Menteşeoğulları beyliğinden kalma kiler bulundu
16 Ekim 2025

Birçok eserin gün yüzüne çıkarıldığı UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan antik kentte, Prof. Dr. Kadir Pektaş başkanlığında, Kültür ve Turizm Bakanlığı kararıyla 12 aya çıkarılan arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları sürüyor.

Bir dönem Menteşeoğulları Beyliği’ne başkentlik de yapan Beçin Antik Kenti’nde, gün yüzüne çıkartılan kalıntılar tarihe ışık tutuyor.

Kazı Başkanı Prof. Dr. Kadir Pektaş, AA muhabirine, kentte birçok eser gün yüzüne çıkarılırken, ayakta kalan tarihi yapıların da restore edilerek turizme kazandırıldığını söyledi.

İç kalenin iç kısmı ve çevresinde kazılar yaptıklarını belirten Pektaş, “İç kalede iki noktada çalışma yürüttük ve bunlardan bir tanesi doğu yamacındaki çalışmalar. Burada arkaik döneme kadar giden buluntularla ve mimari yapılarla karşılaştık. Bunlardan bir tanesinde küçük bir mekan içinin arkaik ve Helenistik dönemde çöplük olarak kullanıldığını tespit ettik ve burada Milas’ın dip tarihine önemli katkılar sağlayacak buluntularla karşılaştık.” dedi.

Pektaş, buluntularda arkaik dönem seramiklerinden oyun zarlarına kadar çok çeşitli eserler çıktığını, bunların belgeleme çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.

Menteşe dönemi hamamının içinde ve çevresinde çalışma yürütüldüğünü anlatan Pektaş, burada kremasyon mezarların yanı sıra hamamın çevresiyle beraber başka yapılarla bağlantıların ortaya çıkarıldığını dile getirdi.

Bulunan tohumların genetik incelemesi yapılacak

İç kalede 3 No’lu burcun içinde yaptıkları kazılarda darı tohumları ile karşılaştıklarına aktaran Pektaş, şöyle konuştu:

“Binlerce diyebileceğimiz bu tohumlar sağlam bir şekilde kabukları ile elimize ulaştı. Bununla ilgili uzman bir hocamız çalışma başlattı. Bu tohumlar laboratuvar ortamında yaş tayini için detaylı incelenecek. Ancak ilk izlenimimiz kazılarla yaptığımız çalışmalar ve gelen bulgularla Menteşe dönemi ve Osmanlı’nın ilk yıllarından olabileceğini tahmin ediyoruz. İlk etapta 14-15’inci yüzyıla ait olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü sırlı kaplarla birlikte geldi. Hatta küçük bir çuval izi de bulduk. Bunların hepsi ayrı ayrı değerlendirilecek. Yani 600-700 yıllık darı tohumları ile karşılaştık. Bunun önemini şöyle açıklayabiliriz, Türkiye’deki arkeolojik kazılarda ilk defa bu kadar yoğun bir darı tohumu ile karşılaştık. Bu açıdan da çok değerli. Genetik açıdan da değerlendirmesi önümüzdeki yıllarda tamamlanacak.”

Pektaş, milli tohumun öneminin de anlaşıldığı bu günlerde darı tohumlarının değerli bir buluntu olarak kazılarda çıkmasının sevindirici olduğunu belirterek, tohumların depolama amaçlı saklandığını ve yaklaşık 5 metre derinden çıktığını ifade etti.

Darının arkeolojik kazılarda tohum olarak az ele geçen bir buluntu olduğuna dikkati çeken Pektaş, “Benim bildiğim kadarıyla Türkiye’deki arkeolojik kazılarda ikinci defa darı tohumuyla karşılaşılıyor ama bu kadar yoğun olarak sadece Beçin kazılarında çıktığını düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarda başka tohum örneklerinin gelmesini de muhtemel görüyoruz.” diye konuştu.

ÇOK OKUNANLAR