Anayasa Mahkemesi’nin Gezi davası hükümlülerinden Tayfun Kahraman için aldığı yeniden yargılama kararı her bakımdan çok çarpıcı.

Bir kere bu kararın alınmış olmasının kendisi çok çarpıcı zaten. Karar sadece beş karşı oyla ve oy çokluğuyla alınmış. Mahkemenin yeni yapısına rağmen bu sayısal bölünme mahkemenin hala hak bazlı tutuma sahip bir çoğunluğu bulunduğunu gösteriyor. Hepimiz için bir güvence bu.

İkincisi, bu karar tutuklama vs ara işlemler hakkında değil, Yargıtay 3. Dairesinin aldığı onama kararı hakkında. Yani yargılamanın tamamını ilgilendiren bir “adil yargılama yapılmadı” kararı alınan karar, daha önce Osman Kavala için verilen “haksız tutuklama” kararları gibi değil. Hükmün tamamını ilgilendiriyor.

Üçüncüsü, unutmayalım arada Yargıtay’ın bu onama kararını alan 3. Ceza Dairesi tamamen değişmiş durumda. Dolayısıyla yeniden yargılama kararı bu kez Yargıtay tarafından geri çevrilmeyebilir, hatta bu karara uygun bir yeniden yargılama yapılabilir.

Dördüncüsü, karar elbette bireysel ve Tayfun Kahraman’ı ilgilendiriyor ama unutmayın aynı dava yeniden görülecekse Osman Kavala da, diğer Gezi mahkumları da yeniden yargılanacak demektir.

Ve beşincisi, eğer yeniden yargılama olursa, AYM kararına bakınca beraat kararı çıkma olasılığı çok ama çok yüksek artık.