Sevgili İrem Hanım
Ben 34 yaşında, 6 yıldır evli bir kadınım. Eşimle ilişkimiz aslında çok iyi, severek evlendik, hâlâ da birbirimize bağlıyız. Ama son zamanlarda yatağımızda ritim tutturamıyoruz. Benim cinsel isteğim çok düşük, bazen haftalarca aklıma bile gelmiyor. Oysa eşim tam tersi, sürekli yakınlaşmak istiyor. Ben “başım ağrıyor” bahanesine sarıldıkça aramızda gerginlik çıkıyor. İçten içe suçluluk hissediyorum ama dürüst olayım, seks fikri bende heyecan yerine yük gibi bir şey çağrıştırıyor. Bu normal mi? Yoksa ben de ‘frijit’ miyim?
Değerli okurum,
Öncelikle şunu söyleyeyim, senin yaşadığın şey aslında oldukça yaygın. Cinsel isteğin partnerinden düşük olması seni “frijit” yapmaz. Bu kelimeyi zaten çöpe atalım, çünkü bilimde böyle bir tanım yok, toplumun yapıştırdığı eski bir etiket.
Cinsel tıpta biz buna “cinsel istek uyumsuzluğu” diyoruz. Bir ilişkide bir taraf daha çok ister, diğer taraf daha az ister. Bunun nedenleri çok çeşitli: hormon dengeleri, stres, uyku sorunları, doğum sonrası değişiklikler, antidepresan ilaç kullanımı, hatta sadece hayat temposunun seni yorması bile etkili olabilir. Ama işin en önemli kısmı şu: Bu bir “ayıp” ya da “kusur” değil, bir uyum meselesi. Ve çiftlerin %60’ında dönem dönem görülüyor. Dolayısıyla yalnız değilsin.
Peki ne yapmalı? Öncelikle “istemiyorum, nokta” yerine “şu an istemiyorum, ama şunu istiyorum” yaklaşımını dene. Mesela yakınlık derken, tensel yakınlık, masaj, öpüşme, kucaklaşma da olabilir.
Eşinle dürüstçe konuş: “Benim isteğim şu dönem düşük, ama yakınlaşmamızdan kaçmıyorum” dediğinde onun kaygısı azalır. Vücudunun biyolojisini anlamak için gerekirse bir cinsel tıp uzmanına ya da jinekoloğa danış. Bazı dönemlerde östrojen, tiroid, prolaktin gibi hormon seviyelerinin gözden geçirilmesi gerekebilir. Ve unutma: Cinsellik “maraton” değil. Başının ağrıması tamamen normal olabilir… ama belki de tek ihtiyacın biraz kahkaha, biraz rahatlama ve doğru zamanda doğru dokunuşlardır. Sen kendini suçlama; isteğin inişli çıkışlı olması insan olmanın parçası.
Sevgilim mesajlarda çok tutkulu ama iş yatak odasına gelince benden uzaklaşıyor
İrem hanım merhaba
Ben 27 yaşında bekar bir erkeğim. Flörtümle birkaç aydır görüşüyoruz, her şey çok güzel gidiyor ama bir sorun var: Mesajlarda, dışarıda çok ilgili ve tutkulu ama iş yatak odasına gelince benden uzaklaşıyor. Öpüşürken bile sanki ‘bir duvar’ örüyor. Onu kırmak istemiyorum ama kafamda deli sorular: Benden hoşlanmıyor mu, yoksa cinsellikle ilgili bir korkusu mu var?
Değerli okurum
Öncelikle sakin ol: Flörtün seni beğeniyor, yoksa aylarca görüşmezdi. Ama cinsellik mevzusu bazı kişilerde “heyecanlı bir merak” yerine “ürküten bir adım” gibi gelebiliyor.
Özellikle kadınlarda geçmişte yaşanmış olumsuz deneyimler, toplumsal baskılar, “ayıp – günah – yasak” kalıpları veya kendi bedeniyle ilgili özgüven eksikliği böyle bir “cinsel kaçınma” yaratabiliyor. Buna bazen “cinsel isteksizlik” değil, “cinsel kaygı” diyoruz. Yani aslında arzu var ama kaygı arzuya fren oluyor.
Senin gördüğün duvar işte bu kaygının dışa vurumu. Ne yapmalı? Önce “benden hoşlanmıyor mu” diye kuruntu yapma. Çünkü mesele sen değil, onun içsel bariyeri. Ona baskı yapma. “Neden istemiyorsun?” diye sorgulamak yerine “İstersen yavaş ilerleyelim, senin rahat hissetmen benim için önemli” demek çok daha işe yarar.
Fiziksel değil, duygusal yakınlığa odaklan. Yatakta illa seks değil, sarılmak, sohbet etmek, çıplak ten teması bile güven oluşturur. Eğer süreç uzarsa ve aranızda sorun olmaya başlarsa, birlikte bir cinsel terapiste gitmeyi önerebilirsin. İlişkiler bazen hızlı koşu değil, uzun yürüyüş gibidir. Onun adımlarına ayak uydurursan, ileride hem güvenli hem de keyifli bir yola çıkabilirsiniz.
Sevgilim sevişirken sürekli konuşuyor!
İrem Hanım merhaba
Size böyle bir soru soracağım aklımın ucundan geçmezdi. 39 yaşında bir erkeğim 6 aydır çok iyi anlaştığım bir kız arkadaşım var hatta evliliğe gidebilir diye düşünüyorum ama yatak odasında bir sorunumuz var: Sevgilim sevişirken sürekli konuşuyor! Ama öyle tatlı sözler değil, detaylı talimatlar: ‘Biraz sola kay, yok öyle değil, daha yavaş, şimdi hızlan…’ Resmen navigasyon cihazı gibi! Ben de romantizmin içinde kendimi şoför koltuğunda hissetmeye başladım. Elbette yönlendirmesi hoşuma gidiyor ama bazen konsantrasyonumu tamamen bozuyor. Bunu onu kırmadan nasıl ifade edebilirim?
Değerli Okurum,
Öncelikle sakin ol. Sevgilinin sevişirken konuşması “memnun değilim” mesajı değil, aslında sana güvenmesinin işareti. Çoğu çiftin derdi hiç konuşamamakken siz çoktan bu eşiği aşmışsınız. Yani mesele “navigasyon modu”nu biraz “romantik mod”a ayarlamak.
Tabii ki iletişim iyi seksin temeli. Sessizlik çoğu ilişkide sorun yaratır. Sende ise tam tersi: fazla ses var. Bu iyi bir başlangıç, sadece doz ayarı lazım.
Mizahı kullanmaya ne dersin? Bir gün şaka yollu “Aşkım, seninle sevişirken Google Maps’e gerek yok” de. Hem gülecektir hem de mesajı alır. Durum bu şekilde yumuşayınca dengeyi göster.
Nazikçe, “Yönlendirmelerin hoşuma gidiyor ama bazen sessizlik de daha yoğun hissettiriyor” diyebilirsin. Bu hem net hem de kırıcı olmayan bir yaklaşım olur.
Formül aslında basit. İletişim + mizah = mutlu seks hayatı. Partnerinin sesini kısmak değil, orkestradaki doğru ritmi bulmak önemli.
