Ne kadar yeni olduğunu bilmediğim bu fotoğraf eşliğindeki haberin başlığı şuymuş:

“Bir milyarder bir gazeteciye inanılmaz bir ders verdi…”

Haber de şöyle:

Bir röportaj sırasında gazeteci, Bill Gates’e sormuş: “Beyefendi, başarınızın sırrı nedir?”

Milyarder ona bir çek uzatmış ve istediği miktarı yazmasını istemiş.

Ondan ciddi bişeyler duymak isteyen gazeteci biraz gerilerek cevaplamış:

“Beyefendi, ben böyle bir cevap kastetmedim. Size şunu sordum: Başarınızın sırrı nedir?”

Milyarder çeki tekrar uzatmış, gazeteci almayı gene reddetmiş.

Sonunda milyarder çeki yırtmış, şöyle demiş:

“Başarımın sırrı hiçbir fırsatı kaçırmamamdır- sizin aksinize.

Dünyanın en zengin gazetecisi olabilirdiniz. Ama gururunuz buna izin vermedi.”

***

Bu hikâye aslında başarı, fırsat, haysiyet ilişkisine dair bir alegori.

Milyarder, çeki uzatarak “başarı”nın gazeteciye anlatabileceği bir reçetesi olmadığını, meselenin her an uyanık olup fırsatları kaçırmayıp ‘malı kapmak’ becerisiyle ilgili olduğunu göstermek istiyor.

Gazeteci ise, “başarı sırrı”nı bir bilgi, formül ya da o beyin tecrübesinin bir öğütü olarak duymayı umduğunu belirterek, bu ‘beleş fırsat demonstrasyonu oyunu’a kendi ‘meşrebince’ bir cevap veriyor.

Burada, o habere o başlığı münasip görenin bakışıyla bir “ders” (!) atanacaksa o dersi kimin kime verdiği ‘adamına’ göre değişir.

Milyarderin dediği şu:

“Geç gururu-mururu. Gözünü aç! Kirli iş-temiz para yahu; sana ne!”

Bir ‘fırsat körü’ olduğu ima edilen, doğru dürüst iş yapma peşindeki gazeteci de, davranışının Türkçedeki mecazıyla “Biz sana vali olamazsın demedik” diyor; “Adam olabildin mi” diye merak ettik.

Haberine attığı başlıkla gazetecinin tavrını küçümseyen ‘uyanık’a da, İngiltere’nin en yüksek şövalyelik nişanı olan Garter Tarikatı’nın Latince motto’sunun uygun olacağını düşünüyorum:

* “Kim ki bunda bir kötülük görür, utanç ona ait olsun.”