Başlığa bakıp da bunun yok olma sürecine girmiş orta sınıflara vurulan ekonomik ve sosyal darbeler ile ilgili bir yazı olduğunu sanmayın.
Tansu Çiller başbakanken (1993-96) Hürriyet gazetesinin Washington temsilcisiydim. Başbakan eşi Özer Çiller ile birlikte oğullarının üniversite mezuniyeti için Boston’a gelince takip için Washington’dan Boston’a geçtim.
Amerika’da adettir üniversiteler mezuniyet törenlerine konuşma yapmaları için meşhur olan insanları davet ederler. O gün Muhammed Ali davetliydi törene.
Gazeteciler bir olayı izlerken boş kaldıklarında daima bir arada durup çevrede olup biten hakkında konuşur dedikodu yaparlar.
Biz de grup olarak bahçede dururken Tansu Hanım sohbet için yanımıza geldi.
Onunla konuşmaya çalışırken ben sol tarafımda aniden hava sanki birden ağırlaşmış gibi bir duygu hissetim. Sanki yanı başımda aniden bir dağ oluşmuş gibi bir duyguydu bu.
Panik içinde ne olduğunu anlamak için sola döndüğümde Muhammed Ali’nin Tansu Hanım ile konuşmak için orada durmakta olduğunu gördüm.
Adam gerçekten dağ gibiydi bütün vücudundan bir güç fışkırıyor gibiydi.
Bu adama yolda kazayla çarpan bile düşüp bayılır ve eğer adam bir de koşuyor olsa çarptığında insanı öldürebilir bile diye de düşündüğümü hatırlıyorum.
Yanlış anlaşılmaktan korkmasaydım adamın vücuduna dokunup çelikten olup olmadığını anlamayı bile düşündüğümü hatırlıyorum. Ürkütücü bir güç vardı tüm vücudundan fışkıran.
Sonra ağır sıklet boks maçlarını düşündüm elimde olmayarak. Raging Bull filminde yönetmen Martin Scorsese’nin bizlere yakın çekimde gösterdiği vahşetin maçlarını hatırladım.
Bu adamın hepsi de en azından yüz kilometre hızla gelen ağır kamyonunun çarpması etkisinde olması gereken tam 11 yumruğu rakibine sadece 3 saniye içinde vurmak kabiliyetinde olan bir atlet olduğunu okumuştum
Muhammed Ali’nin vücudundaki tüm gücünü tek bir kola yükleyip 11 adet yumruğu attığı karşısındaki insana neler olabileceğini hayal etmek bile zordu.
Onun kafaya gelen tek bir yumruğunun bile öldürücü olması gerekirken üst üste gelen darbelere nasıl dayanabildikleri bana meçhuldü.
Sonradan ortaya çıktı ki Muhammed Ali de kariyeri boyunca kafasına tam 200 bin adet yumruk yemiş.
Şimdi biliniyor ki boksörler boksu bıraktıktan ortalama 16 yıl içinde beyinlerine aldıkları darbeler yüzünden ‘yumruk sarhoşluğu’ diye adlandırılabilecek ‘Dementia Pugulistica’ sendromları yaşıyorlar.