Neredeyse her hafta vergi kayıp ve kaçağını önlemek için yeni bir düzenleme yapılacağı haberi geliyor. Bu haftanın talihlisi doktor, kuyumcu, emlakçı ve galericiler oldu. Bu dört meslek grubunun ortak yanları nedir derseniz, gelir vergisi beyanlarının dikkat çekici ölçüde düşük olması. Önerilen çözümün ise yıllık olarak tahsil edilecek “meslek harcı” uygulaması olduğu belirtiliyor.
Aylık brüt gelir beyanları son derece düşük
Hürriyet’in aktardığı Bakanlık verilerine göre bazı meslek gruplarının ortalama aylık brüt gelir beyanları aşağıdaki gibi:
- Aktör, aktris, dublör: 157.265 TL
- Müzisyen, ses sanatçısı, sunucu: 136.900 TL
- Eczacı: 66.236 TL
- Doktor: 61.031 TL
- Kuyumcu: 42.360 TL
- Avukat: 33.641 TL
- Restoran işletmecisi: 20.329 TL
- Taksici: 12.961 TL
- Bakkal/Market: 10.149 TL
- Galerici: 7.842 TL
- Emlakçı: 5.226 TL
- Kadın kuaförü: 4.729 TL
- Erkek kuaförü: 3.633 TL
Meblağların son derece düşük kaldığı ve gerçeği yansıtmadığı düşünülebilir. Bununla birlikte, söz konusu rakamlar “ortalama”. Her serbest çalışan doktor ayda sadece 61.031 TL beyan etmiyor. Ayrıca, her serbest çalışan doktor da ayda 60.000 TL’den fazla kazanmıyor olabilir. Her meslek grubunun çok kazananları, ortalama kazananları ve az kazananları var. Yine de genel olarak bir vergi kayıp ve kaçağı sorunu olduğu düşünülebilir. Bunun için Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine ihtiyacımız yok, günlük hayatımızda zaten kayıt dışılığa bizzat şahit oluyoruz.
Kredi kartı ile ödeme kabul edilmiyor, fatura düzenlenmiyor
Hepimizin malumu, özellikle hizmet sektöründe, önemli sayıda mükellef alacağı ücretin bir bölümünü elden almayı talep ediyor ve ya hiç fatura düzenlemiyor ya da düzenlediği fatura gerçek miktarı yansıtmıyor. Bu sorun zaten ülkemizde hep yaygındı, fakat son senelerde ciddi şekilde arttı. Öyle ki, bazı işletmeler artık kredi kartı ile ödeme kabul etmiyor.
Durumun vahim olduğu ve mutlaka müdahale edilmesi gerektiği sabit. Fakat çözüm bir “meslek harcı” tesis etmek olmamalı.
Mesleğin “harcı” olmaz
Harç, kısaca, kamu hizmetlerinden yararlanma karşılığında ödenen bedel olarak tanımlanabilir. Harç alınmasındaki temel amaç kamunun sunduğu hizmetlerin maliyetinin karşılanmasıdır. Örneğin, pasaportumuzun yenilenmesi bir kamu hizmetidir ve karşılığında harç tahsil edilir.
Bir doktorun, bir emlakçının ya da herhangi başka bir meslek grubunun yıllık bir “meslek harcı” ödemesinin söz konusu olabilmesi için, ilgili meslek grubuna bir kamu hizmeti sunulması gerekir. Bir veya birkaç meslek grubunun az vergi ödediğinden bahisle “harç” tahsil edilebilmesi ise mümkün değil.
Anlaşılacağı üzere, önerilen uygulama bazı seçilmiş meslek gruplarından ek bir vergi alınması. “Harç” teriminin kullanılıyor olması ise akla sabit bir miktar belirleneceği ve her sene kişinin gerçek gelirine bakılmaksızın bu miktarın talep edileceğini getiriyor. Bu Anayasamızda öngörülmüş mali güç ilkesi ile bağdaşması mümkün olmayan bir uygulama.
İhtiyaç duyuluyorsa Gelir Vergisi Kanunu ve/veya Vergi Usul Kanununda değişiklik yapılabilir
Gelir vergisinin beyan edilmesinde bir sorun yaşandığı düşünülüyorsa, çözüm yine gelir vergisi kapsamında aranmalı. Mükelleflerin gelirlerini beyan etmelerini sağlayacak çeşitli uygulamalara gidilmeli. Örneğin, denetimler çoğaltılabilir, denetim şekilleri çeşitlendirilebilir, halkı bilgilendirmek üzere içerikler hazırlanarak fatura kesmeyen işletmelerin isimlerinin bildirilmesi teşvik edilebilir.
Yapılmaması gereken, gelir vergisi toplanamadığı için, gelir vergisi kapsamında vergilendirilmesi gereken geliri “yıllık harç” adı altında tuhaf bir uygulama ile vergilendirmek. Gelir vergisi sistemi geliri vergilendirmek için son derece yeterli ve mükellefler açısından da hakkaniyetli bir sistem. Kayıp ve kaçakla mücadele, mükellef haklarını hele de mali güç ilkesini erozyona uğratacak aşamaya gelmemeli. Zira, biri diğerinden üstün değil.