşabilmek için en büyük engelin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunun farkında. Onun için, ellerindeki tüm imkanları kötüye kullanarak, partimize karşı haksız ve hukuk dışı bir saldırı halindeler. Serbest ve adil seçimlerle değil, yargı kumpaslarına, iftiraya, tehdit ve şantaja dayalı mafyatik yöntemlerle iktidarda kalmanın peşindeler.
“Başaramayacaklar!”
Ne yaparlarsa yapsınlar, başaramayacaklar. Milletimiz, bir an önce sandığa gitmek ve ülkeyi göstermelik seçimlerle yönetilen, çağdışı bir hanedanlık haline getirmeye heves edenlere hadlerini bildirmek için gün sayıyor. Milletimiz, vatandaşı yokluğa ve yoksulluğa, çaresizlik ve umutsuzluğa mahkum edenlere hadlerini bildirmek için gün sayıyor. Cumhuriyet Halk Partisi, gücünü ve haklılığını milletin tertemiz vicdanından, derin sağduyusundan alır. Bu güçle ve cesaretle, milletin umudu olma sorumluluğuyla çalışmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz. İster zindanda, ister meydanda… Her şart altında halkın ve Hakk’ın yanında durmaya devam edeceğiz.
“Gelecekten endişe etmeden, hep birlikte, kardeşçe yaşamamızı sağlayacak, insanca, hakça bir düzeni kurana kadar, durmayacağız”
Türkiye’yi adaletin, hürriyetin, bereketin ülkesi haline getirene kadar; bu cennet vatanda, geçim derdi çekmeden, gelecekten endişe etmeden, hep birlikte, kardeşçe yaşamamızı sağlayacak, insanca, hakça bir düzeni kurana kadar, durmayacağız. Gelecek güzel günlere inanacağız, hep birlikte çalışacağız, hep birlikte başaracağız. Cumhuriyetin ve halkın partisini, Atatürk’ün emanetini iktidar yapacağız. Bu inanç ve kararlılıkla toplanan İstanbul İl Kongremize başarılar diliyor, yürekli mücadeleniz için bir kez daha gönülden teşekkür ediyorum. Hepinizi çok seviyorum. Yolumuz açık olsun. Kalın sağlıcakla.”