Bazı zaferler sessiz yaşanır ama insanın büyüdüğünün işaretidir onlar.
Hayat, çoğu zaman görünür olanı ödüllendirir.
Bir terfi, bir ödül, bir fotoğraf, bir paylaşım.
Ama bazı başarılar vardır ki kimse görmez, kimse bilmez.
Sadece sen bilirsin. Çünkü o zafer sessizce, içeride kazanılmıştır.
Bazen birine cevap vermemek bir başarıdır.
Bir tartışmanın ortasında susmak, kırıldığın halde kin tutmamak.
Zorlandığın bir anı zarafetle geçmek, kendini savunmak yerine anlamayı seçmek.
Kimsenin alkışlamadığı ama ruhun derininde yankılanan bir sessizliktir bu.
Birini affetmek kolay değildir.
Ama en zor olan, kendini affetmektir.
Geçmişteki bir sözü, yanlış zamanı, yanlış sevgiyi.
Bir gün gelir, o yükü taşımamayı öğrenirsin.
Kimse aferin demez, kimse fark etmez.
Ama kalbin hafifler, nefesin değişir.
İşte o, görünmeyen ama en büyük başarıdır.
Başarı bazen hiç yarışmamaktır.
Artık ispat çabasını bırakmaktır.
Bir başkasının alkışına, onayına, beğenisine ihtiyaç duymamaktır.
Kendine dönüp yetiyor diyebilmektir.
Belki de hayatın en büyük mezunu, bu farkındalıktan çıkar.
Bir ilişkide kalmak değil, zarifçe çekilmek başarıdır bazen.
Bir dostluğu sürdürmek değil, yormayan bağları koruyabilmektir.
Bazı insanlar sessizce gider ama gittikleri yer huzurdur.
Onların adı listelerde geçmez ama kalplerin en güvenli rafında dururlar.
Toplum hep görünür olanı över.
Kazananı, konuşulanı, parlayan yüzleri.
Ama görünmeyen başarıların enerjisi başkadır.
Onlar sessizdir ama bir insanın kaderini değiştirir.
Sabırla, incelikle, zarafetle kazanılan her şey
Hayatın kayıt defterine görünmez mürekkeple yazılır.
Ve bir gün fark edersin.
Asıl başarı, iyi kalabilmektir.
Kırılmadan, kirlenmeden, sevmekten vazgeçmeden.
Bu dünyanın gürültüsünde sessizce yürüyüp kalbini koruyabilmek.
Kimse fark etmese de, kimse alkışlamasa da.
Sen bilirsin.
Ve bilmek, alkıştan çok daha fazla ısıtır insanı.