Barışmak aldatmak daha zor geliyor
05 Ekim 2025

Bir Coldplay konseri sırasında “kiss cam”e yansıyan bir çift, milyonların önünde ansızın bir hikâyenin kahramanı oldu.

Kamera çiftin üzerine gelir gelmez erkek arkadan sarıldı, kadın utangaç bir refleksle yüzünü kapattı. O sırada Chris Martin espriyi patlattı: “Ya bir aldatma var, ya da çok utangaçsınız!”

Seyirciler güldü, sahne devam etti… ama görüntü çoktan sosyal medyaya düşmüştü. Dakikalar içinde CEO ve insan kaynakları müdürü aşkına dair başlıklar dolaştı, şirket içi soruşturma başlatıldı, taraflar görevden ayrıldı.

Derken, daha bir ay geçmeden paparazzi kareleri belirdi: CEO ve eşi birlikte yürüyüşte. Görüntüler “barışma” olarak yorumlandı.

Bu hikâye sadece bir magazin skandalı değil; iş, güç, aşk, ihanet ve sosyal medya çağının iç içe geçtiği bir laboratuvar gibi.

Ama asıl soru şu: Böyle bir olaydan sonra ilişkide tamir mümkün mü? Aldatma, sadece duygusal bir yara değil — cinsel sağlığı, psikolojiyi, fizyolojiyi ve ilişkinin yapısını sarsan çok katmanlı bir travma.

İhanete uğrayan kişilerde sıklıkla “ben yeterli miyim?” düşünceleri, cinsel performans kaygısı, vajinismus veya erektil disfonksiyon gibi sorunlar ortaya çıkar.

Beynin güvenlik merkezleri — amigdala ve limbik sistem — tehdit moduna geçer. Kortizol, adrenalin yükselir; stres uyku ve hormon dengesini bozar; libido düşer.

Yani aldatmanın yankısı sadece kalpte değil, bedende de hissedilir. Bilim bu konuda bize önemli ipuçları veriyor: Walravens ve ekibinin (2024) çalışması, “aldatma sonrası iyileşme” sürecinin dört ana temaya dayandığını söylüyor: konuşmak, dürüstlük, güven ve etik denge.

Psychology Today dergisinde  geçen yıl çıkan bir yazıya göre, çiftlerin yeniden bir araya gelebilmesi için beş kritik faktör var: her iki tarafın da çaba göstermesi, ihanet edenin tam sorumluluk alması, eksik kalan alanların fark edilip değiştirilmesi, affetme niyeti ve yeniden bağ kurma çabası.

Heintzelman’ın klasik araştırması (2014) ise “travmadan sonra büyüme”nin ancak affetme süreciyle mümkün olduğunu ortaya koyuyor. Yani barışmak mümkün ama mucize değil.

Dürüstlük, açıklık ve karşılıklı çaba olmadan olmuyor. “Ama sen de şunu yapmıştın, ama sen de şöylesin…” savunması, süreci hemen baltalıyor.

İhaneti yapan taraf, karşısındakinin acısını anlamalı; güven yeniden inşa edilmeli. Bazen dokunmak bile zor gelir; bazen sarılmak bile bir terapi olur. Cinselliği zorla “normalleştirmek” değil, adım adım yeniden tanımlamak gerekir.

Coldplay konserinde başlayan bu hikâyede başka bir boyut daha var: güç, statü ve etik dengesizlik. İlişki iddiaları bir CEO ile çalışan arasındaysa, mesele sadece “aldatma” değil; aynı zamanda iş etiği, statü farkı ve adalet algısı meselesine dönüşüyor. Çalışanın işini kaybetmesi, “kurumsal ihanet” travması yaratabiliyor.

Bu tür ilişkilerde barışmak sadece duygusal değil, etik açıdan da zor bir sınav. Bazı çiftler bu süreçten güçlenerek çıkar — ama bu, tamamen açık iletişim, psikolojik destek ve sabırla mümkün. Çift terapisi, bireysel terapi, yeniden güven çalışmaları şart. Yara hemen kapanmaz; bazen aylar, bazen yıllar alır.

Ve evet, barışmak mümkün. Ama bu “eski haline dönmek” anlamına gelmez; “yeni bir ilişki versiyonu” yaratmak anlamına gelir.

İşte size kısa bir barışma reçetesi:

1. Şeffaflık hapı: Her şeyi açıkça konuşun — ama suçlama dozunu ayarlayın.

2. Güven egzersizleri: Küçük testlerle yeniden güven inşa edin.

3. Cinsel yeniden yakınlık: Acele etmeyin, bedenin de kalbin de zamanı var.

4. Terapi desteği: Cinsel terapist + çift terapisti, mucize değil ama pusuladır.

5. Zaman tanıma: Yara hızlı kapanmaz; acele, duygusal amputasyondur.

6. Yeni ilişki alanı: Eş olmanın ötesinde “dost, partner, hayattaş” olmayı öğrenin.

7. Kendinle ilgilenmek: Değerini yeniden hatırla — affetmek bazen “kendine dönmektir.”

Aldatmadan sonra barışmak imkânsız değil. Ama herkes için doğru da değil. Önemli olan, bu kararı “toplumun gözleri için” değil, “kalbinin sesi için” vermek.

ÇOK OKUNANLAR