“Cennet Ülkemiz” mi, Yoksa Cennetten Bir Parça mı?
19 Ekim 2025

Bizim memlekette sık duyduğum bir cümle vardır: “Bizim ülkemiz cennet, dünyada böylesi yok!”

Elbette ki Türkiye olağanüstü bir ülkedir.

Gerçekten de sahillerinde, dağlarında, ovalarında ve tarih kokan şehirlerinde insana nefes aldıran bir güzellik vardır.

Ama gelin dürüst olalım: dünyada cennet gibi başka yerler de var.

Hatta bazıları, bizim “cennet köşelerimiz” dediğimiz yerlerin çok daha iyi korunmuş, daha estetik, daha duyarlı halleri.

Karadeniz’in yeşili, Ege’nin mavisi, Akdeniz’in güneşi, Marmara’nın tarihî dokusu…

Hepsi olağanüstü birer doğa harikası.

Ama biz, ne yazık ki bu güzellikleri insan eliyle tahrip etmeyi, çirkinleştirmeyi, hoyratça tüketmeyi başardık.

Sanki bu topraklar bize ait değilmiş gibi davranıyoruz.

Betonla doğayı kapatıyor, tarihî dokuyu yok sayıyor, estetiğe değer vermiyoruz.

Oysa doğa, bizim en kadim mirasımızdır.

Bir ülkenin gerçek zenginliği ne yer altındaki madenlerinde, ne gökdelenlerinde saklıdır;

ağaçlarının gölgesinde, denizinin berraklığında, insanının zarafetinde yatar.

Ve dünyada bu zarafeti koruyan, doğayla insanın hâlâ el ele yaşadığı birçok yer var.

İşte dünyanın dört bir yanından 9 gerçek cennet köşesi:

1.Yeni Zelanda – Güney Adası

Dağların göllere indiği, göllerin gökyüzünü yansıttığı bir doğa mucizesi. Sessizliğin bile sesi var burada.

2.Norveç – Fiyortlar Bölgesi

Su, taş ve ışığın bir senfoni gibi buluştuğu yer. Her manzara, Tanrı’nın elinden yeni çıkmış gibi.

3.İtalya – Toskana

İnsan eliyle güzelleştirilmiş doğanın sembolü. Zeytinlikler, bağlar, taş köyler… Her şey estetikle iç içe.

4.Fransa – Provence

Lavanta tarlalarının moru, taş köylerin sadeliği ve yavaş yaşamanın bilgeliğiyle dolu bir dünya.

Her sabah havada şarap, lavanta ve mutluluk kokusu.

5.Japonya – Kyoto

Zen bahçeleri, tapınaklar, kiraz çiçekleri… Doğayla ruhun bir olduğu bir denge ülkesi.

6.Yunan Adaları – Santorini, Rodos, Paros

Beyaz evlerin, mavi kubbelerin, turkuaz suların rüyası.

Görsel bir şölen; Ege’nin karşı kıyısındaki zarafetle bize ayna tutuyor.

7.Almanya – Bavyera Alpleri ve Romantik Yol (Romantische Strasse)

Şatolar, göller, dağ köyleri ve disiplinle korunmuş bir doğa. İnsan eliyle estetiğin nasıl korunabileceğinin dersi.

8.Avusturya ve İsviçre Alpleri

Sağlık, doğa, düzen ve huzur iç içe. Dağ köylerinde bile medeniyetin zarafetiyle yaşanıyor.

9.Orta Asya – Özbekistan’ın Semerkant ve Buhara’sı

Tarihin ve mimarinin cenneti.

Gökyüzüne bakan mavi kubbeleriyle, ipek yolunun kalbindeki zarafetin hâlâ nefes aldığı yer.

(Belki onuncu bir “bonus” da olsun:

Rusya’nın Altay Dağları – gizemli, bakir, insanın içine işleyen bir doğa güzelliği.)

Ama bu kadarla kalmayalım

Dünyayı dolaştıktan sonra dönüp baktığınızda, şunu fark edersiniz:

Bizim ülkemizde de en az onlar kadar büyüleyici 8 cennet köşesi var — yeter ki koruyalım, kirletmeyelim, çirkinleştirmeyelim:

1.Kapadokya – Nevşehir

Rüzgârın ve zamanın yarattığı taş bir masal.

2.Kaş ve Kekova – Antalya

Denizle tarihin birbirine karıştığı sessiz bir huzur adası.

3.Kazdağları – Balıkesir

Oksijenin en saf hâli, mitolojinin hâlâ kulağımıza fısıldadığı dağ.

4.Safranbolu – Karabük

Ahşabın, taşın ve insan emeğinin tarihî uyumu.

5.Alaçatı ve Urla – İzmir

Zeytin, deniz, şarap ve rüzgâr… Yavaş yaşamın yeniden doğduğu Ege köşesi.

6.Amasra – Bartın

Karadeniz’in incisidir; hem deniz hem tarih hem huzur barındırır.

7.Göcek ve Dalyan – Muğla

Doğa koruma bilinciyle yaşatılan denizle iç içe bir cennet.

8.Van Gölü ve Akdamar Adası

Doğunun mavisiyle batının zarafetinin buluştuğu yer.

***

Bizim amacımız Türkiye’yi küçümsemek değil, dünyayı tanıyarak ülkemizin değerini daha derinden anlamak.

Kıyaslamak, kıymet bilmenin ilk adımıdır.

Gezmekse sadece yer değiştirmek değil, düşünce değiştirmektir.

O yüzden insanımıza şunu tavsiye ediyorum:

Seyahate çıkın, görün, yaşayın, deneyimleyin.

Gözlerinizle, kalbinizle, ruhunuzla.

O zaman kendi ülkemizin cennet köşelerine de bambaşka bir gözle, bambaşka bir sevgiyle bakacaksınız.

Çünkü gerçek yolculuk, insanın içinde başlar — ama dünyayı gördükçe anlam kazanır.

Ve belki o zaman, bu cennet ülkeyi gerçekten cennetten bir parçaya dönüştürmenin yollarını buluruz.

Seyahat Reçetesi

•Her yıl en az iki yurtiçi ve iki yurtdışı seyahat planlayın.

•Gittiğiniz her yerde bir doğa dersini ve bir insan hikâyesini not edin.

•Çocuklarınıza “para kazanmayı” değil, “dünya görmeyi” öğretin.

•Her dönüşte “daha sade, daha estetik, daha duyarlı” bir yaşam kurmaya çalışın.

Çünkü seyahat etmek, sadece dünyayı görmek değil; kendini yeniden keşfetmektir.

ÇOK OKUNANLAR