Bitlis’teki Delikli Mağara’da 8 bin yıllık yaşam izleri gün yüzüne çıkarıldı
17 Ekim 2025

Van Gölü seviyesinden yaklaşık 60 metre yükseklikteki Delikli Mağara’da, Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ve desteğiyle Ahlat Müze Müdürlüğü başkanlığında kazı çalışmaları yapılıyor.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Arkeoloji Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Sinan Kılıç’ın bilimsel danışmanlığında 2 yıldır yürütülen kazılarda, bölgenin 8 bin yıllık geçmişine dair yaşam izlere ulaşıldı.

Tarih öncesi dönemlerde kamp yeri olarak kullanıldığı değerlendirilen mağaranın dördüncü tabakasında 8 bin yıl öncesine tarihlenen obsidiyen aletler ve çanak parçaları, üçüncü tabakada Urartu dönemine işaret eden, Ortaçağ’da kısmen tahrip edilmiş çoklu mezar, iskeletler, süs eşyaları, demir bıçaklar ve seramik kaplar, bunun üzerinde ise tabanı kireç harcıyla sıvanmış bir Ortaçağ yapısı tespit edildi.

Kazıya bilimsel danışmanlık yapan Kılıç, AA muhabirine, Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde Delikli Mağara diye bilinen yerde 2 yıldır kazı çalışması yürüttüklerini söyledi.

Tabakalanmayı görmek için geçen yıl mağaranın doğu çıkışında başlattıkları sondaj çalışmasını bu yıl da devam ettirdiklerini anlatan Kılıç, şöyle konuştu:

“Geçen yılki açmada kireç harcıyla sıvanmış, Geç Orta Çağ’a tarihlediğimiz taban ve altında dağınık şekilde iskeletler ortaya çıkmıştı. Aralarında Urartu dönemine ait buluntular vardı. Urartu döneminden kalan bir çoklu mezar olduğunu tespit etmiştik. Bu yıl çalışmayı genişletince mağaranın önüne yapılmış bir yapı gördük. Bu ev yapılırken veya yapılmadan önce bu iskeletler dağıtılmış, tahrip edilmiş. Urartu dönemine ait mezarlardaki kemikleri belgelememiz gerekiyor. Hemen yanında yaptığımız 2 metre derinliğindeki sondajda en dipte kum katmanı tespit ettik. Yani Van Gölü burada kum biriktirmiş. Bir zamanlar mağaranın çıkışları göl kıyısına yakınmış. Belki tarih öncesi dönemlerde burada oturan, yaşayan veya kamp kuranlar gölün nimetlerinden faydalanıyordu.”

“Kazıda şimdiye kadar çeşitli dönemlere ait 5 tabaka tespit ettik”

Kazılarla bölgenin tarih öncesi dönemlerini araştırmak istediklerini belirten Kılıç, Van Gölü çevresinin, yani bu coğrafyanın tarih öncesi döneminin son yıllarda yoğun şekilde araştırıldığını kaydetti.

Kılıç, “Bugüne kadar Van Gölü çevresindeki tarih öncesi dönem kazılarında görmediğimiz obsidiyen, çakmak taşı aletler ve el yapımı seramikler, Van Gölü çevresinin, Doğu Anadolu Bölgesi’nin ve giderek tüm Güneybatı Asya’nın tarih öncesi dönem arkeolojisine etki edecektir. Buradaki bulgular tarih öncesi dönemlere ait boşluğu dolduracak niteliktedir. Bu yıl özellikle tahrip edilmiş Urartu mezarında boncuklar, yılan başı diye tabir edilen deniz kabuğu boncuk, metal buluntular, demirden yapılmış bıçaklar ve seramik kaplar ele geçirdik.” diye konuştu.

Urartu’dan önce buradaki toplulukların nasıl yaşadığı ve mağarayı ne için kullandıklarını tespit etmeye çalıştıklarını dile getiren Kılıç, şu bilgileri verdi:

“Burada seramik parçaları, çok kaliteli ve ustalıkla işlenmiş obsidiyen aletler buluyoruz. Obsidiyenlerin daha çok Erciş’teki Meydan Dağı’ndan geldiğini düşünüyoruz. Bölgeden bilmediğimiz renksiz, cam gibi şeffaf obsidiyen aletler de var. Kazıda şimdiye kadar çeşitli dönemlere ait 5 tabaka tespit ettik. Tarih öncesi dönemi obsidiyen buluntuları için söylüyorum, zannediyorum ki 7 ile 8 bin yıl öncesine kadar geri gidebileceğiz. İkinci tabakada Geç Orta Çağ yapısını bulduk, üçüncü tabakada da dağıtılmış bir Urartu çoklu mezarı gördük. İskeletleri dağıtmışlar. Burada yüzyıllar önce de definecilik faaliyeti varmış.”

Gelecek yıl da kazıyı devam ettirmeyi planladıklarını bildiren Kılıç, Ahlat Müze Müdürlüğüne teslim edecekleri eserler üzerinde laboratuvar, belgeleme ve yayın çalışması yapılacağı bilgisini paylaştı.

ÇOK OKUNANLAR