ABD’de Kongre Araştırma Servisi tarafından hazırlanan raporda, Türkiye’den “küresel salıncak devlet” olarak bahsedildi. Rapordaki ifade Türkiye’nin “hem Doğu hem de Batı güçleriyle ilişkilerinin bulunması ve NATO bağlantısına rağmen küresel konularda her zaman Batı blokuyla hemfikir olmaması” sebebiyle kullanıldı.
Oksijen’den Metin Kaan Kurtuluş’un haberine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’daki görüşmesinden 10 gün önce, 15 Eylül’de güncellenen ve Kongre üyeleri için Kongre Araştırma Servisi tarafından hazırlanan raporda Türkiye’den “küresel salıncak devlet” diye söz ediliyor.
ABD’de seçimlerde düzenli olarak aynı partiye oy vermeyen ve o yılki seçimlerde oluşan dengelere göre oy davranışı şekillenen eyaletlere “salıncak eyalet” (swing state) deniyor.
Habere göre raporda bu ifade Türkiye’nin hem Batı hem Doğu güçleriyle ilişkileri bakımından kullanılıyor. Rapora göre Türkiye, NATO bağlantısına rağmen küresel konularda her zaman Batı blokuyla hemfikir değil.
Bunlara örnek olarak Türkiye’nin NATO üyesi olmasına rağmen, BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü’ne katılmak istediğini dile getirmesi, Rusya’dan S-400 savunma sistemleri alması veriliyor.
S-400 önerileri
Raporda ayrıca Trump’ın Türkiye’ye F-35 savaş uçağı satmaya istekli olduğu ancak bunun için S-400’lerin atıl hale gelmesi gerektiği belirtildi. Araştırmacılar bunun için S-400’lerin kısmen sökülebileceğini veya Türkiye toprakları içindeki bir ABD üssüne taşınabileceğini belirtti.
“İç gelişmeler, Ankara-Washington ilişkilerini etkileyebilir”
Öte yandan raporda Türkiye’deki iç gelişmelerin Ankara-Washington ilişkilerini etkileyebileceği belirtildi.
Habere göre araştırmacılar, “2025 yılında Erdoğan hükümeti, Türkiye’nin ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı bugüne kadarki en güçlü adımlarını attı. Bu adımlar arasında, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı anketlerinde karşılaştığı belki de en ciddi rakibi olan İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hapse atılması da yer alıyor. Bazı gözlemciler, Erdoğan’ın iktidarını daha da sağlamlaştırmak veya uzatmak için Türkiye’deki siyasi muhalefeti bölmek, moralini bozmak veya diskalifiye etmek istediğini düşünüyor” değerlendirmesinde bulundu.
Kurtuluş rapordaki şu ifadenin de dikkat çekici olduğunu yazdı:
“Analistler ABD’nin elde edeceği potansiyel stratejik ve ekonomik avatajlar nedeniyle Trump yönetimi ve Kongre Türkiye ile daha yakın iş birliğine mi yönelmeli, yoksa Türkiye’nin öngörülemez hamleleri, bölgesel konulardaki politikaları ve içerideki tartışmalar nedeniyle ABD’li politikacılar ve Kongre üyeleri yakınlaşmaya ara mı vermeli diye tartışıyorlar.”