İrem Hanım merhaba,
28 yaşında bir erkeğim, 2 yıllık ilişkim var. Benim derdim şu: Daha arabayı çalıştırmadan ben varışa ulaşıyorum! Yani ilişkiye başlar başlamaz fazla hızlanıyorum. Sevgilim anlayışlı ama ben hem utanıyorum hem de onun tam olarak keyif almadığını düşünüyorum. İnternette “başka şeyler düşün” diyorlar ama kafamda ciddi şeyler düşünmeye çalışsam da olmuyor. Bu işin bir çözümü var mı, yoksa ben hep böyle mi kalacağım?
Değerli okurum,
Hep sorulan bir soru bu. Ne siz yoruldunuz sormaktan ne ben cevaplamaktan. Öncelikle hızlı olman kötü değil — sadece aralardaki durak sayısını biraz artırmamız gerekiyor.
Erken boşalma aslında sandığından çok yaygın bir durum. Çoğu zaman fiziksel bir arızadan çok, beynin “acil servis” düğmesine fazla hızlı basmasından kaynaklanıyor. Yani beden değil, komuta merkezi fazla tetikte.
Uzmanlar, birkaç mini “antrenman” öneriyor: Örneğin fren – gaz çalışması. Mastürbasyonda boşalacağın noktaya kadar git, sonra frene bas. Bedenin ritmini tanıdıkça kontrol artıyor.
“Bir an önce olsun” yerine “her saniyeyi hisset”e odaklan. Sevgiline dürüst ol. Bu bir yarış değil; bazen mola vermek, yön değiştirmek oyunu daha keyifli hale getirir. Ve son olarak:Erken boşalma utanç değil, zaman yönetimi meselesidir. Biraz pratikle sorun kalmaz ama devam ediyorsa da muhakkak bir uzmana görün.
Kocamı çok seviyorum, ama… orgazm yok!
İrem Hanım merhaba,
34 yaşında bir kadınım ve 6 yıllık evliyim. Kocamı çok seviyorum, aramızda sevgi de var, dokunuş da var ama… orgazm yok! Yani ben varmış gibi yapıyorum, o da “vay be ne güzel oldu” diyor. Sonra ben de “evet evet süperdi” deyip geçiştiriyorum. Ama içimden bir ses “sen neden hissetmiyorsun?” diye soruyor. Artık gerçekten hissetmek istiyorum ama nasıl?
Değerli okurum,
Sende bir çok kadının sessiz çığlığını duydum! Orgazm bir sihirli düğme değil, bir yolculuk. Ve senin GPS şu anda “başkasını mutlu et” konumuna ayarlı. Onu biraz “ben ne istiyorum” yönüne çevirme zamanı.
Sahne yönetimi sende olmalı. İlişkide “partnerimi memnun edeyim” derken kendi sahnenden çıkmışsın.
Halbuki orgazm bir performans değil, bir teslimiyet hâlidir. Ön sevişme sadece “giriş hazırlığı” değildir. Beynin orgazm moduna geçmesi için bedenden önce dokunulması gereken yer zihindir.
Kendini tanı. Ne seni heyecanlandırıyor, nerede hissediyorsun, nerede kopuyorsun — bunu kendi başına keşfetmek utanılacak değil, tam tersine: “özbakım”ın erotik versiyonu.
“Orgazm taklidi” duygusal sessizliğin alarmıdır. Bunu önemse ve eşine dile getirmekten çekinme.
Eşim son zamanlarda genç kadınlara fazla ilgileniyor gibi
İrem Hanım merhaba,
41 yaşındayım, 12 yıllık evliyim, 2 kızımız var. Eşim son zamanlarda genç kadınlara fazla ilgileniyor gibi. Instagram’da beğeniler, iş yerinde “ne kadar enerjik kız” yorumları… Ben de aynada kendime bakıyorum: çocuk doğurmuş, biraz yorgun, ama hâlâ fena sayılmam. Yine de içimden bir ses “artık sana bakarken gözünde o ışık yok” diyor. Bu yaşta insanın kalbi kırılır mı hâlâ? Kırılıyor. Ne yapmalıyım, 20 liklerle mi yarışayım yoksa espriye vurup pes mi edeyim?
Değerli okurum,
O genç kızların enerjisi geçici, senin derinliğin kalıcı. Sen yarışta değilsin, çünkü podyumda zaten sensin. Ama bazen uzun evliliklerde eşlerin gözleri dışarıya değil, yeniliğe kayar.
“Genç bir kadın” değil, “taze bir his” arar aslında. O his bir zamanlar sendeydi, hâlâ da sende — sadece tozlanmış olabilir.
Kendini hatırla. Eskiden ne seni seksi hissettirirdi? O halini canlandır. Onun için değil, kendin için. Yeni enerji getir. Saçını değiştir, yeni bir parfüm, belki küçük bir tatil… Çünkü değişim hormon gibidir: ilişkiyi uyandırır. Sınır koy. Açık açık konuş.
“Beğenilere takılmıyorum ama saygıya ihtiyacım var” cümlesi, bir aynadır. Özgüvenin büyüsü bir ömür sürer.
Sen ışığını geri aldığında, o “enerjik kız”lar sadece ekran parlaması gibi kalır.