Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Duygu Tecer, yaptığı açıklamada, eklemlerin vücudun hareket kabiliyetini sağlayan en önemli yapılar olduğunu belirterek, günlük yaşam aktivitelerinin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için bu yapıların korunması gerektiğini vurguladı.
Tecer, artritin, bir ya da birden fazla eklemin iltihaplanmasıyla ortaya çıkan bir rahatsızlık olduğunu, bu durumda ağrı, şişlik, kızarıklık, ısı artışı ve hareket kısıtlılığı gibi belirtilerin görülebileceğini söyledi.
Erken tanı konmayan ve uygun tedaviye başlanmayan hastalarda eklemlerde kalıcı şekil bozuklukları gelişebileceğini belirten Tecer, bu durumun kişinin iş yaşamını, sosyal hayatını ve psikolojik durumunu olumsuz etkileyebileceğini ifade etti. Ayrıca İleri evre artrit hastalarında depresyon, anksiyete ve uyku bozuklukları da sıklıkla görülebildiğini ekledi.
Bu belirtilere dikkat
Doç. Dr. Tecer, romatizmal hastalıkların birçok farklı neden sonucu gelişebildiğini, belirtiler benzer olsa da hastalığın seyri, etkilenen eklemler, kullanılan ilaçlar ve diğer organ tutulumlarının her hastada farklılık gösterebildiğini belirtti.
Tecer, “Genetik yatkınlık taşıyan bireylerde sigara, bazı ilaçlar, güneş ışığı gibi çevresel faktörler romatizmayı tetikleyebilir” diye ekledi.
Toplumda romatizmal hastalıkların sadece yaşlılarda görüldüğüne dair yanlış bir algı bulunduğunu ifade eden Tecer, “Bu hastalıklar sadece ileri yaşlarda değil; çocukluk, gençlik ve erişkinlik dönemlerinde de ortaya çıkabilir” dedi.
Gece uykudan uyandıran eklem ağrıları, sabah yarım saatten uzun süren eklem tutukluğu, ellerde yumruk yaparken zorlanma gibi belirtilerin iltihaplı romatizmayı düşündürmesi gerektiğini vurguladı.
Organları da etkiliyor
Tecer, romatizmal hastalıkların yalnızca eklemlerle sınırlı kalmadığını, kalp, akciğer, böbrek ve cilt gibi birçok organı da tutabileceğini belirterek erken tanı ve düzenli takip gerekliliğine dikkat çekerek, “Doğru zamanda başlanan tedavi ve düzenli kontrol sayesinde, hastalar işlev kaybı yaşamadan normal hayatlarına devam edebilir” ifadelerini kullandı.
Günümüzde gelişen tıbbi imkânlar sayesinde, uygun tedavi planı ve bilinçli ilaç kullanımı ile romatizmal hastalıklarda yaşam kalitesinin büyük ölçüde korunabildiğini söyleyen Tecer, erken teşhisin en güçlü tedavi adımı olduğunu vurguladı.