Modern savaşların en önemli konusunun hava savunması olduğu son birkaç yıldır etrafımızda yaşanan savaşlardan anlaşıldı. Hava savunması denince de her zaman çok katmanlı bir savunmadan söz ediliyor. Aynı anda hem atmosferin dışından gelen balistik füzelere, hem yüksek irtifada hareket eden ve bazen sesten 10 kat hızlı yol alan füzelere, hem uçaklara, hem uçaklardan fırlatılan füzelere ve hem de görece alçak irtifada uçan SİHA’lara karşı savunma.
Rusya’nın geliştirdiği ve Türkiye’nin de Amerika ve NATO ile ilişkisini bozmak pahasına 2,5 milyar dolara satın aldığı S-400 hava savunma sistemi, kağıt üzerinde dünyanın en iyi hava savunma sistemlerinden biri. Henüz savaş sahasında hiç denenmemişken Amerika’nın geliştirdiği Patriot hava savunma sistemlerinin dengi, hatta daha üstünü olarak tanımlanıyordu. Nitekim Türkiye’nin bu sistemleri satın almasında da bu üstünlük iddiası rol oynadı. Her şey iyi gitseydi Türkiye Rusya’dan teknoloji transferi de bekliyordu, yani gelecekte S-400’ler Türkiye’de üretilecekti.
Hava savunma sistemleri, İsrail’de İran’ın yaptığı ve Ukrayna’da Rusya’nın yaptığı gibi çok yoğun füze ve SİHA saldırılarıyla saldırıya yetişemez, gelen saldırının tamamını karşılayamaz hale getirilebiliyor. Bu bir savaş taktiği. Böyle bir şeyin olabilirliğini son birkaç yılda sık sık gördük. Ama hava savunma sistemleri hiç değilse kendini koruyabiliyor. Çünkü düşman ülkenin hedefleri arasında her zaman bu sistemler ve onları yöneten radarlar ilk sırada yer alıyor. Ne Ukrayna’da ne İsrail’de hava savunma sistemlerinin vurulduğunu savaş boyunca işitmedik.
Buna karşılık Rusya’nın hava savunma sistemlerinin bizzat kendisinin imha edildiğine çok kez tanık olduk. Hatta bu işi ilk olarak Türkiye başardı. Bayraktar’ın TB3 SİHA’ları Suriye’de Rusya’nın çok iddialı kısa menzilli hava savunma sistemi olan Pantsir’leri ardı ardına imha etti. Bununla ilgili internette yüzlerce video var. Türk SİHA’ları aynı başarıyı daha sonra Azerbaycan-Ermenistan Karabağ savaşında, Libya’da ve Rusya-Ukrayna savaşında da tekrar etti.
Suriye’de (Anka veya Bayraktar muhtemelen) SİHA ile imha edilen Pantsir S-1 hava savunma sisteminin ex olduğu anlar pic.twitter.com/cRk6wz7ud5
— KARABASAN (@kimlikci_954) February 28, 2020
Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna’nın Türk TB3 SİHA’ları kullanarak imha ettiği bir başka hava savunma sistemi S-300’ler oldu. Bu sistemlerle donatılmış olan Rusya’nın Karadeniz filosu amiral gemisi müthiş bir operasyonla batırıldı. Böylece Rus donanmasının Karadeniz’deki üstünlüğü sona erdi, Rus gemileri Kırım’daki limanlara döndü. Ukrayna daha sonra Kırım’da limanda duran Rus gemilerini de vurdu.
Şimdi ise yepyeni bir durum var. Ukrayna, Rusya’nın Kırım’da konuşlu bir S-400 sistemini imha etti. Ukrayna’ya ait silahlı insansız hava araçları (SİHA), Kırım’da konuşlu bulunan Rusya’nın S-400 “Triumf” (Zafer) hava savunma sisteminin radar istasyonunu imha etti. Saldırının ardından sistemin gözlem ve hedefleme kabiliyeti sona erdi. Radarı olmayınca S-400 hiçbir anlam ifade etmiyor.
Ukrayna Özel Operasyonlar Kuvvetleri (SSO), 29 Eylül’ü 30 Eylül’e bağlayan gece düzenlenen operasyonla işgal altındaki Kırım’daki S-400 “Triumf” radar istasyonunun SİHA saldırısıyla devre dışı bırakıldığını duyurdu.
Konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Başta SİHA’lara karşı kullanılan pahalı hava savunma sistemi, Ukrayna Özel Operasyonlar Kuvvetleri’ne ait saldırı SİHA’larıyla etkisiz hale getirildi. Radar istasyonu, S-400 ‘Triumf’ sisteminin gözü konumunda. Gözlem ve hedefleme olmadan tüm sistem savaş kabiliyetini kaybeder.” ifadelerine yer verildi.
Bir hava savunma sistemi için en utanç verici şey, sistemin kendisinin hava saldırısıyla yok edilmesi. Rusya işte bunu yaşadı.